Ak Parti içindeki AKP’liler

Kim güçlü ise herkes onun yanında yer almaya, gözükmeye ve onunla işbirliği yapmak için çaba sarf etmeye başlar.

Ülkemizde de 2002 yılından bu yana tek başına iktidar olan, hükümetleri kuran, değiştiren, bakanları atayan, milletvekillerini seçip halkın oyuna sunan, belediye başkanlarını seçip halkın oyuna sunan ve seçimleri başarı ile kazanan siyasi kurum Adalet ve Kalkınma Partisi. Şimdi 7 haziran seçimlerine hazırlanıyorlar. Bütün siyasi partilerde 7 haziran seçimleriyle ilgili hazırlıklar var. İttifak görüşmeleri var. Birleşme çağrıları var. Bir oy olsa bile partiye güç kazandırmak için pek çok kişinin ayaklarına kadar gidilip, onların hayır dualarının alınması ve destek açıklaması yapması bekleniyor.

Bursa AK Parti’den 235 tane vekil aday adayı çıktı.

Önce, bütün bu isimleri medeni cesaretleri ve atama ile listelerin yapılacağının belli olmasına rağmen aday adayı olmaları nedeniyle tek tek kutluyorum. Aralarında çok yakın olduğumuz arkadaşlarım var. Yakından tanıdığım kişiler var. Hepsinin şansı bol olsun. Keşke, seçimlere hepsinin isminin yazılı olduğu pusulalarla girilse de halk hangi partiden kimi milletvekili olarak görmek isterse o kişiye oy verebilme imkanı sağlansa. Böyle bir seçim sistemi yok maalesef ülkemizde.

Yine de cesaretli aday adayları, çalmadık kapı, gidilmedik adres bırakmadan geziyorlar.

Tabi, aday çokluğu olunca malum, listelerde ön sıraları kapabilmek, listenin seçilebilir denilen sıralarına yazılabilmek için de bir takım meziyetlerin ortaya çıkması gerekiyor.

Ak Parti için yazıyorum, Ankara ve partinin genel merkezi, şimdi aday adayları ile dolup taşıyor. Kimisi bürokrat bulmuş, yanına almış, partinin etkili ve yetkili isimlerine ulaşmaya çalışıyor. Kimisi, eskiden tanıdığı mevcut milletvekili veya bakanlarla randevu almışlar, liste sıralaması için destek istiyorlar. Kimisi, kendisini bakanların inisiyatifine bırakmış. Onların yardım ve destekleriyle listelerin başlarını kaptıklarını söylemeye başlamışlar bile. Kimisi, başbakan yardımcısının geçmişte kendisiyle aynı yurtta kaldığını ve kendisinin onun ağabeyi olduğunu söyleyip, listenin ilk beş sırasında yerinin garanti olduğunu söyleyip, etrafına hava atmaya başlamış bile.

Ankara’da, özellikle, Ak Parti genel merkezinde görev yapan gazeteci arkadaşlarımla görüşüyorum. Bursa’dan gelen gidenlerden bazılarından haberim oluyor. İnanın, öyle isimler var ki, Ankara’da genel merkezde çay ocağında bekleyip, bir bardak çay içebilmek için aracı aradıklarına tanık oluyoruz.

Demek ki, siyaset son yıllarda böyle gelişmeye başladı. Siyasette söz sahibi olabilme adına, adayların kendilerini seçmenlere değil de genel merkez yöneticilerine beğendirmek zorunda kalmaları, bakanların, parti yöneticilerinin inisiyatifi altında o listeye yazılmak için kuyruklarda beklemelerinin, demokratik yanı olup olmadığını tartışmamız gerekiyor.

Ankara birde, her il için özel inceleme komisyonları kurmuş. Genel merkezde medya takip merkezi kurulmuş. Her ildeki basın-yayın kuruluşları, internet haber sitelerine kadar hepsi taranıyor. Aday adaylarıyla ilgili haberler derlenip toplanıyor. Aday adaylarıyla ilgili her türlü bilgiler de araştırılıyor. Son günlerde bazı aday adaylarıyla ilgili dedikodu tarzında Ankara’ya ulaşan bilgilerin de aslı astarının olup olmadığı araştırılıyor.

Ortaya bazen ilginç detayların çıktığı da oluyormuş. Malum, iktidar partisi her zaman gözde olur. Aday adayları, toplumda iş güç sahibi olanlar, bir takım koltuklara göz diken bürokratlar dahil, pek çok kişi, seçim vakti zamanı geldiğinde kendisinin de iktidar yanlısı olduğunu göstermek ve hissettirmek için aday adaylıklarını açıklayıverirler. Bu durumlara alıştık zaten. Bu isimlerin de aşağı yukarı hangileri olduğunu, yapılan seçimler öncesinde tahmin edebiliyoruz.

Bu kez ise, bir başka konu üzerinde incelemeler var. Malum, ülkemizde hala nasıl ve kimlerin katılımcı oldukları tam olarak bilinmeyen, aşağı yukarı her kesimden insanların isminin geçtiği bir paralel yapı incelemesi var.

İkinci inceleme ise, Ak Partili gibi görünüp, geçmişte başka siyasi partilere yardım ve destek olanların belirlenmesine yönelik çalışmalar var. Bu kesime daha çok müteahhit kesimi giriyor.

Bursa’dan örnek vermek gerekirse Nilüfer’de Ak Partili görünüp CHP’ye destek verenlerin belirlenmesiyle ilgili inceleme son aşamaya gelmiş. Seçim üstü bu kişilerin isimlerinin belirlenmesiyle birlikte, Ak Parti’de yeni bir dönem başlayabileceği konuşuluyor. Ya da seçime kadar bu kişilere hiç dokunulmadan Ak Partili gibi görünüp AKP’li olarak sıfatlandırılan bu kişilerin seçimden sonraki dönemde deşifre edilmeleri için çalışmalar yapılacağı da ayrı söylemler arasında.

Bu sıfat nereden bulunduğuna gelinince; malum Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kısaltılmış ismi Ak Parti olarak kullanılıyor. Bazı kişiler ise Ak Parti demek yerine AKP diyorlar. Yazımın başlığı da bu konuşmalar arasından çıktı, Ak Partili olan AKP’liler benzetmesinin özeti bu.

Tabi, bu inceleme içinde geçmişte başka partilerde görev yapan, daha sonra Ak Parti’ye katılıp hala bu partide bulunanlarla ilgili bir inceleme yok. Bu incelemeye dahil olanlar zaten kendilerini çok iyi biliyorlarmış. Çünkü, senelerdir aynı ilişkilerin devamı söz konusu imiş. Aralarında teşkilatlarda görev yapan bazı isimlerinde var oldukları konuşuluyor.