SON DAKİKA
Hava Durumu

Altepe anlattı biz dinledik

Siyasi gelenek hale geldi. Her seçim yıl dönümünde belediye başkanları basının karşısına çıkıp, yaptıkları icraatları birer ikişer anlatırlar. İlçe belediye başkanlarıyla ilgili icraatları dinledik. Yapılanları görebildiğimiz kadarıyla izledik

Haber Giriş Tarihi: 30.04.2015 10:12
Haber Güncellenme Tarihi: 30.04.2015 10:12
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursadameydan.com/

Siyasi gelenek hale geldi. Her seçim yıl dönümünde belediye başkanları basının karşısına çıkıp, yaptıkları icraatları birer ikişer anlatırlar.

İlçe belediye başkanlarıyla ilgili icraatları dinledik. Yapılanları görebildiğimiz kadarıyla izledik. Yapılması planlarını öğrendik.

Sıra Büyükşehir Belediyesine geldi. Başkan Recep Altepe, yaklaşık 300 basın mensubunun katıldığı sabah kahvaltısı sonrasında çalışmaları anlattı. “Altın dönemin altıncı yılı” sloganıyla çıktı medyanın karşısına. Önce kent bütünlüğü, belediyenin sınırları, yapılan ve yapılması planlanan işleri anlattı. Sonra, Bursa ile Ankara arasında yaşanılan ve projelerin engellenmesi olarak yorumladığım bazı bilgiler verdi.

Birinci örnek, Uluabat ile Marmara Denizi Karacabey Boğazı’nın buluşturulmasına ilişkin Ekoturizm projesi. Bu proje Orman Bakanlığı’nda takılmış.

İkinci örnek, Uludağ’ın kanalizasyon ve alt yapı hizmetleriyle ilgili proje. Bu projede Orman Bakanlığında takılmış.

Üçünhcü proje, Uludağ günü birlik tesisleri. Bu projede Orman Bakanlığına takılmış. Nedeni, Futbol sahasının duvarının betondan olacak olması imiş. Ben bu düşünceye karşı yazacak söz bulamadım. Ama çok güldüm. Bu kişiler hiç mi Uludağ’a gelmediler? Kat kat yüksek otellerin duvarlarında hiç mi beton yok? Bunları göremeyenler, futbol sahasının kenarındaki betonu nasıl görmüşler? Hayret vallahi…

Dördüncü örnek, Dağ yamaçları Güney Çevre yolu projesi. Bu projede Orman Bakanlığında takılmış.

Başkan Altepe, “biz kendilerinden para istemiyoruz. Pul istemiyoruz. Hizmet etmek, çevreye değer katmak, turizme değer katmak için çabalıyoruz. Biz, projelerimize kaynak bulmakta zorluk çekmiyoruz. İstediğimiz hizmetleri, gerekli izinler aldıktan sonra bakın nasıl yapıyoruz. Teleferik yapıldı. Bursa kazandı. Halk kazandı. Turizm kazandı. Bu hizmetleri yaparsak, yine Bursa kazanacak. Türkiye kazanacak” diye sitemlerde bulundu.

Bence başkan çok haklı.

Yerden göğe kadar haklı.

“Ben stajımı Bursa-Mudanya Yolunda yaptım” diye konuşan ve akademik unvanlı bir Çevre ve Orman Bakanımız var. Veysel Eroğlu.

Bursa’ya her geldiğinde vaatleri sıralayıp gidiyor. Bizler seviniyoruz. “Bu kez iş oldu galiba”^diye düşünüyoruz. Sonra, iş Ankara’ya gittiğinde, “bu olmaz. Bu projeye izin vermeyiz” cevabı geliyor.

Anlamak mümkün değil.

Hani, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yönetimi başka partilerden olsa siyasi engelleme var diyeceğiz.

Ama, her ikisi de aynı partili. Burada siyasi engellerden söz edebilmek bence mümkün değil. Galiba, siyasetçilerin, özellikle de bu işleri Ankara’da çözmekle görevlendirdiğimiz, seçtiğimiz, belki vekillerin ilgisiz kalması gibi düşüncelere sahip olabiliriz.

Yada ülkemizde hep var olan, her yapılanı kendi lehine olmadığını görünce sıkıntı çıkaran bürokratlardan kaynaklı olabilir diye düşünebiliriz.

Hepsi, bence boş. Siyasi irade, tek başına iktidar ve üstüne üstlük her iki yönetiminde aynı partili olması nedeniyle bu sorun çözümlenemiyorsa, ortada ciddi bir sorun var demektir.

Bugün, yarın bu işin ve sorun çıkaranların, nerede nasıl sorun çıktığının kaynağını öğrenebiliriz.

Bizim amacımız bağcıyı dövmek değil, bu bağın üzümlerinin tadına bakmak. Böylesine yıllarca oyalamanın bir anlamı yok. Nerede sıkıntı varsa, çözüm bulunur. Hizmet olur. Hizmete engel olmak başarı değil, bence en büyük başarısızlıktır. Sorunları çözmeden mesai bitirmek, bürokratların günü kurtarması olabilir ama, Bursa’ya hizmetin engellenmesi, Türkiye’ye hizmetin engellenmesi, ekonomiye darbe vurulması anlamına gelir.

Tabi, bu yazdıklarımı anlayanlar anlar.

Bakın, bugün itibariyle Uludağ’da yapılması planlanan günübirlik hizmetler yapılsa idi maliyeti örnek olarak 350 milyon lira olabilirdi. Yarın aynı hizmetin yapılması için 500 milyon lira sarf edilmesi gerekiyor. İşte,bunun adı, halkımızın kendi arasında konuştuğu gibi Bursa’ya atılan, hazineye atılan engel kazığıdır.

Bu işten, siyasiler, bürokratlar, politika üretenler, STK’lar, medya ve basın mensupları olarak bizler dahil, hepimiz nasibimize düşen kadarını alıp, kendi gücümüzle çözüm üretmek zorundayız.

Gelelim, Recep Altepe’nin yaptıklarına, Çevre ve arıtma tesisleri, sulama, içme suyu yada kanalizasyon için toprak altına gömülen yatırımları göremiyoruz. Ama, yer üstündeki çalışmaları birebir görme imkanımız var. Bursa, sürekli kabuk değiştiren ve şekil değiştiren bir kent haline geldi. Dünya Mirası listesine alındı. Tarihi ve kültürel değerleri ortaya çıktı. Bugün, Bursa sanayi ile tanınıyor. Geçmişte, Kaplıca kenti, kültür kenti olarak tanınıyordu. Sanayimiz olsun, kaplıcamız olsun, tarihi mekanlarımız ise turizme ışık tutsun. Bursalı olarak bizlerin beklentisi bu.

Recep Altepe’de aynı duygularla hizmet ediyor. Proje üretiyor.

Ulaşımdan, kültürel mirasa, ekonomik düzenlemeden gelecek nesillere sağlıklı çevre bırakılmasına kadar pek çok projeyi gördük. Detaylarını dinledik.

2014-2019 hizmet yılının birinci yılı bitti. Geriye dört yıl kaldı.

Umarım, Bursa’ya engel olanlar, hizmetlere engel olanların aklı başına gelir.

Altepe yine tekrarladı, “şehrin önüne takoz olamayız” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.