Uzun yıllar istikrarsız bir şekilde yönetilen Türkiye son 18 senedir istikrarın nimetlerinden faydalanmaktadır.

Bizim çocukluğumuz ve gençliğimiz koalisyon hükümetleri ile geçti. Bu hükümetlerin ömrü de ortalama bir yılı geçmezdi.

Farklı dünya görüşlerinden siyasi partilerin uzun süre birarada bulunmaları da beklenemezdi.

Birinin ak dediğine diğeri kara diyordu.

Düşünebiliyor musunuz Erbakan’ın MSP’si ile Ecevit’in CHP’sinin nasıl anlaşabildiklerini…

***

Daha sonraları kurulan Refahyol hükümeti ile Anasol-M hükümetinin ömrü de uzun olmadı. Kısaca her koalisyon hükümeti kan uyuşmazlığı nedeniyle uzun soluklu olmuyordu. Milletimiz de bu durumdan son derece muzdaripti. Geleceğe ümitle bakamıyordu. Siyasilerin didişmelerinden illallah demişti.

Türkiye’deki kısır siyasi çekişmelerin yönetimi de olumsuz yönde etkilediği bir gerçekti.

Ülke doğru dürüst yönetilemez hâle gelmişti.

İşte tam da bu ortamda AK Parti doğdu ve kurulduktan bir sene sonrada tek başına iktidara geldi.

Ülke uzun yıllar sonra koalisyonsuz bir iktidar görecekti.

Bu da istikrar ve hizmet demekti.

Ne yalan söyleyelim AK Parti de bunun hakkını fazlasıyla verecekti.

Hatta cumhuriyet tarihi boyunca yapılamayan hizmetleri bu süre zarfında gerçekleştirecekti. Demokrasi anlamında başörtüsü yasağı gibi yasaklar kaldırılacak, ulaşım, sağlık, eğitim, savunma sanayi gibi alanlarda hayal dahi edilemeyen icraatlara imza atılacaktı.

İnsana değer verilen bir dönem başlamıştı. Milletimiz de bu durumdan oldukça memnundu. Bu nedenle girdiği her seçimden AK Parti’yi birinci parti ve tek başına iktidar olarak çıkardı.

Bu gün dahi mevcut istikrar ortamı ülkemizin en büyük kazanımıdır. Bu sayede çok büyük hizmetler hayata geçirilmiştir. Eğer tek başına iktidar ve hizmet imkânı olmasaydı bu hizmetler hayata geçirilemezdi. Bu nedenle vatandaşlarımız istikrar ortamının bozulmasından korkmaktadırlar. Tekrar eski koalisyon dönemleri insanımızın hiç de arzu etmediği bir durumdur.

***

Milletimizin kahir ekseriyeti istikrar ortamından memnundur ve bunun devamını istemektedir.

Bütün kazanımların kaybedilmesi arzu edilen bir durum değildir. Bu nedenle önümüzdeki 2023 seçimlerinde de milletimizin istikrar yönünde oy kullanacağı ve Cumhur İttifakını ekseriyetle destekleyeceği anlaşılmaktadır.

Allah ülkemizin birliği ve dirliği istikametinde çalışacak kadroların önünü açsın ve güzel hizmetler yapmalarını nasip etsin.