Kira sorunu

Türkiye’de en fazla kira konusunda sıkıntı yaşayanlar öğrenciler oluyor. “Oturulamaz” denilen yerlerde oturmak zorunda kalan pek çok öğrenci arkadaşlarımız, birde astronomik kira ücretleri karşısında çaresiz kalıyorlar. Aileler ise perişan oluyor.

Herkesin hayali bir ev sahibi olmak.

Fakat, ülkemizdeki ekonomik yapı, ailelerin gelir düzeyi ve hayatın gerçekleri buna izin vermiyor. İnsanlar barınma ihtiyaçlarını daha çok kiralama yöntemi ile gidermek zorundalar.

Aileler, asgari ücretin kat ve kat üzerinde olan ev kiralarını ödeyebilme adına aile boyu çalışıp, ekonomiye katkı bulunmaya çabalıyorlar. Bazı ev sahipleri ise kira konusunda her türlü fırsatı değerlendiriyor. Normalde, insanların aile ortamında oturmasının bile sakıncalı görülebileceği yerleri, akıl almak kira fiyatlarıyla kiraya veriyorlar. Sosyal medyada örneklerini görüyoruz. Medyada, basında, TV haberlerinde izleyebiliyoruz.

Bir oda, mutfaktan oluşan kulübe benzeri ev kira fiyatları almış başını gidiyor.

Kira konusunda en çok sorun yaşanan illerin başında İstanbul geliyor.

İstanbul ülkemizin sadece ekonomi ve finans merkezi, turizm merkezi, eğlence merkezi değil, üniversiteler kenti olarak dikkat çekiyor.  Hal böyle olunca, öğrenciler okumak için akın akın İstanbul’a geliyorlar.

Önce, okula en yakın evler tercih ediliyor. Malum, yazı var, kışı var. Dersten derse koşuşturma var. Üniversitelerin bazıları halk deyimiyle sosyetik bölgelerde. Buralarda kiralar, bir asgari ücret değil, üç beş asgari ücretin bile yetemeyeceği kadar pahalı. Üç beş, öğrenci bir araya gelip ev kiralıyorlar. Çünkü, yurtlarda yeterli barınma imkanı yok. Olsa bile yurtlarda pahalı. Birde, temizlik ve hijyen sıkıntısı var.

Normal bölgelerdeki üniversitelerin etrafındaki evler, gecekondular bile talep çok olduğu için kira bedelleri astronomik rakamlarda. Bölgedeki bazı emlakçılar, içinden üçe çıkan öğrenci evini beşe kiraya verme derdinde. Komisyonunu artırma niyetinde. Ev sahipleri de bu emlakçılarla bir olmuş kirayı en yüksek fiyattan verme niyetinde. Öğrenciyi ve öğrenci ailelerini yolunacak kaz gibi görüyorlar.

Öğrenciler ise okuma derdinde. Aileleri de çocuklarının barınma dertlerine çözüm bulma derdinde. Dertler böylece büyürken, öğrenci evi diye anılan evlerin bakımsızlığı bir yandan ev sahiplerinin ay başı kiraya zam istekleri diğer yandan sosyal bir yara olarak göze çarpıyor.

Neyse ki hükümet karar aldı. Bu sene, bir yıllık süreyle kira bedellerinin en fazla yüzde 25 zam yapılmasını kararlaştırdı. Öğrenciler adına teşekkür ediyorum. Ama, bu konu kalıcı olmalı. Kira konusunda bir denetim mekanizması kurulmalı. Evlerin gerçek kira bedelleri belirlenip, özellikle öğrencilerin barındığı evlere ve öğrencilere kolaylık sağlanmalı. Kiralık evlerin fiyatlarına kiralanırken bir sınırlama getirilmeli. Üniversitenin dibindeki gecekonduya, lüks merkezdeki rezidans ücreti kira olarak ödenmesinin önüne geçilmeli.