SON DAKİKA
Hava Durumu

Mücadele verip hayata tutunmak..

Yazının Giriş Tarihi: 11.04.2021 09:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.04.2021 09:48

Pandemi nedeniyle zor günler geçiriyoruz.İşin maddi boyutunu konuşmaktansa manevi boyutu bu süreçte farklı bir anlam kazanıyor.. Sevdiklerimiz eşimiz dostumuz,hatta tanıdıklarımız hastanelerde yaşam mücadelesi veriyor..

Hayata tutunabilmek için verilen “amansız” bir mücadele..

Tıpkı bugünler televizyonlarda yayınlanan belgesellerdeki gibi..

Herkes gibi usanmadan saatlerce izlerim..

Dikkatli izlendiğinde görülecektir..Canlı yaşamının hepsi ayrı bir hikâye..

Doğduklarında, onlar bile hayata tutunmak için bir mücadele veriyor.

Kara kıtanın ıssız bucaksız çöllerinde verilen amansız bir mücadele.

Yeni doğan bir ceylan hemen ayağa kalkıyor,sırtlanlara, çakallara yem olmamak için. Yaradan, hayvanlara kendini savunacak kudreti ve kabiliyeti vermiştir; kabiliyeti, gücü olmayanlar ise daha yolun başında sürüden ayrılmak zorunda kalır.

Bir hikmet olsa gerek, sürünün bir kısmının yem olarak verilmesi sürünün selameti için bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor.
Peki, insanlarda durum ne?

İnsan hayvanlara göre daha korumasızdır; ama Allah ona öyle bir şey vermiş ki, hiçbir canlıda olmayan AKIL.

Bu yeteneği sayesinde dünyaya tutunur ve dünyaya yön verir.

Hayvanlar aleminde sahnelenen acımasız dramlar, insanlar aleminde yerini yeni trajedilere bırakır.

Bunun da tek bir sebebi vardır; İnsan denen varlığın insanlığını yaşayamaması”
Sahne aynı, senaryo aynı, başroldekiler aynı, piyonlar aynı.

Bu tabloyu anlayacak, yorumlayacak ve mücadele edecek değerler de aynı.

Bu kapsamda kendinizi anlamanız için nerede durduğunuza bakmak yeterlidir.

Bakışımız, duruşumuz bir su gibi berrak olmalı.

Hayat ırmağında sandalımız sağa sola yalpa yapmamalı.

İnsanın bir rotası olmalı ve hedefe ulaşmak için ilkelerinden asla vazgeçmemelidir.

Geçtiğimiz yerlerde iyi bir iz bırakabilmişsek yaşamımızın bir değeri ve anlamı olduğunu düşünme hakkına sahip oluruz.
Bu dünya, öyle bir tutkudur ki bizi kendisine köle yapar da hiçbir şeyin farkına varamayız.

Oysa,onun uğruna nice değerler tarumar edildi. Nice badirelerden geçildi de gerçek mutluluk ve gerçek aşk bulunamadı.

Tutundukları vazgeçtiklerinden daha değerli olsaydı elem, keder ve üzüntü diye bir şey bilinmezdi.

Canımız pahasına savunduklarımız bir gün bizi uçurumdan aşağıya atacağını bile fark edemiyoruz.
Ölmeden dünyanın ne mal olduğunu anlayanlara ne mutlu; ne mutlu gerçeğin peşine düşenlere, ne mutlu  gönül erenleri olanlara, ne mutlu kendini özünde bulanlara, ne mutlu hakkı tutup kaldıranlara, ne mutlu hakiki insan madeni olanlara, ne mutlu gerçek aşkı bulanlara…

Bakın bir yazar şöyle diyor;

“Dünya acı su gibidir,içenin sadece susuzluğunu artırır. Dünya, itin dişleri arasındaki kemik gibidir; it, et kokusunun verdiği iştahla habire ısırır ve yalar kemiği.Neticede ağzı kanar. Dünya, bir dilim et bulan çaylak kuşunun halini anımsatır. Kuşlar cümleten üşüşüverir onun başına. Çaylak zıplar, döner, direnir. Nihayet yorulur ve eti bırakır. Dünya, dibine zehir çökmüş bal kadehi gibidir; ilk yudumda tadı hoş gelir. Lakin sonu korkunç bir ölümdür. Dünya bir anda ışıyan ve aydınlık ümidi veren sonra da ansızın silinen şimşek gibidir. Ardından yine karanlık gelir.”

İnşallah bu zor dönemlerde,gününüz, günümüz hep aydınlık olur…

Yarın RAMAZAN

Tüm İslam aleminin Ramazan ayı mübarek olsun.

Günlerimiz hep Ramazan güzelliğinde olsun…

Hastanelerde bu gün yaşam mücadelesi veren insanlara acil şifalar diliyorum…

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.