Seçim sathı mahalline girdiğimizden bu yana arayanlarımız, soranlarımız çoğaldı. Sağ olsunlar, senelerce görüşmediğimiz pek çok arkadaşımız bile milletvekilliği aday adaylığı söz konusu olduğunda, bizleri hatırlamışlar.
Siyasi partilerde her zamankinden daha kalabalık. Sürekli gelen gidenler var. Nabız yoklayanlar var. Yöneticilerden medet umanlar var.
Hepsinin amacı, vekillik sıralamasına girebilmek.
Bazıları, işi Ankara’da bitirmişler.
Bursa’ya gelmişler. Yan gelip yatıyorlar.
Kulislere kulak kabartıyorum. İsimlerle ilgili listeler yapılıp bozuluyor. Kim, kime kendisini yakın hissederse, o kişileri ön sıralara yerleştiriyorlar.
Tabi, bunların hepsi bütün partiler için aynı.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde önseçim kararı alındı. Bu önseçim kararının kontenjansız yapılacağı duyuruldu.
Parti üyeleri hareketlendi. Şimdi, isimler üzerinde önseçim sıralaması yapıyorlar. Ben, geçtiğimiz günkü yazımda anlatmıştım. CHP içinde birbirleriyle kavga eden, aynı çatı altında olmalarına rağmen birbirleriyle akıl almaz oyunlara giren partililer mevcut olduğu sürece, ön seçim sonuçlarının da partililerin gerçek iradesini yansıtmayacağını yazmıştım. Bu konuda, bazı CHP’li arkadaşlarım arayıp eleştirilerde bulundular. CHP içindeki tartışmaların milletvekilliği sıralamasında ön seçim sonuçlarına yansımayacağını söylediler.
Tabi, kişinin tavuğu kendisine kaz gibi görünürmüş. Ne demişler, kör ölür sonrasında badem gözlü olur.
Bu durumda, ben kendilerine şöyle bir örnek verdim. Bursa’da CHP’nin üye sayısı yaklaşık 28 bin kişi. Bu üyelerin en fazlası, bütün siyasi partilerde olduğu gibi Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer ve İnegöl ilçesinde paylaşılıyor.
Şimdi, İnegöl ilçesi ile Osmangazi ilçesi arasında herhangi bir ittifak yapılması halinde, CHP’nin vekil sıralama listesi, bu iki ilçedeki üyelerin istedikleri gibi şekillenir.
Doğru mudur?
Evet doğrudur.
Bir başka örnek, Yıldırım ile Osmangazi ilçesi anlaşması halinde, ne Nilüfer ilçesinden, nede diğer ilçelerden aday adaylarının o vekil sıralamasına girme şansı var mıdır?
Üye hesabına göre yok.
O zaman, tartışmanın da anlamı ve manası yok.
CHP gibi ideolojik partilerin geniş seçmen kitlelerine yayılmasının önündeki en büyük engel de zaten bu.
Birde, CHP’nin aday adaylarının örgüt çalışmalarıyla ilgili sıkıntılar var. Şu anda yaklaşık 80-90 tane vekil aday adayı var. Bunların sırasıyla ilçeleri ziyaret ettiğini bir düşünelim. Günün çalışma saatleri 14 saat olsun. Bir vekil, her gittiği ilçede örgütle yaklaşık bir saat toplantı yapsa, onlardan önseçim için destek ve oy istese. Yolda geçen zamanı da hesaplarsak, yaklaşık 10 gün zaman harcaması lazım. İlçe yöneticileri açısından konuya baktığımızda ise ortaya çıkan manzara şu; 24 saat evlerine hiç gitmeseler bile, aday adaylarının hepsiyle görüşüp birer bardak çay içmeye vakitleri yok.
Siyaset işte böyle. Bir bakıyorsunuz epey durgun. Sanki ölü deniz gibi. Bir bakıyorsunuz fırtınalı hal almış.
Siyasetin ve siyasi partilerin bugünkü hali aynen fırtına öncesi sessizlik gibi.
