1950’lerden itibaren hızla artan göçü planlayamayan belediyecilik anlayışının neticesinde ortaya çıkan çarpık kentleşme ve gecekondu yerleşimleri nihayet “kentsel dönüşüm” başlığı altında ortadan kalkıyor. Daha yüksek kaliteli konutlarda yaşam olanağı sağlayan kentsel dönüşümün aynı zamanda deprem tehdidi ile karşı karşıya olan ülkemiz içinde ayrı bir önem taşıdığı tartışılmaz bir gerçek.
Bursa’da halen birçok riskli ve eski binanın yer aldığı “Yıldırım” bölgemizde bu çerçevede kentsel dönüşüme en çok ihtiyacı olan yerleşim yerlerinin başında geliyor. 700 binden fazla nüfusuyla bugün birçok ilden daha büyük bir ilçe olan Yıldırım’da çarpık ve kaçak yapılaşmanın da aynı oranda yoğun olduğunu görüyoruz. Hal böyle olunca Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali’ye ve ekibine de büyük bir iş düşüyor…
Kentsel Dönüşüme ve modern kentleşmeye büyük önem veren Yıldırım Belediyesinde geçtiğimiz günlerde gerçekleşen eylül ayı olağan toplantısının ana konusu da “kentsel dönüşüm” oldu.
Kentsel dönüşümü halka anlatmak için 150 kişilik ekip kurarak Türkiye’de bir ilke imza atan başkan İsmail Hakkı Edebali, bir önceki yönetim tarafından belirlenen 7 mahalleyi 4’e indirdiklerini, 5 yılda 10 bin yeni konut yapmayı planladıklarını söyleyerek elini taşın altına koyduğunu gösterdi.
Kentsel Dönüşüm için hazırladıkları projeleri tek tek anlatan başkan İsmail Hakkı Edebali’den başta yıldırım ilçesi olmak üzere tüm Bursalıların kendisinden beklentisi artık daha da fazla.
Kentsel Dönüşüm = Zihinsel Dönüşüm
Kentsel dönüşümün en kısa sürede başarılı olması için ilk yapılması gereken bu dönüşümün faydalarının a’dan z’ye halka anlatılması gerekiyor.
Yıldırım’ın en önemli projesi olan bu dönüşümün sadece dönüşümün hedeflendiği Mevlana, Ulus, Arabayatağı, Yavuzselim, Çınarönü, Hacivat ve Şirinevler sakinlerine değil tüm Bursa’ya anlatılması da önemli bir vizyon gerektiyor. Eğer bu da gerçekleştirilebilirse herşey planlanandan daha da güzel olur.
Çünkü kentsel dönüşüm yalnızca binaların yıkılarak yeniden yapılması değil aynı zamanda bir
“zihinsel dönüşüm”dür.
Kentsel dönüşüm sonucunda ortaya çıkacak olan; modern binaların, sosyal alanların, yeşil alan ve parkların kullanılması, korunması ve yıllarca yaşayabilmesi içinde zihinsel bir dönüşüme ihtiyaç vardır.
Torunlar GYO’nun kriz iletişimi
Birkaç gün önce Mecidiyeköy’de Ali Sami Yen Stadı’nın arazisine yapılan Torun Center projesinde hepimizi derinden üzen talihsiz bir kaza yaşandı. 10 işçinin 32.kattan düşerek hayatını kaybettiği kaza sonrası tüm gözler projenin sahibi olan Torunlar GYO’ya çevrildi.
İnşaat sektörünün en güçlü kuruluşları arasında gösterilen ve halka açık bir şirket olan Torunlar GYO adına beklenen açıklamayı Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun basın toplantısı düzenleyerek yaptı. Kısa bir durum değerlendirmesi yapan ve kazanın takipçisi olacaklarını belirten Aziz Torun sorumluların bedelini ödeyeceğini belirtti.
Kaza sonrası basının karşısına çıkarak kriz iletişiminde Torunlar GYO’nun temsilcisi olacağını gösteren Aziz Torun önemli bir sorumluluk alarak cesur bir adım attı. Kamuoyu bundan sonraki tüm süreçlerde artık kendisinin açıklama yapmasını bekleyecek ve tatmin edici adımları görmek isteyecektir.
Kriz iletişimi kriz öncesi, kriz dönemi ve kriz sonrası iletişim çabalarını kapsayan uzun süreli bir iştir. Torunlar GYO, krizlerle beraber gelen bu kaosu iyi yönetmek ve krizlere soğukkanlılıkla cevap vermek için kamuoyunun desteğini almalıdır. Kamuoyu desteğini almak içinde düzenli bilgilendirme, olumlu tutum ve somut adımlar atılmalı.
Bakalım Torunlar GYO bu kriz sürecini nasıl yürütecek, hep birlikte göreceğiz…
