SON DAKİKA
Hava Durumu

İYİ PARTİ NEREYE KOŞUYOR?

Yazının Giriş Tarihi: 29.03.2021 07:28
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.03.2021 07:28

Bu sütunlarda zaman eleştirilerimizin odağında yer alan  İYİ Parti’nin Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ziyaret ettiği Gazetemiz Meydan’da sorularımızı cevaplandırdı…

Millet ittifakının gizli ortağı HDP’nin kapatılmak istenmesine İYİ Parti nasıl bir tepki ortaya koyuyor.Milliyetçi ve muhafazakar bir parti olarak öne çıkan İYİ parti’ye Ülkücüler niye oy versin.Pandemi sürecinde meydanlara çıkmalarındaki amaç ne idi.. Ve daha fazlasını sorduğumuz kılçıklı sorulara Selçuk Türkoğlu’nun  cevaplarını buyurun hep birlikte okuyalım…

Pandemi sürecinde bile İYİ Parti sürekli meydanlardaydı, bu parti açısından bir stratejimiydi.

İYİ Parti, milletin verdiği muhalefet görevini, hayatın her alanında sorumlulukla yerine getirme ilkesiyle politika üretmeyi düstur edinmiştir. Vatandaşın her daim içinde ve yanında olmak bu prensibimizin en önemli gereğidir. Caddede, sokakta, alanda, meydanda olmayı, milletin canı nerede yanıyorsa mutlaka orada bulunmak olarak değerlendiriyoruz.

Pandemi sürecinin bilinen sıkıntılarına rağmen, bu ilkemizi maske, mesafe ve hijyen kurallarına özenle dikkat göstererek devam ettirdik, bundan böyle de aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.

 

Sendikacılıktan ayrılıp siyasete atıldığınızda, sokağa pek de yabancı olmadığınız ortaya çıktı. Bunu defalarca da yazdım. Sokağın bir geri dönüşü oluyor mu?

Sadece siyasette değil, hayatın her alanında sokağın nabzı çok önemlidir. İster bir STK’nın, ister bir derneğin veya isterse herhangi bir tüzel kişiliğin temsilcisi olun hiç farketmez; sokağın nabzını tutamadığınız, derdinizi vatandaşa doğrudan anlatamadığınız, kendinizi yeterince geniş kitlelere ifade edemediğiniz zaman, misyonunuzun gereğini tam anlamıyla yerine getirmiş olmazsınız.

Üstlendiğiniz görevi, faaliyetlerinizi topluma mal ederek yürütebildiğiniz takdirde yerine getirebilirsiniz ve bunu da ancak geri dönüşlerle test edebilirsiniz.

Sokakta ne denli etkin ve başarılı olursanız, geri dönüşler de mutlaka o denli tatmin edici ve olumlu olur.

 

 Ana muhalefet Partisi CHP ile Millet İttifakı’nda birliktesiniz. Bana göre muhalefet sürekli Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden prim yapmaya çalışıyor. Sürekli eleştiriyor. Bu ülkede hiç mi güzel işler yapılmıyor? Tenkitin yanında yapılan güzel işleri de takdir etmek gerekmez mi? Muhalefet Partisi’nin görevi sadece muhalefet etmek midir?

Sondan başlayayım. Muhalefet partisinin görevi tabi ki ‘sadece’ muhalefet etmek değil, elbette  ‘öncelikli’ olarak muhalefet etmektir. Bunun dışında ‘yol göstermek’ ve ‘yanlışa’ dur deyip ‘doğruya’ yönlendirmek gibi bir görevi de vardır. Devam edeyim; muhalefet etmek, yaratılmak istenen olumsuz algının tam tersine kötü bir şey değil, milletin ‘hayrına’ bir sorumluluktur.

Yani tam tersine demokrasilerin sağlıklı işleyişinin emniyet sibobudur muhalefet partileri. Seçimler olur, halk birisine der ki, “Gel beni sen yönet”, diğerlerine de der ki, “Sen de gel beni millet adına denetle.”

Özetle muhalefet halk adına iktidarın denetlenmesi, yapılan işlerin doğruluğunun ya da yanlışlığının sorgulayıcı bir yaklaşımla irdelemesidir.

Bu da son tahlilde ülkenin yararına olan bir görevin ifası demektir.

Şayet varsa iyi yapılan işlerin takdiri ve kamu yararı görülen icraatların desteklenmesi de en doğru olandır.

Bursa örneğinde biz ağırlıklı olarak alanda etkin muhalefet yapan bir parti olarak görüldüğümüz kastediliyorsa, bu algının nedeni, Bursa’yı yönetenlerin sıkça yanlış işler yapmalarındandır.

Doğru olanı niye görmeyelim? Mesela Hanlar Projesi doğrudur diyoruz, söz verildiği gibi proje eksiksiz gerçekleştirilirse alkışlamayı da biliriz.

Ama kardeşim bunun dışında bakıyoruz, arıyoruz, tarıyoruz, inanın Bursa’mızın yararına, vatandaşın lehine, doğru dürüst bir tane doğru iş maalesef göremiyoruz. Ne yapalım yani, bu da bizim suçumuz değil.

 

Halkın anlayacağı bir şekilde İyi Parti’nin misyonu veya vizyonu nedir? Diğer bir ifade ile ideolojisi nedir? Millet İttifakı’na seçimlerde destek veren hatta CHP ile olan ilişkisi tescillenen HDP’nin kapatılmasına nasıl bakıyor İYİ Parti?

İYİ Parti, tüzüğünde ve çalışma programında da belirtildiği gibi ‘Demokrat, Milliyetçi ve Kalkınmacı’ bir partidir, misyonu da net olarak budur.

Demokrasiyi evrensel kural ve kurumlarıyla eksiksiz tesis ederek, milli ve manevi değerleri temel alan bir milliyetçilik anlayışla kalkınma politikalarını hayata geçirmeyi hedefler. Vizyonu da net olarak böyledir.

Açıl yüreklilikle belirteyim ki, İYİ Parti ‘fanatik’ veya ‘marjinal’ bir ideoloji partisi değildir asla da öyle olmayacaktır.

İYİ Parti kendisini merkezde gören bir parti olarak konumlandırmış, tam anlamıyla milletimizin her kesimine hitap eden bir Türkiye Partisi olmayı amaçlamıştır.

Vatan, Millet, Bayrak, Demokrasi ve Devletin Bölünmez Bütünlüğü, başta olmak üzere, ülkemizin değerlerine sahip çıkma mücadelesine samimiyetle katkı koyan herkese kapılarımız ardına kadar açıktır.

Bu nedenle de her geçen gün, çok daha güçlü biçimde böyle bir hüviyete sahip olma noktasında hızla büyümekte ve gelişmektedir.

HDP bugün için bu ülkenin yasalarının kurulmasına izin verdiği, TBMM’de grubu olan, hazineden mali destek verilen ve 6 milyondan fazla vatandaşımızın da oy verdiği legal bir siyasi partidir.

Ortada bir suç varsa, bunu tespit edecek olan devletimizin bağımsız olması gereken yargı organlarıdır.

Suçu sabit görülen hangi partiden olursa olsun hak ettiği cezaya da mutlaka çarptırılmalıdır, bunda hiç bir beis yok.

Parti kapatmalarının yaşanan sorunları çözmediğini çokça tecrübe etmiş bir ülkeyiz, bu da ayrı bir tartışma konusu ama buna rağmen İYİ Parti, devletin yargısının vereceği her karara, kapatma da dahil olmak üzere saygılıdır.

Kaldı ki, bizler ısrarla ‘HDP, açıkça PKK terörist bir örgüttür diyerek tepki gösterip, arasına mesafe koymadıkça, üzerindeki şaibeleri ortadan kaldıramayacaktır’ diyen bir partiyiz.

 

İYİ Parti, MHP’den ayrılan bir grup tarafından kuruldu. Toplantılarda zaman zaman slogan benzerliği, bozkurt işaretleri de dikkat çekiyor. İfade ettiğim gibi milliyetçi, ülkücü camianın da hassasiyetleri var.HDP’nin Millet ittifayıyla ilişki bu kadar ortaya çıkmışken, yapılacak seçimlerde söz konusu camia size niye oy versin?

Evet İYİ Parti, ağırlıklı olarak MHP’den ayrılanlar tarafından kuruldu ve tabi ki kurucularımız arasında benzer hassasiyeti taşıyan üyelerimiz var. Ancak şunu da belirtelim ki, hemen sonrasında milletimizi genel olarak kucaklayan bir merkez partisi konumuna yükseldi.

Yukarıda misyon ve vizyonumuzu tanımlarken değindiğim gibi İYİ Parti Demokrasiye inanan, Milliyetçi ve Kalkınmacı bir partidir.

Vatan, Millet, Bayrak gibi değerlerimize sıkı sıkıya bağlı ve Devletimizin Bölünmez Bütünlüğünü savunan bir kimliğe sahip olan herkese İYİLERİN EVİNDE bir yer mutlaka var.

Bu nedenledir ki zaten milliyetçi ve ülkücü camiamızın yanı sıra daha önce diğer pek çok partiden yana tercih kullanmış olan vatandaşlarımızın da partimize teveccüh gösterdiğine tanık oluyoruz.

İktidar partisi ve ortağı dahil pek çok partinin hızla gerilediği bu süreçte gördüğümüz ilgiden ve her geçen gün büyümemizden de İYİ Parti olarak çok memnunuz.

Özetle sadece milliyetçi ve ülkücü kardeşlerimiz değil, güzel ülkemizin, kutsal vatanımızın geleceğinden endişe duyan her vatandaşımız ekonomik, sosyal, iç ve dış politika ile siyasi açıdan, nerdeyse uçurumun eşliğine gelen memleketimizin yeniden selamete ermesi için İYİ Parti’ye oy vermelidir diyorum.

 İYi Parti Siyasi yelpazenin neresindedir. Algı odur ki, merkeze oturmaya çalışıyor.

Bu soruya yukarıda açık yüreklilikle cevap vermiştim. Tekrarlamak gerekirse, İYİ Parti kendisini net olarak merkezde konumlandırmıştır.

Bu anlamda toplumumuzun her kesimine hitap eden ve genel olarak ‘milletin partisi’ olmayı amaçlamış bir partidir.

Vatanına sıkı sıkıya bağlı, aziz milletini seven, ay yıldızlı bayrağın gölgesinde yaşamaktan kıvanç duyan, demokrasiye inanan ve ülkemizin birlik bütünlüğünden yana tavır alan, sağcı ya da solcu ayrımı gözetmeksizin, kimseleri kategorize etmeden, tüm vatandaşlarımızı bağrında toplamayı hedeflemiş bir partidir. Bu açıdan tam da merkezdedir.

 

Yerel yönetimlerle ilgili İYİ Parti’nin görüşlerini zaman zaman toplantılarla açıkladınız. Ak Parti’ye yönelik eleştirileri CHP’li Belediyelere de yapıyor musunuz? Oysa Pandemi döneminde tüm belediyeler seferber olmuştu. Siz olsaydınız daha fazla ne yapabilirdiniz?

Millet İttifakı’nın temeli aslında bir ‘seçim işbirliğine’ dayalıdır. Gözü kapalı her konuda istisnasız ittifak edileceğine ilişkin, sorumluluk içermeyen bir dayanışma anlamında asla değildir.

Tam tersine doğruların yanında, yanlışların karşısında olmayı gerektiren bir sorumluluktur bu.

Ve bu konuyu sadece CHP ile İYİ Parti özelinde düşünmek de eksiklik olur.

Karşılıklı eleştiri hakkı, Millet İttifakı adı altında seçim işbirliği kuran yapının tüm bileşenleri için geçerlidir.

Zaten olması gereken de budur. Yoksa Cumhur İttifakı’nda olduğu gibi yapılan her icraatı, doğru yanlış irdelemesine tabi tutmaksızın kayıtsız şartsız desteklemeyi asla millet ve memleket hayrına görmeyiz.

Şu konuda hemfikir olmalıyız. Kamu yararı olmadığı aşikar olan; milletimizin, ülkemizin, şehrimizin ve dahi kısacası vatandaşımızın aleyhine olduğunu somut olarak tespit ettiğimiz hiç bir yanlışın içinde ve destekçisi olmayız.

Eleştirel anlamda  hissettiğimiz sorumluluğun gereğini mutlaka yerine getiririz zaten de öyle yapıyoruz.

‘Siz olsaydınız pandemi döneminde ne yapardınız?’ şeklindeki sorunun yanıtını da şöyle vereyim.

İster pandemi, ister başka bir isim altında olsun, her konuda ama her konuda ‘açık, şeffaf ve son derece berrak’ bir icraat anlayışı içinde olur, milletimizle tüm gerçekleri, vatandaşa asla yalan söylemeden, rakamlara takla attırmadan, istatistikleri çarpıtmadan, hayali pembe tablolar yaratmadan;

hülasa, bütün süreci halkımızı asla kandırmadan ve mutlaka her kararımızda kamu yararını düşünerek yönetme kabiliyetini gösterirdik kardeşim.

Bu kadar net.

Sürekli eleştirdiğiniz yerel yönetimlere, bugüne kadar bir öneriniz oldu mu? Ya da Eleştirilerle Bursa’nın sorunlarının çözüleceğine mi  inanıyorsunuz?

Biliyor musunuz ki aslında bizim alanda yaptığımız her eylem sadece bir protestoyu kapsamıyor, içeriğinde uyarının yanı sıra mutlaka bir ‘önermeyi’ de beraberinde taşıyor.

Mesela BUSKİ’nin önünde yaptığımız su boruları ve su saati eyleminde ne dedik?

Vatandaşa ekstra yük bindiren, insanların belini büken, faturalardaki gereksiz kalemleri kaldırın demedik mi? Dedik.

Peki ne oldu? Katı atık bedeli kaldırıldı değil mi?

İşte size öneri ve alınan somut karşılığı.

Üstelik biz o eylemde, İYİ Parti olarak asıl sudaki birim fiyatının düşürülmesini de önerdik.

Peki elektrik idaresi önünde yaptığımız gaz lambalı eylemde ne dedik?

Faturalara yansıtılmak istenen reklam, tanıtım v.s. giderlerinin geri çekilmesini önerdik değil mi? Sonrasında ne oldu, sonuç aldık mı? Evet, aldık.

Aynı şekilde Şehreküstü’nde yaptığımız ‘Mutfakta yangın var’ protestosunda neyi önerdik?

Sıvı yağ başta olmak üzere vatandaşın sofrasına giren temel gıda maddelerinde fiyat denetimi ve düzenli etiket kontrolü istedik değil mi?

Peki iki gün sonra ne oldu?

Sn. Cumhurbaşkanı bizzat çıktı, özellikle de sıvı yağdaki fahiş artışa dikkat çekerek, ‘Tarım Bakanlığı bünyesinde devlet fiyat denetim mekanizması kurduk’ dedi ve ardından cezai yaptırım da içeren uygulamalar olmadı mı? Evet, bu da oldu. Sanırım bu konuda sadece bu üç örneği vermem yeterli.

 

Neticede siyaset hizmet için yapılır. Bu memlekete, bu şehre ‘ne verebilirim’ düşüncesiyle siyaset yapan insanlar tarihe ismini yazdırır. Sizin hedefiniz nedir? Sizin olmazsa olamazlarınız varmı? Bu şehrin kalkınması için mutlaka şu şu işlerin yapılması lazım dediğiniz konuların çözümü noktasının ne olduğunu düşünüyorsunuz?

 

Bakın, şunu açık yüreklilikle söyleyeyim:

Bizim her konuda, hemen yarın göreve gelecekmişiz gibi proje hazırlığımız var ve komisyonlarımız harıl harıl çalışıyor.

Mesleğinde temayüz etmiş, uzmanlık alanıyla ilgili yetkinliği konusunda kendini kabul ettirmiş çok değerli kişilerden oluşan Yüksek İstişare Kurulumuz bünyesinde oluşturduğunuz komisyonlarımız, adeta bir Proje Üretim Merkezi gibi faaliyet gösteriyor.

Bugün Bursamız belli başlı hangi sorunları yaşıyorsa hepsiyle ve hatta daha fazlasıyla ilgili net çözümlerimiz projeler bazında var ve bunları yeri ve zamanı geldiğinde kamuoyuna takdime de memnuniyetle hazırız.

İnşallah da bunların hepsini ve diğer tüm önerilerimizi yerel ve genel yönetimleri aldığımızda bizler kendimiz hayata geçireceğiz.

 

İl ve ilçe belediye meclislerinde meclis üyeleri aracılığı ile belediye başkanlarına İYİ Parti’nin taleplerini iletiyor musunuz?

Bu konu tüm siyasi partilerin olduğu gibi bizim de öncelikli olarak tercih ettiğimiz bir çalışma tarzımızdır.

Zaten yöntem olarak da öyle olmalıdır.

Tespit ettiğimiz sorunları veya çözümü istenen konuları öncelikli olarak Meclis üyelerimiz aracılığı ile sunduğumuz soru önergeleriyle gündeme getiriyoruz tabi ki.

Bir sonuç alınamadığı takdirde milletimize gitmeyi, çözümsüz kalan sorunları bizzat sahada vatandaşla yüz yüze dile getirmeyi, muhalefet sorumluluğu olarak görüyoruz ve  uygulamada da aynen öyle yapıyoruz.

 

Son olarak şunu sormak istiyorum. İYİ Parti ve CHP, hatta Millet İttifakı’nın gizli ortağı HDP’nin içinde olduğu bir siyasi yelpazenin zorlukları zaman zaman kamuoyuna yansıyor.Siz ortak hareket etmek zorunda kaldığınız CHP İl Başkanı’yla da bir araya geliyorsunuz. Sağ ve solun farklı yelpazelerinde yer almanızın zorluklarını yaşıyor musunuz?

Bu konu sürekli ve sistemli olarak manipüle edilen, kasıtlı bir algı oluşturma çabası içine girilen gerçekten çok ama çok bariz, zorlama bir yorumdur. İYİ Parti’nin ve Millet İttifakı’nın gizli ya da açık böyle bir ortaklığı yoktur, olduğunu iddia edenler de önce bir aynaya bakacaklar. Yerel seçimlerde bile başta Balıkesir olmak üzere, bizim aday gösterdiğimiz her yerde HDP karşımıza aday çıkardıysa, bu nasıl bir ortaklık diye sormak lazım değil mi?

Bırakın HDP’yi, bu memleketi bölüp parçalamak isteyen terör örgütüyle Oslo’da masaya kim oturduysa,

Dolmabahçe’de 10 maddelik protokolü kim imzaladıysa,

Habur’da teröristleri kim çiçeklerle karşıladıysa,

Barzani’nin kafasından konfetleri kim temizlediyse,

‘Megri megri’ diye kim gözyaşı döktüyse,

Bebek katilinin mektubunu üç-beş oy uğruna kim okuttuysa, Onun eli kanlı kardeşini televizyonlara kim çıkardıysa; hem gizli hem açık olmak üzere bütün ortaklıkların onlara çok yakıştığını özellikle belirtmek isterim.

Ülkemizin dirliğini, düzenliğini, birliğini ve bölünmez bütünlüğünü hedefleyen her türlü teröre açık ya da gizli destek bizim kesin olarak kırmızı çizgimizdir.

CHP ve Millet İttifakı’nın diğer ortakları ile yaptığımız seçim işbirliğinin temelinde ülkemizi kötü gidişten kurtarma hedefi vardır ve vatanseverlik temeline dayalıdır. Bu değerlere samimiyetle sahip olan herkesle, sağ ya da sol ayrımı yapmaksızın görüşmekten hiç yüksünmeyiz, bilakis memnun oluruz.

Ortada iktidar açısından oynanan bir tek kale maç vardı ve vatandaşın kendisi hariç herkes bundan son derece mutlu mesuttu. İşte bu nedenledir ki, İYİ Parti olarak milletimize, ‘Tek kale maçı bitireceğiz’ sözünü verdik ve bitirdik.

O sebeple rahatı kaçanlar İYİ Parti ile ilgili mesnetsiz algı peşinde koşuyor. Gördüğünüz gibi hiç biri tutmadı, tutmayacak da.

Tek derdimiz; ülkemizin güvenli ve huzurlu geleceğidir.

İYİ Parti de bunun adaleti sağlayarak, hukuku yeniden tesis ederek, demokrasiyi tüm kurum ve kurallarıyla sağlayarak, parti devleti anlayışından tekrar milletin devleti anlayışını hayata geçirerek gerçekleştirilebileceğinin bilincindedir.

Bütün mücadelesi de vatan, millet, bayrak, hak, hukuk ve adalet mücadelesidir.

Bu vesileyle meramımızı gayet net anlatma fırsatı verdiği için size ve Meydan Gazetesi’ne çok teşekkür ediyorum.

Kolay gelsin…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.