Tamamen Erdoğan düşmanlığı üzerinden  amaca giden her yol mubahtır anlayışı ile  kurnazca, ülke gerçekleriyle bağdaşmayan bir konsensüs anlayışıyla kurulan 6’lı masa sallanıp dursun,iktidar kalıcı adımlar atmaya devam ediyor…

Mayıs ayında yapılması planlanan seçimler de şimdiden herkes fikrini üç aşağı beş yukarı ifade etmeye başladı…1 Yıldır dünyada yaşanan ekonomik krizin ülkeye yansımasını en aza indirmek için İktidar üretim ve istihdama dayalı ekonomik çalışmalara hız verdi.

Asgari ücrette  düzenleme,EYT sorunu,destekleme kredilerindeki artış ilk etapta göze çarpan çalışmalar gibi görünse de,mega projelerin hayata geçirilmesi savunma sanayiden sağlanan başarı,yerli otomobilin üretime geçmesi siyasi dengeleri de sarsmaya devam ediyor…

21 yıldır İktidarda bulunan Ak Partinin başında bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dış politikada ortaya koyduğu performans “Söz vermişse yapar” anlayışı bugün toplumun tüm kesimleri tarafından kabul görmüş durumda..

Peki, Ak Parti,dünyada yaşanan Global krize,teröre rağmen bu  gücünü nasıl koruyor? Sorusuna cevap ararken,Recep Tayyip Erdoğan’la Ak Parti’nin iktidara gelmesinde hep sağduyu birlikteliğini aramak gerekir diye düşünenlerdenim…

Bu nedenle, siyaset yapanların ve milletten ilgi bekleyenlerin tarihi iyi okumaları gerekir.

Tüm yaşananlara rağmen,yapılan anketlerden anlaşılacağı üzere Ak Parti’da ivme yükseliyor,Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan ilgi artarak devam ediyor..

Bu ilginin önümüzdeki seçimlerde sandığa yansıması,Ak Partililerin hareket tarzlarına bağlı olduğu gibi yapılacak hatalar bu ilgiyi en aza indirebilir…

Bakın;

Daha önce de bu konuda yazılarımız olmuştur. Sandığa gidecek seçmenlerin Parti genel Merkezleriyle münasebetleri sınırlıdır.Hatta yok gibidir.

Seçmen,desteklediği Partini Genel başkanını tanır,bir de kendi çevresindeki Partilileri,milletvekillerini..Yada Meclis üyelerini..

Dolayısıyla Teşkilatlar ve teşkilatlarda görev yapan insanlar önemlidir..

Çünkü “uç beylerin” yapacağı her olumsuz hareket partilere diyet olarak yansıyacaktır.

Sandıkları da olumlu yada olumsuz yönde etkileyecektir…

Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerine sayılı günler kala ibret verici olaylar da yaşanıyor..Algı operasyonları tavan yapmış…Sosyal medya üzerinden düşünceyi zapturapt altına alma, yönlendirme,hatta düşünceyi hain ilan etme gayretlerin almış başını gidiyor..

Bu gayretler öyle bir tavan yapmış ki, ahlak tanımıyor, sınır tanımıyor…

Tüm bu gelişmelerin mutlaka Bursa’ya da bir yansıması olacaktır…

Önemli olan bir duruş ortaya koyarak tedbir almaktır.

Tabloya göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Bursa’da Ak Partinin rakibi yine Ak Parti olacaktır..

Milletvekili listelerinde ise farklı düşüncede olanların sayısında pek bir değişiklik yok..

Tamamen düşünce özgürlüğü kapsamın,doğruyu ortaya koymaya yönelik bir çaba olarak değerlendirilirse,şunu ifade etmek isterim;

Ak Parti Bursa’da ince eleyip sık dokumalıdır…5 yıl Ankara’da vekillik yaptığı halde vatandaşın karşısına çıkmayarak yan gelip yatan isimler diskalifiye edilerek oyun dışına çıkarılmalı…

Bursa’da ikamet etmeyen İthal adaylar gözden geçirilmeli…

Yılbaşı gecesi bile sokaklarda insanlarla birlikte olan İl Başkanı Davut Gürkan ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu gibi bazı milletvekili ve Belediye Başkanlarının emekleri heba edilmemeli…

Taraf furyasıdır gidiyor…

Taraf olanlar bugünlerde bertaraf olmadığı gibi günbegün palazlanıyor…En Büyük tartışmada İnegöl’de yaşanacak gibi duruyor…Ak Partinin oy deposu olarak bilinen İnegöl’de tartışmalar ayyuka çıkmış.. Ben dahil bir çok kimsenin tanımadığı bir vekil Vildan Yılmaz Gürel…

İl Başkanlığı görevinden sonra MKY’ya girmeyi başaran ve İlçe yönetimi tarafından desteklendiği bilinen hatta Hakan Çavuşoğlu tarafından siyaset sahnesine taşınan Ayhan Salman…(Kendisine “VEFA” kelimesinin kendisi için ne anlam ifade ettiğini önümüzdeki günlerde sorarız.)

Son olarak şunu ifade etmek isterim…

Siyasette başarı ve zaferlerin sahiplenicileri çoktur..Başarıdan pay kapmak isteyenler ortaya çıkacaktır..

Aynı oranda siyasi hezimet ve başarısızlıkta ise hesap verecek bir Allahın kulunu bulamazsınız; herkes çil yavrusu gibi dağılır.

Bu durumda İl Başkanı Davut Gürkan ve Hakan Çavuşoğlu’na çok iş düşüyor..

Umarım gerekeni yaparlar…O fırsat verilir…