Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;

Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Büyük şair Necip Fazıl Kısakürek’in SAKARYA şiirinden alıntı 4 mısra şu çok şey ifade ediyor ama  bana günlerde  Bursa’nın tam merkezinde Çarşamba pazarında yaşanan dramı hatırlatıyor…

Kimse kalkıp ta “Yine milliyetçi duyguları kabardı” diyerek öküzün altında buzağı aramasın.Bir gerçek yaşanıyor Bursa’nın merkezinde,Beyrut sokaklarında değil..

Bakın;bizim örf adet ve geleneklerimizde vardır…Misafir ağırlamak,yardım etmek,mazlumun yanında olmak.

Öylede yaptık..

Suriye savaşından kaçarak ülkemize sığınan binlerce insana kucak açtık…

Bunu yaparken de,dinine, diline,ırkına bakmadan yaptık..

Aslında,Devlet olarak Millet olarak yapılması gerekeni yaptık.

Savaştan kaçarak Türkiye’deki kamplarda toplanan Suriyelilerin şehirlere dağıtılması ile birlikte sorunlar günden güne kartopu gibi büyüyerek arttı ve istenmeyen olaylar yaşanmaya başladı.

Bunun en bariz örneklerinden biri Bursa’da yaşanıyor..

“Ne yapıldı…Yada ne oldu?”  sorularına basit bir örnekle cevap vermeye çalışalım..

Unutmayalım!

“Bazen iyilikten maraz doğar” diye bir atasözümüz vardır..

Peki ne oldu…

Misafirdirler,zulme uğramışlardır,gariptirler diyerek Bursa’ya gelen Suriyelilere hep birlikte kucak açtık.Valilik,tüm Belediyeler,sivil toplum kuruluşları imkanlarını seferber etti.

Aradan yıllar geçti…

Bazı mahallelerde Suriyeliler Gettolaşarak hakimiyet kurmaya başladı.

Bu hareket sıkıntıları da beraberinde getirdi.

Bunu en bariz örneklerinden biri ÇARŞAMBA.

Suriyelilerin gettolaştığı Çarşamba da aslında bugün içten içe bir dramda yaşanıyor.Yıllarını verdikleri,kendileri için hatıralarla dolu Çarşamba sakinleri yavaş yavaş mahallerini terk ediyor…

Garip kalmış mahalle sakinleri..

Cadde ve sokaklar,Suriyeliler tarafından adeta işgal edilmiş..

Tabela rezaletini anlatmama gerek yok.

Ana caddelerden vazgeçtik,ara sokaklarda bile yürümek cesaret ister..

Uyarımı “Aman Ha”

Bir esnafın ifadesiyle;Whatsapp hattına atılan tek mesajla,yüzlerce Suriyeli başınıza üşüşür..

Bu sorun defalarca dillendirildi,yazıldı çizildi..

Hatta Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen bir toplantıya katıldığım da da sorunu bizzat dile getirdim.

Yani devletin tüm kurumları yaşanan sorunlardan haberdar..

Buradan bir kez daha uyaralım..

Öfke büyüyor…

Tedbir şart..

En azından kaldırımları işgal eden Suriyelilere “UYARIYI” ilgili birimler yapsın ki,istenmeyen olaylar yaşanmasın..

Kaçmakla sorun çözülmez…