SON DAKİKA
Hava Durumu

Gıda’nın stratejik önemi…

Yazının Giriş Tarihi: 13.03.2022 18:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.03.2022 18:14

Pandemi sürecini ardından başlayan Rusya-Ukrayna savaşının ardından,gıda ve tarımın stratejik önemi bir kez daha ortaya çıktı.Dünya nüfusun hızla artmasıyla birlikte tarımsal ürünlere olan talebin artış gösterecek olması,ülke olarak  tarım, tohum, toprak, su kaynaklarının ve gıdanın ne kadar önemli olduğunu bu son dönem yaşananlar bize  gösterdi..

Muhalefetin “Ayçiçeği yağı bitti” yaygarasının ardından,vatandaşlar market raflarına saldırırken,gözünü para hırsı bürümüş stokçular fiyatları uçurdu.Herkes bu süreçte Tarımsal üretimin bir ülke için ne kadar önemli olduğunu gördü. İnsanlığın beslenmesinde, kırsal kalkınmada gıda ve sanayi sektörüne hammadde sağlamada ve ihracatta tarımın rolü ortaya çıktı.

Yıllardır kaynakların sınırsız olduğu düşüncesiyle hareket edilerek ekilebilir arazilerin azaldığı, temiz su ihtiyacının arttığı ülkemizde, onlarca yıldır süregelen alışkanlıkları geride bırakarak yeni bir gelecek haritası oluşturmak için yeni Tarım Bakanı Vahit Kirişçi kalıcı tedbirler alınması yönünde harekete geçmeli.

Bakın; Doğanın bize sunduklarına saygı göstermezsek, kıymetini bilmezsek yaşam şansını kaybederiz.Tüm dünya’da slogan haline gelmiştir..Sağlıklı yaşam sağlıklı bir dünya ile mümkün. Doğayı korumak yaşamı korumak anlamına geldiğini kabullenerek hareket kabiliyetimizi yükseltebilmeliyiz..

Ama,önce kendi insanımızın ihtiyaçlarının karşılanması noktasında hareket etmeliyiz.Yapılacakları bellidir.Yeni bakanın koltuğa oturmasıyla,umut verici ilk adın önceki gün atıldı.Bazı tarım ürünlerinin icraatına sınırlama getirildi. Arpa,buğday başta olmak üzere baklagillerin icraatı yasaklandı.

Radikal kararların uygulamaya konulması,tarım ve hayvancılığın geliştirilmesinde atılacak adımlar şeffaf bir şekilde toplumla paylaşılmalı. Devlete ait meralar “kullanım kaydı” ile halka açılmalı.TİGEM arazilerinde üretilen tohum ve diğer ürünlere halkın rahat ulaşımının önü açılmalı.

Bu çalışmaları Bursa ekseninde değerlendirdiğimizde farklı bir durum ortaya çıkmaz. Bir dönem Marmara’nın tahıl ambarı olarak anılan Bursa Ovasının nasıl tahrip edildiğini,birinci sınıf tarım arazilerinin nasıl ranta kurban edildiğini sanırım anlatmaya gerek yok.DSİ tarafından yapılan  ve ovanın dört bir yanını çevreleyen kanaletler yerinden söküldü.Bazı bölgelerde ise nostalji olarak kaldı.

O dönem kimse çıkıp da “Yapmayın,etmeyin yazıktır günahtır” demedi. Yüzlerce metre derinliğe vurulan sondaj kuyuları Bursa ovasının kılcal damarlarını kuruttu.Bugün aynı yanlışların yapılmasının önüne geçilmeli…

Muhalif  kanadın gündeme taşıdığı bir konunun doğru mu yanlış mı olduğunu değerlendirirken hissiyatımızı ve ön yargılarımızı bir kenara koyarak ona göre hareket edebilmeliyiz.Hissi davranışlar bakış açımızı değiştirebilir.Yapılacak haklı bir eleştiri insanların mutlu ve huzurlu yaşamalarının önünü açabilir.

Bakın geçen hafta CHP Milletvekili Orhan Sarıbal tarafından gündeme getirildi.

Mustafakemalpaşa’da Üçbeyli, Aralık ve Orta Mahallelerinin ortak kullanımında olan meranın 1600 dönümünün Jandarma Genel Komutanlığına verilmek isteniyor muş.

Jandarma bizim gözbebeğimizdir. Yapılması gereken ne ise yapılmalıdır. Sanırım vatanını,bayrağını seven hiç kimsenin de itirazı olmaz.Ama bu çalışma yeniden değerlendirilmelidir.Vatandaşın isteği,daha uygun bir yer belirlenerek tahsis yapılmalıdır.

Dünya görüşümüz tamamen farklı,farklı mahallelerde oturduğumuz herkes tarafından bilinen CHP’li Orhan Sarıbal’ın bu konudaki kısa açıklaması şöyle;

“Hayvancılığın temel sorunu yemdir. Yemin de iki kaynağı vardır. Biri tarım topraklarına ekilen yem bitkileri biri de mera. Mera olmadan hayvancılığı sürdüremezsiniz. Mera olmadan et, süt ve ona bağlı gıda ürünlerini ucuzlatamazsınız. Mera olmadan toplumun gıda egemenliğini ve gıda güvenliğini sağlayamazsınız. Ama ısrarla mera alanları yok ediliyor. Mustafakemalpaşa’da Üçbeyli, Aralık ve Orta Mahallelerinin ortak kullanımında olan yaklaşık 3 bin dekarlık mera alanın yarısından fazlası Jandarma Genel Komutanlığı’na verilmek isteniyor. Jandarma Genel Komutanlığının projesi çok iyi olabilir ama başka yer mi yok? 3 mahalle yararlanıyor. Bölgenin en iyi merası. Otlatmaya açık. Nitelikli. Yıllık 2 bin 500 – 3 bin civarında büyükbaş ve 7 bin küçükbaş hayvan otlatılıyor”

Tüm dünyada ve Türkiye’de yaşananları göz önüne alarak CHP’li Orhan Sarıbal’ın bu açıklamasını toplumun izanına bırakıyorum.

Karar sizin…

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.