Biz Yaparsak Olur

Eskiden bizim için çok büyük anlamlar ifade eden yılbaşı kutlamaları artık sıradanlaştı, eski önemini yitirdi. Yılbaşı kutlamaları eskisi kadar coşkulu değil, bu yıl bunu çok net olarak gözlemledim. Bunun sebebinin artık eski komplekslerimizden, Batı hayranlığından yavaş yavaş kurtulmaya başlamamız olduğunu düşünüyorum. Beyaz Türk adetlerinden gerçek Türk adetlerine geçmeye başlıyoruz yavaş yavaş…

Beyaz Türk demişken Alev Alatlı’nın bu konudaki tespitleri çok yerinde; “Artık bilginin seçkin bir topluluğun tekelinde olduğu günlerin geride kaldığını, yurt dışı imkânlara, yabancı dile, dünya hakkındaki bilgilere ulaşmanın eskisinden çok daha kolay olduğunu, bu sayede Beyaz Türklerin eski ayrıcalıklarını kaybettiğini” söylemiş. Şu tespiti ise müthiş; “ben asıl Michael Jackson tipolojisinden korkarım. Beyazlaşacağım derken ucubeleşen zavallı”. Bence de en korkulması gereken tip bu! Biz de yıllarca üzerimize hiç yakışmayan bir elbise gibi Beyaz Türklere benzemek, onlar gibi olmak için uğraştık durduk!

Beyaz Türkler deyince kendi toplumunun gelenek ve göreneklerinden uzak, kendi toplumuna tepeden bakan, batı toplumlarının adetlerini onlardan daha iyi bilen ve uygulayan, kendi toplumunda da bunun moda olması için çalışanları anlıyorum. Onların iki binli yıllara kadar gerçekten müthiş bir etkileri, güçleri ve ayrıcalıkları vardı. En önemli mevkilerde Beyaz Türkler ve onların adamları vardı, en büyük ekonomik güç onlardaydı, onların çocukları en iyi okullarda okur, daha sonra yurt dışına gider, gelip en önemli mevkilerde, en önemli görevlere gelirlerdi. Beyaz Türkler ile sıradan vatandaş arasında her alanda büyük uçurumlar vardı.

Bu döngü doksanlı yıllarda bozulmaya başladı. İmkânları artmaya başlayan sıradan vatandaş ve onların çocukları her geçen gün eskisinden daha vasıflı olmaya başladı. Özellikle son on yılda bu çok büyük bir ivme kazandı. Başta ekonomi olmak üzere, her alanda etkileri arttı, dünyaya açıldılar, yabancı dil öğrendiler. Etki sahibi oldukları konular çoğaldı. İlk olarak sportif başarılar geldi. Daha sonra her alanda gelen başarılar milletimizin genel bir özgüven kazanmasını sağladı. Batı hayranlığı yavaş yavaş yerini Biz Yaparsak Olur düşüncesine bırakıyor ve bu düşünce tarzı her geçen gün güçlenmeye devam ediyor. Yılbaşı kutlamalarının eskisi gibi olmamasının en önemli sebebinin bu değişim olduğunu düşünüyorum.

Böyle olması milletimiz için çok olumlu. Çünkü Beyaz Türk anlayışı ve siyaseti bize her zaman kaybettirmiştir. Beyaz Türklerin dedeleri Jön Türkler, emperyalist devletlerin siyaseti doğrultusunda İkinci Abdülhamit’i devirdiler. Otuz üç yıl boyunca toprak bütünlüğü muhafaza edilmeye çalışılan imparatorluk, beş senede yedi milyon kilometre kare toprak kaybetti. İkinci Abdülhamit’in kararlılığını ve duruşunu Sayın Cumhurbaşkanımız da sergiliyor. Ama İkinci Abdülhamit’e yapılanlar kendisine de yapılmaya çalışılıyor. Bu konuda kendisine destek vermek ve her zaman yanında olmak bizler için önemli bir vatandaşlık görevi!

Son olarak; herkese özümüzü, örfümüzü ve âdetimizi daha iyi yaşadığımız, kendimiz olduğumuz bir 2015 yılı diliyorum…