Şans kime gülecek?

Yarın artık her şey açıklanacak. 25. Dönem milletvekili olacak olanların isimleri listelere yazılıp Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edilecek.

Bursa’dan 18 şanslı seçilecek, vekil olacak. Seçimlere katılıp seçilemeyenler, seçimleri bir kaç oyla kıl payı kaçıranlar ise 4 yıl sonrası seçimler için yeniden çalışmaya başlayacak.

Şans bu, ne zaman, nerede ve kime güleceği pek belli olmaz.

İnsanların kaderlerini belirleyecek olanların ise kendi şanslarını kendilerinin düzenlemesi gibi bir imkanları var olsa da yine de kimseye güvenmemek en hayırlısı.

Bugün herkes, listelerle ilgili son dakika haberleriyle hop oturup hop kalkarlar. Yarın ise listeler belli olmaya başladığında, liste dışı kalanların bahaneleri hazırdır. “Ben listenin falan sırasında idim. Ama, son dakika bir kişi genel başkanı aramış. Bu kişi bizim adamımız demiş. Benim ismimi silip onun adını yazmışlar.”

Doğru mudur? Değil midir?

İnanmak veya inanmamak sizin elinizde. Vatandaş söylüyor. Her türlü sınavı başarı ile geçtiğini ifade ediyor. Sonra listenin sırasını bile anlatıyor. Tabi bu sıralama genelde o partinin çıkaracağı milletvekili sayısının en az iki sıra altındaki bir rakam oluyor.

Bu tür söylemlere bizler senelerdir alıştık. Anlatılan her şeye inanmama gibi bir düşünceye sahibim. Çünkü, kimse o kişinin listede olup olmadığına tanıklık etmiyor. Hepsi dedikodu.

Mesleğimizde yeni olanlar bu söylemlere inanıyor. Hatta, “son anda liste dışı kaldı” şeklinde yazılan yazanlar, haber yapanlar bile var.

Aslında bu söylem doğru. Bütün aday adayları, aday olamayınca son anda liste dışı kalmış oluyorlarlar zaten.

Onlarda kendi kendilerini avutuyorlar işte.

Neyse, bugün gerçekten çok önemli. Yarın saat 17.00’da kadar vakit çok zor geçecek. Seçimlerde başarılı olması beklenen siyasi partilerin merkezleri kalabalık. Odalara girelemiyor. Koltuklarda oturanlardan çok ayakta bekleyip, hal hatır soranlar, kendilerine ısmarlanacak bir bardak çayı heyecanla bekleyenler var.

Aday adaylarıyla ilgili değerlendirmeler artık son aşamaya geldi. AK Parti’de liste dedikoduları başladı. Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’nun genel merkezde yaptığı çalışmalardan sonra listeleri alıp cumhurbaşkanına götürdüğü ve “sizin bir emriniz var mıdır?” şeklinde talimat beklediği iddiası konuşuluyor.

AK Parti genel merkezi ise, listelerin parti yönetim organlarınca belirlendiğini, kimsenin müdahale etmediğini anlatıyor. Arada, gidip gelenler var. Aday adayı olupta cumhurbaşkanlığının kapısında nöbet tutanlanrdan tutun da geçmişteki parti yöneticiliği, asker arkadaşlığı, kapı komşuluğu, akrabalık hısımlık gibi yaklaşımlarda listelere girebilme mücadelesi veren binlerce kişi var.

Bütün bunlar, demokratik kuralların bence iyi bir şekilde işletilmemesinden kaynaklanıyor. Çünkü, temayül yoklaması yapılıyor. Sonuçlar açıklanmıyor. STK denilen derneklere oy kullandırılıyor. Sonuçlar açıklanmıyor.

Anket yapıldı deniliyor. Sonuçlar açıklanmıyor. Sonra da demokratik kurallarla belirlenen listelerin açıklanacağı söyleniyor. Tabi, bu durum bana pek inandırıcı gelmiyor ama neyse…

Ana muhalefet CHP’de ön seçim yapıldı. Hakim gözetiminde ve parti üyelerinin bütün adayların katıldığı listelerdeki isimleri işaretlemesiyle ortaya çıkan tablo, seçim listesi olarak açıklanabilir. Aslında, bütün partilerin böylesine ön seçim yapması, hem parti teşkilatları ve örgütlerinin istemlerinin gerçekleşmesi hem de aday adaylarının partilerde ne kadar güç kudret sahibi olduklarının anlaşılması bakımından çok önemli.

CHP Bursa yöneticileri farklı söylemlerde bulunsalar da genel merkez kontenjan konusunda farklı ve akılları karıştıran açıklamalar yapıyor. Bursa listesine kontenjan gelmeyeceği konuşulmasına rağmen, son dakika golü ile liste başına yerleştirilecek olan bir kontenjan adayının örgüt listesinde önemli değişimlere yol açabileceği konuşuluyor.

MHP içine gizli bir şekilde hareket ediyor. Parti teşkilatında temayül yapıldı. Aday adaylarıyla ilgili sonuçlar alındı. Listelerde ise kimin şanslı olabileceği pek belli değil. Çünkü, genel merkez yerel teşkilatların değil, kendi listesinin seçimlerde başarılı olacağını açıkladı.

Şu an itirabiyle bütün aday adayları kendilerini panrtilerinin seçilmesi muhtemel aday sıralamasında görüyor. Hepsinin hayalinde lacivert takım elbiselerle TBMM’nin kapısından içeriye girmek var.