Gökdere’de meydan savaşları

Siyasi parti temsilcilerini dinliyoruz.

Meydanları dolduran insan sayısıyla ilgili değişik bilgiler veriyorlar.

Ankara kaynaklı ve genel merkez kaynaklı bilgilere göre MHP’nin Bursa mitinginin sayısı 18 bin olarak kayıt altına alınmış.

AK Parti’nin mitingine katılanların sayısı 24 bin olarak yazılmış.

CHP’nin kayıtlarına göre ise Bursa mitinginin katılımcı sayısının 25 bin olduğu ifade edilmiş.

Bu durumda CHP Bursa meydanında en fazla kalabalık toplayan parti oluyor.

7 Haziran seçimleri öncesinde Bursa’da böylesine meydan savaşlarına pek alışık değiliz biz.

Çünkü, 2002 yılından bu yana meydanlardaki katılımlar, hangi parti olursa olsun, kendisinin bir önceki seçimde yaptığı mitingle karşılaştırıp, ona göre görüşlerimizi bildiriyorduk.

Bugün başka bir hava esmeye başladı Bursa’da.

Kentin lodosu ile Mudanya’nın İmbat’ı birbirine karıştı.

Siyasi partilerin yaptıkları değerlendirmelerden çok bana göre halkın yaptığı değerlendirmeler çok önemli.

Bursa halkına göre de bu seçim dönemindeki en kalabalık mitingi CHP gerçekleştirdi.

Tabi, bunun çeşitli etkenleri var.

Birinci etken, CHP’nin parti örgütünün hepsinin katılımıyla yaptığı önseçim. Çünkü, genel merkez ataması yerine önseçimle adaylarını belirleyen CHP, “bizler sizin istediğiniz kişileri aday yaptık. Sizlerde sahada çalışın. Seçimi kazanın” dediler.

Örgüt, önseçime aynen kabul edilmesi üzerine, moral buldu. Adaylarla beraber seçime dört elle asılmaya başladı.

İşte bu nedenle, 23 Mayıs cumartesi günü CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ağırlayan Bursa, miting meydanını doldurdu.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bursa meydanında konuştukları ülke geneline ve genel politikaya haiz olması nedeniyle yereli pek ilgilendirmese bile, partililere moral verdi. Kendine güvenlerini tazeledi.

CHP liderinin, Ankara’daki seçim çalışmaları sırasında, başbakan geçeceği için yolların kapatılmasını eleştirirken, “onlar yolları kapattı. Bende esnafla, seçmenlerle buluştum” şeklindeki eleştirisine, bizlerde CHP lideri için yolları kapatılması üzerine aynı şekilde karşılık verme hakkına sahip olduk.

“Ben geldiğimde, başbakan geçerken hiçbir yol kapanmayacak” şeklinde ifadeler kullanan Kılıçdaroğlu için Nilüfer Halk Evi açılış törenine geliş ve gidişlerinde ana caddeler bile trafiğe kapatıldı. Sürücüler ise bu durumu korna çalarak protesto ettiler.

Demek ki, iktidara gelip başbakan olmadan bile CHP lideri içinde yollar kesilip, trafik durduruluyormuş.

Kılıçdaroğlu için bir başka ikilemde, “bunlar yetim hakkı olan hazine arsasına AK sarayı yaptılar. Burası imara uygun değil” eleştiri yaparak Beştepe’de bulunan Cumhurbaşkanlığı binasını eleştirmesi oldu.

Orası için söylenen aynı sözler, bana göre Nilüfer Halk Evi içinde geçerlidir.

Daha önce yazmıştım. Nilüfer Halk Evi inşaatı imara uygun değildir. Önündeki otoparkla ilgili sıkıntılar vardır. İnşaatın ihalesinde bile şaibe iddiaları hala konuşulmaktadır.

Bu durumda, AK Saray ile Nilüfer Halk Evi arasındaki bağlantı ve yapılış şekilleri aynı olduğuna göre, Kılıçdaroğlu’na sorulması gereken soru şu;

“Hükümet kamu binası yaptığında eleştiri yaparken, CHP’li belediyelerin de kamu hizmeti adına yaptığı aynı yöntemli binalar hakkında ne düşünüyorsun?

Gelelim, Gökdere Meydanı ile ilgili miting değerlendirmelerine.

İktidar AK Parti’nin en zayıf katılımlı mitingine, parti teşkilatlarından da tepkiler geliyor. Mesela, sakatların, engellilerin miting alanına kadar gelmelerine rağmen, miting meydanında kendilerine ayrılan yerin, onların konuçlanabileceği durumda olmayışı gibi.

Bu bir bahane. Başka bahanelerde var.

Ama, mitinge katılımının az olmasının en büyük etkeni, listeye olan tepkiler dikkat çekiyor.

Tabi, bu durumun 7 haziranda sandıklara nasıl etki edeceğine dair tahminlerde bulunmak mümkün. Ama, müneccim değilim. Fala bakar gibi seçim sonucunu şimdiden söylemek istemem.

MHP ise, seçimlere azimle çalışarak devam ediyor.

MHP’de şimdilik endişe yok.

Benim merak ettiğim konu, geçmiş seçimlerde MHP’nin Nilüfer ilçesinde genel seçimlerde fazla oy almasına rağmen, mahalli seçimlerde bu oyların CHP’ye kayması gibi gözüken seçim sonuç tablosunun 7 haziran akşamında değişiklik gösterip göstermeyeceği.

Adaylar ve siyasi partiler hafta sonuna kadar son kozlarını oynamaya devam edecekler. Seçime sayılı saatler kaldı diyebiliriz.