Dağda hesap şaştı

AK Parti Büyükorhan’da beklenilen bir sürprizle karşılaştı. Mustafakemalpaşa’da zorlama ile istenilen adayın başkan olması sağlanmasına rağmen, Büyükorhan’da keser döndü, sap döndü, gün geldi devran döndü.
Aslında bu olay, mahalli seçimlerden bu yana sürüp gelen bir hesaplaşmanın sonucu.
İlçe kongrelerine tek liste ile gitme kararı alınan AK Parti’de delegeler daha seçim sandığı başına gitmeden, kime oy verecekleri bile belli olmadan ilçe başkanı açıklanmasına alıştık. Atama demokrasisi ile belirlenen bir delege sistemi, yine atama demokrasisi ile belirlenen ilçe başkanlarıyla, siyasi iradenin ne denli başarılı olacağı tartışmaları hep sürüyor.
AK Parti, bütün bu atama demokrasisi uygulamasına rağmen halk desteğini koruyor. Seçimlerde yine başarılı oluyor. Parti küskünleri her ne olursa olsun partilerine karşı aykırı bir tavır içine girmiyorlar. Kim olursa olsun, seçimi kazanma hedefi ile çalışıp duruyorlar.
Bu çok önemli bir siyasi kültür.
Bizler, Türk siyasetinde geçmişten günümüze kadar yapılan analizlerle bu tür olaylara pek rastlamadık. Hele seçim sırasında oluşan küskünler ordusu sayesinde, partinin iktidar iken muhalef1ete paraşüt hızıyla düştüğüne pek çok kez tanık olduk.
Hala, ana muhalefet başta olmak üzere pek çok partide atama demokrasisi ve bu atamalar sonucunda oluşan küskünlerin desteklerini kesmesiyle yaşanılan oy kayıpları var.

Büyükorhan’da direniş

Alışagelindiği gibi AK Parti il başkanı Cemalettin Torun, Büyükorhan ilçe kongresi öncesinde mevcut ilçe başkanı Nejat Oktay ile yola devam kararı alındığını ve seçimlere tek liste ile gidileceğini ifade etti.
Bu açıklama ilçede deyim yerinde ise infial yarattı. Her ne kadar medyaya yansımasa bile sosyal medya üzerinden çeşitli eleştiriler yapıldı. İlçe yönetim kurulunda görev yapan bazı kişiler, ilçe başkanının yeniden oluşturacağı listesinde görev almama, yani yeni yönetim kuruluna girmeme kararı aldı.
Olaya el koyan il yönetimi uzlaştırma arayışlarını sürdürdü. Sonrasında, 36 muhtar, ortak bir deklarasyon ile mevcut ilçe başkanı Nejat Oktay’ın aday gösterilmemesini, yerine Osman Koçdemir’in aday yapılmasını istedi. Bu durum kulak ardı edilmiş.
Muhtarların istekleri yok sayılmış. Bize gelen bilgiler böyle.
Sonra, kongreden bir gün önce il koordinasyonun yine birlik beraberlik vurgusu yapılıp, muhalif liste çıkarılması engellenmek için çalışmalar yapılmış.
İki arada bir derede kalan Osman Koçdemir, AK Partiye gönül veren hizmet edenlerle, halkla görüşüp kararı karşı liste çıkarma yönünde vermiş.
Uzun lafın kısası, Büyükorhan ilçesinde iki listeli seçime gidileceğinin anlaşılması üzerine, ilçe başkanının değişmesini istediği mahalle muhtarlarının temsil ettiği yerlerdeki delegelere ulaşılıp, kongreye gitmemeleri yönünde telkinlerde bulunulmuş.

Siyasi oyun

Her oyunun kendine göre kuralları vardır.
Siyasetin kuralları ise, kişilere göre değişim gösteriyor.
Büyükorhan’da partinin birlik ve beraberliği için yapılan çalışmalar sonucunda fikir birliği içinde aday gösterilmesi kararı alınan ilçe başkanı ile halk arasındaki kopukluk ne hikmetse pek dikkate alınmamış.
Tabi, bu iş hesap kitap işi. Muhalif mahalle delegelerinin kongreye gelmelerinin önlenmesi halinde, güvenilir delegelerle seçim yapılması halinde, il tarafından desteklendiği açıklanan adayın, kongreyi kazanamama gibi bir sıkıntısının olmayacağı düşünülmüş. Bu yoldan ilerlenip kongre salonuna gelinmiş.
Son ana kadar tek adaylı kongre olacağı söylenmiş. Divana ise aday listeleri istendiğinde, ilk olarak muhalif aday Osman Koçdemir’in listesi verilmiş.
Seçimin galibi de Osman Koçdemir oldu.
Seçim sonrasında yeni seçilen ilçe başkanının görevden alınacağı söylentileri duyuldu. Ama, demokrasi konuştu. Delegeler oylarını kullandı. Tercih Osman Koçdemir’den yana çıktı.
Yeni ilçe başkanı Osman Koçdemir, kongre sonrasında yaptığı açıklamasında, “ayrımız gayrımız yok. Hep beraber Büyükorhan ve partimizin güçlenmesi için çalışacağız” dedi.
Oysa, siyasi partilerde ilçe kongreleri demokrasi şöleni gibi olmalı. Tek liste dayatması değil, istenildiği takdirde istenildiği kadar liste ile yarışa gidilmeli. Partililerin ve delegelerin oylarına sahip çıkılmalı. Sandıktan seçilip çıkan başkanla ve yönetimle de yola devam edilmeli.