Geçen haftaya damgasını vuran olay CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan için sarf ettiği ” Sözde Cumhurbaşkanı” sözleri olmuştur. Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri iktidar tarafından şiddetle kınanmıştır. İktidar sözcüleri 19 yıldır milletin oylarıyla seçilen bir iktidar ve onun başına “Sözde Cumhurbaşkanı” denmesinin kabul edilemez bir ifade olduğunu ve aynı zamanda da milli iradeye saygısızlık manasına geldiğini ifade etmişlerdir.
***
Aslına bakarsanız Kemal Kılıçdaroğlu bu ve benzeri çıkışlarını hep yapmaktadır. Daha önce de yargıçlar için “Ben bunlara yargıç demem” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu akabinde sanatçılara yalaka demiş, iktidara oy veren çiftçilere kızmış ve iktidara oy veren öğretmenlere de “Ben bunlara öğretmem demem” ifadelerini kullanmıştı.
Şimdi ise devletin en yüksek makamında oturan cumhurbaşkanına hakareti marifet sanıyor.
Yani anlaşılan Kılıçdaroğlu hakaret konusunda sınır tanımıyor.
İnsanın belli konularda son derece dikkatli davranması gerekiyor.
Hele ana muhalefet partisi genel başkanının herkesten fazla söylediği sözlere dikkat etmesi, örnek olması gerekir.
Seversin sevmezsin ama yüzde 50’nin üzerinde oy alarak seçilen bir cumhurbaşkanına karşı kullanacağın üslubu dikkat etmen gerekir.
Bu aynı zamanda onu seçen milyonlarca seçmene de saygılı olmak demektir.
Eğer “Sözde” tartışmasına girilecek olursa bundan zararlı çıkan Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır. Çünkü başa gelme şekli bir kaset kumpası neticesinde olmuştur. Yıllardır girdiği bütün seçimleri kaybetmiştir. Seçimi kazanamazsam istifa ederim dediği halde istifa etmemiş, hiçbir şey olmamış gibi devam etmiştir.
Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu’na sormak lazım; kim sözde kim özde diye.
Kılıçdaroğlu’na birilerinin tenbih etmesi lazım. Öyle her aklına geleni söyleme diye. Bence eline yazılı bir metin verilse daha az hata yapar. Çünkü nerede nasıl konuşulacağını kestiremiyor. Böyle olunca da hata üstüne hata yapıyor ve çoğu zaman da gülünç duruma düşüyor.
Kendisine herhalde biraz sert ol diyorlar; o da konuşurken olur olmaz yerde kürsüyü yumrukluyor.
***
Başlangıçta “Gandi Kemal” olarak yutturulmaya çalışılan Kılıçdaroglu’nun aslında bir balon olduğu anlaşılmıştır.
İşin aslına bakarsanız CHP’liler de bu işin Kılıçdaroğlu ile olmayacağının farkındadırlar. Bu yüzden de Muharrem İnce başta olmak üzere partiden kopmalar ve yeni hareketler meydana gelmektedir. Siyasi kulislerde 2023 seçimlerine CHP’nin yeni bir liderle gitmek istediği de konuşulmaktadır. Bakalım CHP camiası bu işi başarabilecek mi?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Murat Sevinç
KİM SÖZDE KİM ÖZDE?
Geçen haftaya damgasını vuran olay CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan için sarf ettiği ” Sözde Cumhurbaşkanı” sözleri olmuştur. Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri iktidar tarafından şiddetle kınanmıştır. İktidar sözcüleri 19 yıldır milletin oylarıyla seçilen bir iktidar ve onun başına “Sözde Cumhurbaşkanı” denmesinin kabul edilemez bir ifade olduğunu ve aynı zamanda da milli iradeye saygısızlık manasına geldiğini ifade etmişlerdir.
***
Aslına bakarsanız Kemal Kılıçdaroğlu bu ve benzeri çıkışlarını hep yapmaktadır. Daha önce de yargıçlar için “Ben bunlara yargıç demem” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu akabinde sanatçılara yalaka demiş, iktidara oy veren çiftçilere kızmış ve iktidara oy veren öğretmenlere de “Ben bunlara öğretmem demem” ifadelerini kullanmıştı.
Şimdi ise devletin en yüksek makamında oturan cumhurbaşkanına hakareti marifet sanıyor.
Yani anlaşılan Kılıçdaroğlu hakaret konusunda sınır tanımıyor.
İnsanın belli konularda son derece dikkatli davranması gerekiyor.
Hele ana muhalefet partisi genel başkanının herkesten fazla söylediği sözlere dikkat etmesi, örnek olması gerekir.
Seversin sevmezsin ama yüzde 50’nin üzerinde oy alarak seçilen bir cumhurbaşkanına karşı kullanacağın üslubu dikkat etmen gerekir.
Bu aynı zamanda onu seçen milyonlarca seçmene de saygılı olmak demektir.
Eğer “Sözde” tartışmasına girilecek olursa bundan zararlı çıkan Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır. Çünkü başa gelme şekli bir kaset kumpası neticesinde olmuştur. Yıllardır girdiği bütün seçimleri kaybetmiştir. Seçimi kazanamazsam istifa ederim dediği halde istifa etmemiş, hiçbir şey olmamış gibi devam etmiştir.
Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu’na sormak lazım; kim sözde kim özde diye.
Kılıçdaroğlu’na birilerinin tenbih etmesi lazım. Öyle her aklına geleni söyleme diye. Bence eline yazılı bir metin verilse daha az hata yapar. Çünkü nerede nasıl konuşulacağını kestiremiyor. Böyle olunca da hata üstüne hata yapıyor ve çoğu zaman da gülünç duruma düşüyor.
Kendisine herhalde biraz sert ol diyorlar; o da konuşurken olur olmaz yerde kürsüyü yumrukluyor.
***
Başlangıçta “Gandi Kemal” olarak yutturulmaya çalışılan Kılıçdaroglu’nun aslında bir balon olduğu anlaşılmıştır.
İşin aslına bakarsanız CHP’liler de bu işin Kılıçdaroğlu ile olmayacağının farkındadırlar. Bu yüzden de Muharrem İnce başta olmak üzere partiden kopmalar ve yeni hareketler meydana gelmektedir. Siyasi kulislerde 2023 seçimlerine CHP’nin yeni bir liderle gitmek istediği de konuşulmaktadır. Bakalım CHP camiası bu işi başarabilecek mi?