Toplum olarak, yaşadıklarımızı geçmişle kıyaslarken,hür ve bağımsız irademizi öne çıkarabilmeliyiz…İktidarda olsak da muhalif de olsak  yanlışlarla yüzleşebilme erdemliliğini gösterebilmeli insan..

Pandemi dolayısıyla yaşanan olağanüstü duruma rağmen,iktidarın özellikle “Aşı” konusunda gösterdiği gayrete bile  “Kara çalmak” için mücadele eden bir zihniyete destek veren hiçbir siyasi anlayışın ilerleyen günlerde başarılı olacağı söylenemez..

Bursa eksenine baktığımızda da değişen bir şey yok…

Bakın bir süre önce memur maaşlarına,emekli memur aylıklarına,SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına yapılan zam oranlarına tepki gösteren Birleşik Kamu-İş üyeleri,fomara meydanında basın açıklaması yaptı.Birleşik Kamu-iş Bursa İl Temsilcisi Özkan Rona’nın basın açıklamasını okumasının ardından katılımcılar maaş bordrolarını yaktı..

Buraya kadar her şey normal…Sol fraksiyonların hakim olduğu sendika Başkanı Rona ve üyeler kendi var olma çabalarının bir sonucunu ortaya koydu.

Normal olmayan ise daha önce milliyetçi camianın hakimiyetinde olan bir sendikada uzun yıllar Başkanlık yapan İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun, sol hakimiyetindeki bir sendikanın eylemine destek vererek,bugün gelinen noktada aynı siyasi zeminde yürüdüklerini tescillemesi…

Hak ve özgürlüklerin, eskiye nazaran büyük oranda hukuki anlamda güvence altına alındığı bir dönemde,artık şunu rahatlıkla ifade edebiliriz. “Ülkücü ve Milliyetçi siyasi anlayışın” siyaset yerinin İyi Parti olmadığıdır.

Türkoğlu ve ekibi “Biz farklıyız. Farklı zeminlerde farklı siyasi görüşte bulunan insanlarla işbirliği yapıyoruz. Buna HDP’de dahildir” diye biliyorsa bizim söyleyecek sözümüz olmaz.

Biz sadece “İYİ parti de eksen kayması yaşanıyor” şekilde bir ifade kullanarak kenara çekiliriz. Sanırım İYİ Partililer ve Türkoğlu tarafından  bizim bu ifadelerimiz de “demokratik refleks” olarak algılanır.

Dolayısıyla bizde hissiyat boyutlu düşüncelerimizi bir kenara bırakırız…

Ama siyasette insanlar yanlışlarıyla yüzleşebilmeli..Siyasi ikbal uğruna bazı değerlerin ayaklar altına alınmasına müsaade edilmemeli..Yol yürüdüğünüz insanları yolda bulduklarınızla  değiştirmenin ileri de siyasi faturası olur…

Anadolu’da bir atasözü vardır

Öfke gelir göz kızarır

Öfke gider yüz kızarır