İktidar listesi üzdü

Bursa’nın en fazla oy verdiği ve destek olduğu Ak Parti’nin 7 haziran seçim listesi pek çok kesimden tepki almaya başladı.

Nedeni, liste başına Yunanistan göçmenlerinin yerleştirilmesi, Bulgaristan ve diğer balkan ülkeleri göçmenlerinin göz ardı edildiği. İkinci etken, muhalefet CHP’nin 4. sırasında dağ kökenli, MHP’nin ise 2. sırasında dağ kökenli aday olmasına rağmen iktidarın dağ kökenli adayı 14. sırada yer alması tepki topluyor. Bunun yanında gençlik adaylarının ise 14. sırada yer alması tepki topluyor. Birde, Yenişehir, İznik, Orhangazi, Gemlik, Mustafakemalpaşa ilçelerinin temsilcilerine yer verilmeyişi tepki topluyor.

Tabi, bunlar, listenin açıklanmasındaki sıkıntılar. Çünkü, 235 tane aday adayının olduğu bir partide liste yapmak, üstüne üstlük liste başına ithal aday sayılabilecek bir ağabeyin getirilmesine göz yummak kolay iş değil. Teşkilatların dediğinin olmadığı söylemlerine göğüs gerebilmek her yiğidin harcı değil.

Ama, halk arasında beklenti bu şekildeki bir liste değildi. Çünkü, Bursa’nın gerçek yansıması olmadığı bu şekildeki listenin sandığa olumsuz etki edebileceği söylemlerini dinleyip durduk gün boyunca.

Parti teşkilatlarına baktığımda ise, parti yönetimleri listeden memnun.

Özellikle, teşkilatların toplanması ve tek ses halinde çalışmaların yapılabilmesi için liste başına gelen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun Bursa adına büyük bir kazanç olduğunu düşünüyor.

Çünkü, Bursa’nın pek çok sağlık sorunu var.

Yine Bursa’nın pek çok ötelenmiş sıkıntıları var.

Daha önceleri yapılacağı açıklanan sonra unutulan, unutturulan projelerin raflardan indirilip yeniden gündeme getirilmesi ve uygulaması için çareler aranması gerekiyor. Bunun içinde Ankara’da sözünün dinlendiği önemli mevkilerde ve önemli makamlarda oturan hizmet eri sakinlere ihtiyaç var.

Bursa geçmişte bu konuda çok şanslı idi.

1980 öncesinde Adalet Partisi’nin iktidar olduğu dönemlerde Bursa’nın iki bakanı vardı. Birisi Cemal Külahlı. Diğeri Barlas Küntay. Her ne kadar koalisyon hükümetleri olsa bile Bursa’nın en küçük sorunları bile sessiz sedasız çözümleniyordu. Birde o dönemde il başkanı olan Turhan Tayan faktörü vardı. Yerel hizmetlerde son dönemde CHP iktidarı vardı. Genel iktidar ise Adalet Partisinin başkanlığında idi. Buna rağmen Bursa adına hizmet adına öylesine bir birliktelik vardı ki, pek çok kent bizleri kıskanıyordu.

12 Eylül sonrasında ise iktidara tek başına gelen Anavatan Partisi döneminde, ilk bakanımız Ahmet Kurtcebe Alptemoçin ile daha sonra bakanlık koltuğuna oturan Hüsamettin Örüç, Bursa adına yapılan yatırımlarda büyük söz sahibi idi.

Daha sonraki iktidarlar döneminde Bursa hep öksüz kaldı. 2002 yılından bu yana tek başına iktidar olan AK Parti’de Faruk Çelik faktörü Bursa için hep kurtarıcı oldu.

Son dönemde Bursa’ya gelen Bülent Arınç, hükümetin ikinci adımı iken çok önemli projelere imza atabileceğini düşündük. İstedik. Bekledik.

Ama, Bursa halkının beklentilerine tam olarak cevap verilip verilmediği konusunda tartışmalar var. Kimileri, parti içi engellerden kimileri ise fazla gerekli mesai harcanmayışından dert yanıyor.

Sayılı günler çabuk geldi geçti.

Bursa adına yapılan hizmetler ortada. Bu hizmetlerin yapıldığı tarih, planlandığı tarih, temellerinin atıldığı tarih ve açılışlarının yapıldığı tarihler belli.

Kimin ne kadar iş takibi yaptığı, hizmet takibi yaptığını öğrenmek, değerlendirmek bu kadar basit.

Gelelim Bursa listesiyle ilgili olarak değerlendirmelere. Bence, toplumsal bir uzlaşının yansıtıldığını söylemek yanlış olur.

Yine de liderlerin tercihi böyledir diyebilmek de pek mümkün değil. Çünkü, listelere sadece liderler değil, liderlere etki eden pek çok kişinin müdahale ettiği kesin.

Pek çok kesimden tepki gelmesi bunun işareti.

Bence, Bursa listesindeki en önemli kazanım. 9. sıraya konulan Bennur Karaburun. Kendisinin üç ayrı özelliği var. Birincisi engelli olması. İkincisi kadın olması, üçüncüsü ise genç olması.

Aday adaylarının tepki vermesi gayet normal. Çünkü, daha önceleri kendilerini listenin ilk beş sırasında gören, hatta bakanlık rüyaları bile görenler olduğundan söz etmiştim.

Bugün bu hayallerin yıkılmasının arkasından tepkilerin gelmemesi zaten düşünülmez.