Arınç Bursa’dan memnun

Sürekli yazıyorum, ben kendisiyle 1978 yılında Bursa’ya konferans vermek için geldiği zaman tanışmıştım Bülent Arınç’la.

O zamanlar Hukuk fakültesini yeni bitirmiş ve geleceğin önemli siyasetçilerinden olacağına kesin gözüyle bakılan ve etrafındakiler tarafından “ağabey” olarak görünen bir kişi idi. Sonra, Refah Partisi’nin meclise girip gurup kurduğu dönemde TBMM Gurup Başkanvekili oldu. Bursa’ya geliş gidişlerini takip ediyorduk. Ülke gündemine ait söylediklerini dinleyip haber yapıyorduk.

Sonra, 2011 seçimlerinde AK Parti’den Bursa liste başı oldu. Ne yalan söyleyeyim, Faruk Çelik’in yerine Bülent Arınç’ın Bursa’ya gelmesi önceleri bizleri üzdü. Sonra, kendisiyle Bursa sorunlarıyla ilgili görüşme ve yaptığı basın toplantılarında fikirlerimizi söyleyip, sorularımızı sorma imkanını bulduk. Samimi davranışları ve Bursa’ya hizmet edebilme adına çalıştığını gördüm. Sayılı günler çabuk geldi geçti. 4 yıllık milletvekilliği süresi tamamlanmak üzere. Birde, parti kurallarına göre 3 kez üst üste vekil seçilenen bir daha aynı göreve aday olamayacağı nedeniyle bu kez vekil adayı değil. 7 Haziran seçimlerinden sonra da hükümetteki Başbakan Yardımcılığı görevi sona erecek.

Kim ne derse desin, Bursa’da görev yaptığı 4 yıl içinde Bülent Arınç’ın vefalı olduğunu, eş, dost ve tanıdıklarıyla sürekli hal hatır sorup haberleştiğini çok iyi biliyorum. Siyasi tecrübesi AK Parti Bursa teşkilatlarına çok önemli katkılara sahne oldu. Hizmetleriyle ilgili, kendisine ulaşan sorunların çözümü için gayret gösterdiğine ben yakından tanığım.

Bülent Arınç, önceki akşam Osmangazi ilçe teşkilatı tarafından düzenlenen Vefa yemeğine katıldı. İlçe Başkanı Ali Yılmaz, siyasette genç ama tecrübeleriyle ve gündem oluşturan çalışmalarıyla Bursa politikasında ses getiren çalışmalar yapıyor. Vefa yemeği de bunlardan birisi oldu. Eski, yenisi, seveni sevmeyeni pek çok kişi Merinos’ta buluştu.

Bülent Arınç’ta bu toplantıda katıldı. Yine duygulandı. Partililere seçim öncesinde uyarılarda bulunmayı ihmal etmedi. Önce, israfa dikkat çekti. İsrafın önlenmesi için herkesin üzerine düşen görevi yapması, yapmayanları uyarmasından söz etti. Sonra, sıra seçimlere getirdi. Kırgınlık ve küskünlüklerin unutulup, herkesin AK Parti’nin başırısı için beraber çalışması gerektiğini söyledi.

Siyasi partilerle ilgili olarak 7 haziran seçimlerine dönük anket sonuçlarıyla ilgili bilgiler verdi. CHP’nin yüzde 25, MHP’nin ise yüzde 15 dolayında gözüktüğünü belirten Arınç, bu durumda AK Parti’nin yüzde 55 oy oranı ile yeniden birinci parti olacağını ifade etti.

Arınç, siyasette farklı bakışları ve fikirleriyle tanınan bir kişi. Teşkilat üyelerine söyledi, aktif siyasette yer almayacağını duyurdu.

Dün sabah, Bursalı köşe yazarlarıyla buluştu Arınç. Ben, başka işlerim nedeniyle çok arzu etmeme rağmen bu toplantıya katılamadım. Katılan arkadaşlarımla görüşüp, nelerin konuşulduğunu, hangi soruların sorulduğunu öğrendim.

Arınç, burada kendisine yöneltilen Abdullah Gül ile ilgili soruya ilginç cevap vermiş. İdris Bal ile Emine Ülker Tarhan’ın mensubu olduğu partilerinden ayrıldıktan sonra parti kurup siyaset sahnesine çıkmalarını, sonradan da vaz geçmeleriyle ilgili örnekleri hatırlatmış.

Siyasette “ağabey” sıfatı ile anılmasından ise son derece gurur duydunu ifade etmiş.

Kısaca söylemek isteğim şu; kişiler gelip geçicidir. Makamlar bir var olur, bir yok olur. Sayılı günler çabuk gelip geçer. Bizler, Bursa’da gazetecilik adına kalem oynatan, yazılar yazanlar olarak, meslek yaşantımız boyunca pek çok siyasetçi ile tanıştık. Sorunları beraber tartıştık. Bazen kızdık. Bazen kızdırdık. Ama, hepsinin özünde Bursa’nın korunması ve Bursa’nın daha iyi hizmet alması amaçınız. Bu durum, 12 eylül öncesi siyasetçilerimizden Barlas Küntay ile Cemal Külahlı varken de aynıydı. Sonrasında Ahmet Kurtcebe Alptemeçin, Hüsamettin Örüç varken de aynı idi. Turhan Tayan’ın yıldızının yeniden parladığı 1991 sonrasında da aynı idi.

2002 sonrasında Faruk Çelik’le aynı düşünce ile çalıştık. 2011’den sonra Bülent Arınç ile. Öyle sanıyorum ki, 2015 haziran ayından sonra Mehmet Müezzinoğlu ile müzakere edeceğiz.