SON DAKİKA
Hava Durumu

Arabulucular iş başında

Dünyanın pek çok ülkesinde 50 yıldan bu yana kullanılan arabuluculuk sistemi Türkiye’de ilk kez Bursa’da kullanılmaya başlandı. Arabuluculuk sisteminin faaliyete geçmesiyle, adliyede dava yükünün azaltılması, insanlar arasındaki anlaşmazlıklar?

Haber Giriş Tarihi: 26.05.2015 12:08
Haber Güncellenme Tarihi: 26.05.2015 12:08
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursadameydan.com/

Dünyanın pek çok ülkesinde 50 yıldan bu yana kullanılan arabuluculuk sistemi Türkiye’de ilk kez Bursa’da kullanılmaya başlandı.

Arabuluculuk sisteminin faaliyete geçmesiyle, adliyede dava yükünün azaltılması, insanlar arasındaki anlaşmazlıkların karşılıklı görüşmeler ve güvene dayalı çözümlenmesi amaçlanıyor.

BTSO öncülüğünde faaliyete başlayan Arabuluculuk ve Tahkim Merkezi’nin açılış toplantısına, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Abdülkadir Karlık, Bursa Başsavcı vekili Sinan Sezer ve adli yargı mensupları katıldı.

Mahkemeye taşınan anlaşmazlıkların, davaların yıllarca sürmesine ve tarafların ciddi anlamda yıpranmasına sebep olduğunu ifade eden İbrahim Burkay, ABD’de 50, Avrupa’da ise 40 yıldan uzun bir süredir uygulanan arabuluculuk ve tahkim sistemin Türkiye’de yeni uygulanmaya başladığını ve bu başlangıçtan geçte olsa mutluluk duyduklarını söyledi.

Arabuluculuk Dairesi Başkanı Hakan Öztatar ise, ülkemizdeki hukuk sistemindeki ve adliyedeki dava yükleri nedeniyle pek çok olayla ilgili davaların kararlarının uzun yıllar verilemediğinden dolayı, böyle bir sistemin faaliyete geçirildiğini anlattı.

Evet, ülkemizdeki adalet sisteminde gerçekten büyük sıkıntılar var. Adliye kapısından içeriye girildiğinden itibaren, özellikle hukuk mahkemelerindeki davalar için paraları ödemeye başlıyorsunuz. Alacağınızı tahsil etmek için bile, belli bir miktar para ödemeniz gerekiyor. Hakkınızı aramanız içinde para ödemek zorundasınız. Paranız varsa, adalet oluyor. Yoksa, ne alacağınızı tahsil edebiliyorsunuz, ne de hakkınızı alabiliyorsunuz.

Birde, adliyede halkın güvenini yitirmesine yol açan uygulamalar var. Seçim üstü ben bu uygulamaları fazla yazmayacağıma söz verdiğim için yazmıyorum.

Arabuluculuk ve tahkim sisteminde ise, taraflar uzman kişilerce buluşturulup, anlaşmazlıkların çözümü için ara yol bulunuyor.

Bursa’da,benim bildiğim arabuluculuk firmalarının, şirketlerinin kurulması epey eski. Ama, genel anlamda kamu kurumlarıyla işe başlaması yeni oldu.

Hayırlı olsun.

Hak ve adalet için böyle bir eksikliğin giderilmesi çok önemli.

Ülkemizin gündemi ise seçim.

Seçime sayılı günler kaldı.

Artık saatleri geri saymaya başladık diyebilirim.

Seçimle ilgili son günlerde halkın tercihlerini yansıtan, yansıtmayan pek çok anketler bizlere gönderilmeye başlandı.

Anketlerde üç ayrı guruplaşma olduğu dikkat çekiyor.

Türkiye için geçmiş yıllardaki seçimlerle ilgili yapılan tahminlerde önemli olduğuna inandığımız bazı anket firmalarının da bu seçim öncesinde üçe ayrılması dikkat çekiyor.

Birinci gurupta, iktidar partisinin oylarını sürekli yüksek çıkaran araştırmalar açıklanıyor.

İkinci gurupta, ana muhalefet partisinin oylarının sürekli artış içinde olduğunu belirten anketler yayınlanıyor.

Üçüncü gurupta ise bu kez parti amblemleriyle seçime katılan bir başka muhalefet partisinin barajı aştığına dair ve ülke yönetiminin koalisyonlara gebe olduğuna dair anketler yayınlanıyor.

Tabi, bütün bu anketler, halkın kafalarında karışıklıklara yol açıyor.

Oyunu hangi partiye vereceğini çok iyi bilen ve seçim tercihini yapan, hatta parti üyesi olduğu için “oyunu kime vereceğinin” sorulmasından hicap duyanlar bile medyada bu tür anketlerin yayınlanmaya başlamasıyla “acaba?” diye düşünür oldu.

Adli yapılanmadaki arabuluculuk sistemi gibi ülkemiz siyasetinde de arabuluculuk sistemi yaygınlaşmaya başladı.

Ben, hangi partinin ne kadar oy alacağı tahminlerine değil de, ülkemizdeki yaş gurupları ve siyasi partilere verilen desteklere yönelik anketlerle ilgili bilgiler vermek istedim.

“Bu pazar seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz” sorusunda AK Parti en yüksek oy oranlarına 35-45 yaş grubunda yüzde 53 ve 65 üstü yaş grubunda yüzde 54 ile ulaşıyor.

Bu yaş gurubunu irdelediğimizde, 12 eylül 1980 tarihi öncesindeki CHP hükümetleri sırasında kuyruklarda bekleyen çocuk ve gençlerin olması dikkat çekici.. Yokluklar, karanlıklar döneminde ve koalisyonlar döneminde sıkıntı çekenler, artık bundan sonraki yaşamlarında sıkıntı çekmek istemiyor diyebiliriz.

AK Parti’ye en düşük oy çıkan yaş grubu ise yüzde 31.6 ile 18-24 yaş grubu.

CHP en yüksek oy oranlarına 45-54 yaş grubunda yüzde 30.7 ve 55-64 yaş grubunda yüzde 29.6 ile ulaşıyor. Bu yaş gurubu da yine 12 eylülde sıkıntı çeken ve sırf ideolojik düşünceleri nedeniyle zulme uğradıklarını inananlar oluşturuyor.

CHP’ye en düşük oy çıkan yaş grubu ise yüzde 21 ile 35-44 yaş grubu.

MHP en yüksek oy oranlarına 18-24 yaş grubunda yüzde 21 ve 25-34 yaş grubunda yüzde 18.6 ile ulaşıyor.

MHP’nin oyları 45 yaş üzerinde seçmende düşmeye başlıyor. 65 yaş üstü seçmen grubunda oy oranı yüzde 8.5 ‘e kadar düşüyor.

HDP en yüksek oy oranlarına 18-24 yaş grubunda yüzde 12 .6 ve 25-34 yaş grubunda 11,4 ile ulaşıyor.

Ülkemizdeki seçmen profili böyle.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.