Günümüzde Teknoloji ve iletişim araçları o kadar gelişti ki, kapalı kapılar ardında çevrilmek istenen “entrikalardan” herkes kısa sürede haberdar olur.

“Ahlaki ve etik” değerleri yok edip “ahlak nutukları” atanlar kendi yaptıklarını göz ardı ederek “Adres” saptırmak istemelerini hiçbir zaman doğru bulmadım.

Herkesin kafasında ki soru şu;

Bursa’da tüm hastaneler yenilendi.

Trilyonlarca yatırım yapıldı.

Hala devam eden hastane yatırımları var.

Özel de görev yapan 7 bin civarında hekim kamuya geçmek için müracaat etmiş…300’ün üzerinde hekim Bursa’da görev başladı..Yada başlayacak.

Buna rağmen sağlık hizmetleri neden aksıyor?

İktidarın sağlık sektöründeki başarılarını gölgelemek,kurumlarda huzursuzluk yaratmak,kurumun işleyişine de olumsuz etki yapacağından halk nazarında bununda mutlaka siyasi anlamda bir faturası olacaktır.

Bunu dedikodu olarak değerlendirmek se akla mantığa uymaz.

Bursa sağlıkta yaşananlar yoksa bir Tiyatro mu?

Özellikle başarılı yöneticilerin başında bulunduğu kurumların “işlevini” birilerinin engelleme gayretlerine göz yummak,kulak tıkamak hem siyaset hem millet hem de bizim açımızdan abesle iştigal olur?

Deneyimli Gazeteci arkadaşım Enver Akasoy’un yönettiği “Nöbetçi Gazete’de” yazar Lale Akasoy’un kaleme aldığı “Sağlıkta eskiye mi döndük” başlıklı yazısı birçok insan gibi bizim de dikkatimizi çekmişti.35 yıl önceki muhabirlik dönemini hatırladım.

Gazeteci bir arkadaşımla önceki gün bazı hastaneleri ve sağlık kuruluşlarını ziyaret ettik…Kapsama alanımıza giren yöneticilerle görüştük..Sorduk sorguladık…Sağlık hizmetleri kim yada kimler tarafından “Engelleniyor ki halkın serzenişleri devam ediyor” sorusuna cevap aradık..

İlginç bi o kadar da düşündürücü cevaplar aldık..Karşımıza çıkan ilk cevap SENDİKA..Yani Gökhan Yünkül’ün başında bulunduğu Sağlık-Sen…

Anlatılanlara göre bir kabus gibi..

Nüfusu 3-5 milyon bir şehirde sağlık sektörüne yön vermeye çalışıyormuş Gökhan Yünkül…Arkasına bazı siyasileri de almış,kendisine alan açma gayretinde..

Şaşırmamak elde değil.

Hastanelerde ve sağlık kuruluşlarında ki bazı personellerin “sendika arkamızda” dercesine tavır sergilemesi “Sendikanın yetkisi nereye kadar” sorularını akla getiriyor ister istemez.

Yünkül’ün başında bulunduğu sendikacıların hastanelerde ve diğer sağlık kuruluşlarında “Savaş kazanmış birer kahraman” gibi hareket etmesi personel arasında huzursuzluk yarattığı gibi tepkileri de beraberinde getiriyor..Yöneticiler ürkek..Müdahale edilirse sendikanın “Mobing uygulanıyor” safsatalarına muhatap olacaklar.

İstemiyorlar…Kendilerine göre haklılar da..

Ömrünü okuyarak geçiren bir hekim düşünün,sendikada başkanlık koltuğunda oturan bir “Sağlık memuru sendikacıyla”  muhatap olacaklar…

Burada Yönkül’ün hedefleri olabilir. Ankara hayali kurabilir.Siyasete de atılabilir..Hatta TBMM hayali bile olabilir…Ama burası Bursa

Sağlık sektöründeki hizmetlere sendikanın bir kabus gibi çökmesine asla izin verilmez..Verilmemelidir..

Baştan Vali Yakup Canbolat,Sağlıktan sorumlu Ak Parti İl Başkan Yardımcısı Mustafa Yavuz,siyasi otorite ve İl Sağlık Müdürü Fevzi Yavuz Yılmaz sendika üzerinden gelen talepleri ince eleyip sık dokumalıdır.

Hatta müdahale etmelidirler..

Sendika tarafından kurumda yüksek maaş alması için bir yere getirilmesi istenen kişi yada kişiler kimdir.. Liyakati var mıdır..Yani o göreve layık mıdır sorularının cevabı alınmalıdır..

Şunu ifade etmek istiyorum.

Ülkenin bugün geldiği noktada artık birilerinin sorumluluklarını,bir kez daha gözden geçirmesi zarureti doğuştur.

Vurdumduymazlığın,yüzsüzlüğünün,basiretsizliğin,yada beceriksizliğin artık geçerli akçe olmadığını,birilerinin  görmesi yada  öğrenmesi gerekir.En başta sendikacılar.

Özellikle, ülke için hayati önem taşıyan kurumların başında bulunanların çalışma azminin kırılmasına fırsat verilmemelidir.

Bu noktada iktidar Partisi milletvekilleri bir duruş ortaya koymalı.Görevden el çektirilen bir personeli sorgulamadan sendikanın talebiyle “Ben yaptım oldu” düşüncesinden derhal sıyrılmalı.Hatta çıkar ve ikbal uğruna ahlaki değerlerin yozlaşmasına fırsat veren personelin uzaklaştırılmasına omuz vermelidirler

Örnekleri önümüz de…

Hiçbir sendikacı yada üyesinin “Demokles’in kılıcı” gibi yöneticilerin tepesinde asılı durmasına fırsat verilmemelidir.

Dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de ‘adaletli olmasını bilmektir. Bahsettiğimiz ‘adalet’  sadece kendinden olanlarla sınırlı kalmamalıdır.

Evrensel olmalıdır.

Hele sağlık sektöründe…