Kentsel dönüşümde proje yarışı

Bursa, yapı stoku bakımından eski binalarla donatılı. Milyonlarca insanımız, 2000 yılında çıkarılan Yapı Denetleme Kanununa göre, riskli binalarda yaşıyorlar.

Bunu herkes biliyor.

Kenti yönetenler biliyor. Belediyeciler biliyor. Müteahhitler biliyor.

Yapılması gereken, kentsel dönüşüm.

Yani, eski binaların yıkılıp, yerlerine yenilerinin yapılması. Cadde ve sokakların genişletilmesi, insanca yaşam ortamları hazırlanması. Sosyal donatı alanları yapılması. İnsanların yaya olarak günlük ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri, okul, hastane, cami, sağlık ocağı gibi yerlere ulaşma imkanı sağlanması.

Tabi, bu konu, yasalarda yazıyor. Kanunlar böyle söylüyor. Konuşuyor.

Ülkemizde, kanun çıkarmak için çıkarılan ve uygulanmayan o kadar çok yasa var ki, kentsel dönüşüm konusu da bunlara benzemeye başladı.

Çünkü, nereden bakarsanız bakın, yeni alan ve arsaların imara açılıp kentsel dönüşüm yapıldığı söylenen projeler haricinde, kentsel dönüşüm için ciddi bir adım atılamadı Bursa’da.

Geçen hafta sonu Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce Bursa’ya geldi.

Tabi ki, konu kentsel dönüşüm.

İnsanların oturdukları binalarda korkarak yaşamaları değil, sağlıklı, modern ve her türlü sosyal ihtiyaçları karşılanmış binalarda korkmadan yaşamalarının sağlanması.

Bunun adına kentsel dönüşüm deniliyor. Gerçek kentsel dönüşüm bu.

Bakan İdris Güllüce, her konuya olduğu gibi kentsel dönüşüm konusuna da olumlu bakıyor. Bunun içinde Bursa’nın en büyük şansının Vali Münir Karaloğlu ile Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe olduğunu söyledi.

Vali Karaloğlu’nun yerel yönetimlerden gelen merkezi bir idareci, Başkan Altepe’nin de şehrin imkan ve değerlerini iyi bilen bir Bursa sevdalısı olduğunu belirten Bakan Güllüce, “Bursa’da bakanlığımız, valiliğimiz ve belediye başkanlığımız olarak el ele vereceğiz ve inşallah çok güzel şeyler yapacağız. Bursa’nın yeşil, cennet gibi güzel sıfatları var. Şehri kirletmeden, doğayı yok etmeden işimize bakacağız” dedi.

Bizim de isteğimiz ve beklentimiz bu zaten.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Çevre ve Şehircilik Bakanına Bursa’nın dertlerini anlattı. Altepe, yol açmak, park yapmak ve halkın sosyal donatı ihtiyaçlarının karşılanması için yapılan kamulaştırmaları gündeme getirdi.

Recep Altepe ise, yaşanabilir, sağlıklı, güçlü bir Bursa için çalıştıklarını söyledi. En yüksek harcamayı ulaşım ve kamulaştırmaya ayırdıklarını, her gün en az 1 bina yıkarak yollar, yeşil alanlar ve spor tesisleri oluşturduklarını söyleyen Altepe, “En çok yaptığımız iş kamulaştırma. Bursa’nın tekrar yeşil kimliğini kazanması, yollarımızın ve semtlerimizin daha yaşanabilir bir hal alması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” bilgisini verdi.

İşte bu kentin gerçekleri böyle.

Oysa, kentsel dönüşüm çalışmaları planlı bir şekilde başlasa, yeni imar planlarıyla, belki de kamulaştırmaya hiç gerek olmadan, kamu parası başka yatırımlarda değerlendirilip, yeşil alan, yollar, parklar ve sosyal tesisler yapılabilir. Kentsel Dönüşüm Kanunu diye bilinen yasa buna cevaz veriyor. İzin veriyor.

Şimdi, Bakan Güllüce, Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan kentsel dönüşüm çalışmaları, Osmangazi Belediyesi tarafından hazırlanan Soğanlı Kentsel Dönüşüm Projesi ile Yıldırım için hazırlanan eski kentin Kentsel Dönüşüm çalışmaları projelerini inceledi. Yapılacakları dinledi. Sonra da “güzel olmuş” dedi.

Projeler güzel de, yıllardır raflarda bekliyor. Konuşuluyor, bir türlü uygulamaya geçtiği yok. Belki, artık zamanı gelmiştir. O gün bugündür diye bizde bekliyoruz. Halk ta bekliyor. Bursa’da bekliyor.

Bursa’nın kent kimliği ve yaşam merkezleri arasında kentsel dönüşüm kadar önemli olan birde göç gerçeği var. Bursa 130 ayrı ülkeden tutunda, 81 vilayetin 80’inden göç alan bir yerleşim alanı.

Kurban Bayramı öncesinde Bursa milletvekili Mustafa Öztürk ile hem Bulgaristan ile Türkiye ilişkilerini hem de Bursa’nın göç gerçeğini görüşmüştük. Kendisi bayramda Bursa’da yoktu. Çünkü, milletvekili arkadaşları İsmet Su ve Önder Matlı ile beraber Hac görevini ifa etmek için kutsal topraklara gitti.

Her üç vekilimizde hacılıkları hayırlı olsun. Allah kabul etsin.

Vekil Öztürk, hac dönüşünde Pomak Dernekleri Federasyonun Bursa’da toplanan genel kuruluna katıldı.

AK Parti Bursa Milletvekili ve Türkiye Bulgaristan Parlamentoları Dostluk grubu Başkanı Mustafa Öztürk, Pomakların yaşadığı asimilasyon sürecine Bulgaristan’da doğmuş biri olarak yakından şahit olduğunu belirtti.

Yıllar önce başlatılan komünist yönetimle asimilasyon politikalarının doruğa ulaştığını söyleyen Öztürk şu açıklamalarıyla dikkat çekti.

“Herkes bilir ki Bulgaristan’daki Pomak ve Roman kardeşlerimize psikolojik baskı devam etmektedir. İş bulmak için din ve isimlerini değiştirmektedirler. Bu yaklaşım AB üyesi bir devlet için kabul edilemez tutumdur. İnsan haklarına ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Bulgaristan’daki kardeşlerimizin din, kültür ve dil konusundaki problemlerini göz ardı eden, Bulgaristan’daki soydaşlarımızın ve Müslüman kardeşlerimizin refahı için değil, kendileri için siyaset yapan, gençlerin önünü tıkayan, Türkiye ilişkilerine mesafe koyan HÖH (Hak ve Özgürlükler Hareketi) yeni lideri Lütfi Mestan ve ekibi ile Cumhurbaşkanımızın kabulünde bir aradaydık.

İki ülke arasında yeniden başlayan bu olumlu gelişmeler, devam ettirilmeli ve etmeli.”

Evet, Türkiye’nin tarih, kültür ve yaşam birlikteliği bulunan ülkelerle işbirliği sürekli geliştirilmeli. Sürdürülmeli.