Ülke iki kutuplu hâle geldi. Biri Cumhur İttifakı diğeri ise Millet İttifakı.
Cumhur İttifakı’nı oluşturan partiler AK Parti, MHP ve BBP’den oluşurken başını CHP’nin çektiği ikinci grupta ise İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve üstü örtülü olarak da HDP bulunuyor.
Üstü örtülü diyorum çünkü hiçbir parti adının HDP ile birlikte anılmasını istemiyor. Bu nedenle de HDP ile iş tuttukları zaman kaçak- göçek davranıyorlar.
***
Siyaset insana olmaması gerenleri de yaptırıyor. Bunun en güzel örneğini Millet İttifakı’nda görüyoruz.
Hiçbir zaman CHP ve örtülü olarak HDP ile biraraya gelmesi düşünülemeyen İYİ Parti ve SP, DP, gibi milliyetçi ve mukaddesatçı partilerin aynı şemsiye altında buluşması kabul edilebilir bir şey değildir. Hele birlikte anayasa çalışması yaptıklarının ortaya çıkması durumun vahametini anlatması bakımından son derece önemlidir.
Herkesin temsil ettiği fikriyata yakın noktalarda bulunması gerekir. Aksi halde inandırıcılığınızı kaybedersiniz.
Bu noktada İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in tavrı önemlidir.
Aslında Cumhur İttifakı’na yakın bir isim olan Meral Aksener’in CHP’nin dümen suyuna girmesi İYİ Parti camiasında olduğu kadar toplumda da yadırganmaktadır.
Bu noktada akıllara gelen soru şudur:
Akşener ve İYİ Parti bu saatten sonra Cumhur İttifakı’nin yanında saf tutar mı?
Olması gereken budur ancak siyasi dinamikler buna ne kadar müsaade eder bilinmez.
Dikkat edilirse Cumhurbaşkanı Erdoğan Meral Akşener konusunda sert söylemlerde bulunmuyor. Devlet Bahçeli’nin yuvaya dönün çağrılarına Erdoğan da destek veriyor.
Hem sonra aslına bakarsanız Meral Akşener AK Parti’nin kuruluş aşamasında vardı ancak istediği bütün isimleri partiye sokamayınca dışarıda kalmıştı.
Siyasette Demirel’in meşhur sözü aklımıza geldi; “Dün dündür bugün bugündür”.
Diğer taraftan daha önce siyasi parti başkanlığı yaparken ve Erdoğan’ı acımasızca eleştiren Süleyman Soylu ve Numan Kurtulmuş’un şu an AK Parti’de siyaset yaptıkları da unutulmamalıdır.
***
Belki şu an zor gibi gözükse de Meral Aksener’in bir şekilde Cumhur İttifaki’na kayması sürpriz olarak görülmemektedir.
Bu konuda gayrı resmi görüşmeler yapıldığını da kim inkâr edebilir?
Ne demiştik; siyasette bir gün bile çok uzun bir zamandır.
Herkes bulunması gereken yerde olmalıdır.
Bakalım ilerleyen günlerdeki gelişmeler neyi gösterecek.
Bekleyelim ve görelim…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Murat Sevinç
AKŞENER CUMHUR İTTİFAKINA KATILIR MI?
Ülke iki kutuplu hâle geldi. Biri Cumhur İttifakı diğeri ise Millet İttifakı.
Cumhur İttifakı’nı oluşturan partiler AK Parti, MHP ve BBP’den oluşurken başını CHP’nin çektiği ikinci grupta ise İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve üstü örtülü olarak da HDP bulunuyor.
Üstü örtülü diyorum çünkü hiçbir parti adının HDP ile birlikte anılmasını istemiyor. Bu nedenle de HDP ile iş tuttukları zaman kaçak- göçek davranıyorlar.
***
Siyaset insana olmaması gerenleri de yaptırıyor. Bunun en güzel örneğini Millet İttifakı’nda görüyoruz.
Hiçbir zaman CHP ve örtülü olarak HDP ile biraraya gelmesi düşünülemeyen İYİ Parti ve SP, DP, gibi milliyetçi ve mukaddesatçı partilerin aynı şemsiye altında buluşması kabul edilebilir bir şey değildir. Hele birlikte anayasa çalışması yaptıklarının ortaya çıkması durumun vahametini anlatması bakımından son derece önemlidir.
Herkesin temsil ettiği fikriyata yakın noktalarda bulunması gerekir. Aksi halde inandırıcılığınızı kaybedersiniz.
Bu noktada İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in tavrı önemlidir.
Aslında Cumhur İttifakı’na yakın bir isim olan Meral Aksener’in CHP’nin dümen suyuna girmesi İYİ Parti camiasında olduğu kadar toplumda da yadırganmaktadır.
Bu noktada akıllara gelen soru şudur:
Akşener ve İYİ Parti bu saatten sonra Cumhur İttifakı’nin yanında saf tutar mı?
Olması gereken budur ancak siyasi dinamikler buna ne kadar müsaade eder bilinmez.
Dikkat edilirse Cumhurbaşkanı Erdoğan Meral Akşener konusunda sert söylemlerde bulunmuyor. Devlet Bahçeli’nin yuvaya dönün çağrılarına Erdoğan da destek veriyor.
Hem sonra aslına bakarsanız Meral Akşener AK Parti’nin kuruluş aşamasında vardı ancak istediği bütün isimleri partiye sokamayınca dışarıda kalmıştı.
Siyasette Demirel’in meşhur sözü aklımıza geldi; “Dün dündür bugün bugündür”.
Diğer taraftan daha önce siyasi parti başkanlığı yaparken ve Erdoğan’ı acımasızca eleştiren Süleyman Soylu ve Numan Kurtulmuş’un şu an AK Parti’de siyaset yaptıkları da unutulmamalıdır.
***
Belki şu an zor gibi gözükse de Meral Aksener’in bir şekilde Cumhur İttifaki’na kayması sürpriz olarak görülmemektedir.
Bu konuda gayrı resmi görüşmeler yapıldığını da kim inkâr edebilir?
Ne demiştik; siyasette bir gün bile çok uzun bir zamandır.
Herkes bulunması gereken yerde olmalıdır.
Bakalım ilerleyen günlerdeki gelişmeler neyi gösterecek.
Bekleyelim ve görelim…