7 Nisan tarihi yaklaşırken, milletvekilleri aday adaylarının kulisleri hızlandı. Genel merkez ile parti yöneticileri ve aday adayları arasında en derekt veya dolaylı yollardan köprüler kurulmaya başlandı. Bursa listesinde ise beklenilenin aksine tam bir sürpriz yaşanabileceği konuşuluyor.
İktidar Adalet ve Kalkınma Partisi’nde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında vukua gelen ve başbakan Ahmet Davutoğlu’nun uyarılarıyla kapanmış gibi gözüken tartışmaların tam olarak bitmediği ve bütün hızıyla devam ettiği kulislerde söyleniyor.
Bu duruma göre, elekten geçirilen ve bazı bakanların istekleri üzerine, listelere seçilebilecek aday olarak isimleri yazılanlarla ilgili yeni bir inceleme daha başlatıldı. Yani, işin özeti şu; bakanların Bursa listesi için verdikleri konuşulan isimler belki de listelerde hiç yer almayabilir. Bunun nedeni olarak da parti içindeki birlik ve beraberliğin sağlanması olarak anlatılıyor. Çünkü, tartışma çıkaranların verdikleri isimlerin vekil seçildikleri takdirde, bu tartışmaların önünü kesmek yerine daha da alevlenmesine yol açabilecek eylemlerde bulunabilecekleri düşünülüyor.
Yani, AK Parti genel merkezi her türlü olayla ilgili ince eleyip sık dokuma alışkanlıklarığnı bu kez biraz daha da etkinleştirme niyetinde.
Gelelim Bursa ile ilgili diğer değerlendirmelere.
Özellikle, eski vali Şahabettin Harput’un döneminde Termal Tatil Köyü ve Tedavi merkezi adı altında başlatılan projede bulunan bazı işadamlarının, aynı arsayı bu kez Sağlık Serbest Bölgesi yapabilme adına yola çıktıkları bilgileri ulaştı Ankara’ya. Birde şirketin pazif duruma getirildiği öne sürülmüştü. Oysa ki, Ticaret Sicil kayıtlarına göre şirket gayette aktif durumda. Ortakları bile değişmemiş. Hatta, Harput’un vali iken, şirketin yönetim kurulu başkanı seçilmesiyle ilgili olarak yapılan incelemelerde, “vali bey, Özel İdare adına şirkete girmiş” şeklindeki söylemler yüzünden de dosyaların kapatıldığı ortaya çıkarılmış. Oysa ki, vali bey hem görevden alınıp merkeze çekildikten sonra hem de emekli olduktan sonra, Özel İdare adına yönetimine girdiği bu şirketten ayrılması gerekirken, hala aynı görevde bulunuyor. Yani, şirketin yönetim kurulu başkanlığını sürdürüyor. Özel İdare’deki görevi, Bursa’dan merkeze alınmasıyla sona eren, emekli olduktan sonra da devlet memurluğu ile ilişkisi bulunmayan vali Harput’un bu kez şirkette kimin sermayesini temsil ettiği tartışmaları ortaya atılmış.
Şirketin sermaye yapısına gelince, yüzde 55 hissesi özel sermayenin elinde. Yüzde 45 hissesi ise o dönemde Özel İdare’nin yan kuruluşu olan Jeotermal AŞ’nin. Bu günkü tarihi itibariyle vali Harput Jeotermal AŞ’nin yönetiminde değil.
Dikkat çeken husus bu. Vali Şahabettin Harput ile ilgili olarak “Sermaya yapısı yüzde 51’in üzerinde olan Özel sektör şirketinde yönetim kurulu başkanı oldu” şeklindeki iddialarla başlatılan soruşturmaların, “Özel İdareyi temsilen şirketin yönetime girdi” şeklindeki savunmalarla kapatılmasının ortaya çıkması, görevi sona eren Harput’un bu şirketin yönetiminde fiili olarak görevine devam etmesi arasındaki çelişkilere ise mantıklı bir cevap aranıyor. Bu işte büyük bir tezatlık var iddiaları ortalıkta.
Bir başka iddia ise, bu şirketin yönetiminde bulunan bir kişinin AK Parti Bursa listesinden milletvekili adayı olabilmek için çaba harcaması. Ben, isim yazmak istemiyorum ama bu isim hem genel merkez hem de Bursa teşkilatları tarafından çok iyi biliyor. Termal Tatil Köyü yapma hevesi kursaklarında kalan bazı kişilerin, bu kez aynı bölgeyi Sağlık Serbest Bölgesi yapabilme adına bu isimlerle beraber yol yürüdükleri iddiaları ve şirketin de aynen faaliyetlerde olması soru işaretlerini artırıyor.
Yine bu kişilerin, Dağyenice Bölgesindeki arsa ve arazileri değerlendirme adına geçen ay içinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın eski bir üst düzey yöneticisi olan, paralel iddialarıyla görevden alındığı öne sürülen, projede ve bölgenin imar planlarının çıkarılmasında aktif rol oynadığı iddiaları bulunan bir görevliyi Bursa’ya davet edip bir kaç gün misafir ettikleri ve durum değerlendirmeleri yaptıkları konuşuluyor. Bu daveti yapan da milletvekili aday adayının ta kendisinin olduğu iddiaları ortalıkta dolaşıyor.
Olay, otelde kalan misafirlerin kimlikleriyle ilgili olarak ilgili birimlere verilen bilgi listesinde bu bürokratın isminin görülmesiyle dikkat çekmiş.
Siyaset bu. Ne zaman, nerede ve ne olacağı pek belli olmaz. Bugün siyasetin en önemli yıldızlırandın birisi olanların, yarın nasıl da beğenilmeyen kişiler arasında yer aldığını ben bu mesleğimin gereği çok gördüm. İnsanlar karalamak istenirken, üzerlerine bir takım uydurma iddialar ortaya atılabilir. Bu iddialarla belli dönemlerde zaferler de kazanılabilir.
Bursa’ya baktığımızda 235 tane aday adayından 18 kişilik listeye girebilme adına, aynı zamanda seçilebilecek sıralamaları kapma adına ne gibi olayların döndüğünü görmek bizleri üzüyor. Mesleğinde faydalı işlere imza atanların, birde siyasetten güç kazanmak istemesinin acaba Bursa’ya neler kazandıracaklarını, kendileri için neleri kazanmak istediklerini analiz etmeden “benim adamım” şeklinde karar verilmesi ve milletvekili yapılmak istenmesi, bu kent adına büyük kayıplara imza atılması olur.
