Dolmuştaki seçim muhabbeti

Kim ne derse desin, Bursa’da bir hemşeri akını ve adam kayırmacılık hat safhatadır. Herkes kendi hemşerisi, bildiği tanıdığı varsa, kendi adamı varsa o partinin listesini beğenir. Yoksa, çeşitli kelimelerle beğenmediğini söyler durur.

Bursa’da da 7 haziran seçimleriyle ilgili olarak siyasi partilerce hazırlanan ve Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edilen ve dün de kesinleşen listelerle ilgili pek çok muhabbete şahit olmaya başladık. Listeler açıklandığı ilk gün, beklentilerine cevap bulamayanlar başladılar muhalefete.

Eldeki verilere göre, yüzde 10 barajını geçme ihtimali olan ve TBMM’de temsil edilmesi beklenen üç tane siyasi parti var. Bunlar, AK Parti, CHP ve MHP. HDP’nin barajı aşıp aşmayacağı konuşuluyor.

Bu duruma göre, halkımızda üç partinin listesiyle ilgili tartışmalara katılıyor. Birincisi iktidar partisi. Liste yapılırken Bursa’nın demografik yani nüfus yapısı dikkate alınmamış iddiaları var. Özellikle de listenin “seçilebilir” sıralamasında nüfus dağıtılımının gözetilmediği ve hep aynı bölge isinsanlarının ilk sıralara yazılıp Bursalıların beklentilerine cevap verilmediği konuşulup duruyor. Bunun nedenini ise Bursa’ya Bursalı olmayan siyaset yöneticilerin seçilmesi olarak gösteriliyor.

CHP önseçim yapmasına rağmen, listelerdeki bazı kişilerin arka sıralarla kalmasıyla ilgili eleştiriler var.

Demek ki, bu kişiler kendi partililerine kendilerini tam olarak kabullendirememişler ki, ön seçimde oy kullanan üyelerin nazar-i dikkatlerinden uzak kalmışlar. Bu benim yorumun. Halkımız ise, işin içinde başka hesaplar olduğunu söylüyor. Siyaset zaten hesap kitap işidir. Hesabını iyi yapan her zaman kazanır.

MHP’de de liste sıkıntısı var. Her ne kadar, partinin başarısı için kenetlenme yapılması istense de listelerle ilgili çok önemli dedikodular konuşuluyor. Teşkilatlar rahatsız. Belki ön seçim olsaydı, böyle bir liste çıkmayacaktı. Sürprizler olabilirdi.

Gelelim dolmuştaki muhabbete. Eski Santralgaraj, yeni ismiyle Kent Meydanı’ndan Heykele çalışan dolmuşa bindim. 5 kişi yola çıktık. Çarşamba Pazarı’ndan Stadyum, oradan da Altıparmak, Çatalfırın ve Heykel. Güzerğah böyle. Çarşambapazarı’nda İpekböceği ile karşılaştık. Bursa’nın ilk tramvayı. Kendi sermayesi ve kendi sanacisinin geliştirdiği bir taşıt. İlgi büyük. Dolmuşçu aynı hatta çalışıyor. Böcek seferlere başlamadan önce günde ortalama 25 sefer yapıyormuş. Şimdi ise bu sefer sayısı 10’a düşmüş. Böceğe kızmıyor ama, yolların daraltılmasına tepkili.

Yolculardan bir tanesi, stadyumun yıkılmasına karşı görüş bildirdi. Bir diğer yolcu ise siyasetin kendi kendine karar alıp, halka sormadan yaptığı hizmetlerin halkın yararına olmadığını söyledi. Hepsi bireysel görüşler. Halkımız, kendi duyduğu, bildiği gördüğü kadarını biliyor. Ama, küçük bir dolmuş bile olsa şoförle birlikte 5 farklı insanın Bursa ile ilgili 5 ayrı görüş içinde olması, yapılan hizmetlerin ve yapılacak olan hizmet ve projelerin galiba yeterince halka tanıtılmadığı mesajı çıkarılmasına yetti. Çünkü, vatandaşlar, 8 yıldır yeri ve yapımı tartışılan statla ilgili yeterli bilgiye sahip değiller. İpekböceği ile ilgili yeterli bilgiye sahip değiller. Yeni sanayi bölgelerin neden açılmak istenmesiyle ilgili bilgiye sahip değilller. Ulaşımla ilgili sorunların nasıl çözümleneceği bilgisine sahip değilller.

Sonra, sıra geldi 7 haziran seçimlerine.

Stadyuma karşı çıkan yolcu, bu seçimlerde AK Parti’nin Bursa’da hezimete uğrayacağını, Türkiye genelinde de aynı sonuçlarla karşılaşılacağını konuştu. Benim yanında oturan yolcu ise her ne olursa olsun Ak Parti’nin bu seçimlerden de mutlu sonla çıkacağını ve oylarını artıracağını söyledi. Ön koltukta oturan yolcu da “ben Ak Parti’ye oy vermeyeceğim ama, bu seçimlerde de halk yine Ak Parti’ye destek olacak. Çünkü alternatif yok. Muhalefet inandırıcı değil” dedi.

Sonra, seçim toto oynandı. Muhalif yolcu Ak Parti’nin Bursa’dan 7, CHP’nin 5, MHP’nin 4, HDP’nin ise 2 vekil çıkaracağını ileri sürdü. Diğer yolcu ise AK Parti’nin 9 veya 10, CHP’nin 4, MHP’nin 3, HDP’nin ise 1 vekil çıkarmasının mümkün olduğunu söyledi.

Bu duruma göre, siyasette halkın konuştuğu rakamlara bakıldığında, Bursa’da dengelerin değişmesi ihtimali var. Bütün bunlara neden olarak liste sıralaması ve demografik yani nüfus yapısının listelere yanlış yansıtılması olarak karşımıza çıkıyor.

Birde, her sene 24 nisan’da dünya kamuoyuna getirilen ve Türklerin Ermenilere soykırım yaptığı iddialarıyla ilgili gelişmeler var. Bu duruma bizler alıştık. Ama, dünya kamuoyu fazla bilgi sahibi değil. Kim erken konuşup bilgi verirse onlara inanıyor. 100 yıl önce meydana gelen bu olayları bir kenara bırakılması lazım. Bakın bugün Çanakkale’de geçmişte, aynı tarihlerde yüz yıl önce birbirlerine kurşun sıkan ülke askerlerinin torunları aynı safha toplanıp beraber el sıkışıp kutlama yaparak acıları paylaşıyorlar. Büyükşehir Belediyesi Çanakkale’deki Bursa Şehitliğini düzenledi. Modern hale getirdi. Anıt yaptı.

Ne güzel değil mi?

Geçmişlerimizi böyle yad etmek.