Dünyanın pek çok ülkesinin yöneticilerinden bu söylemleri sık duyuyoruz. Ne diye konuşuyorlar? Savaşa hayır. Toplumsal barış ve uzlaşı. İnsanların kardeşçe ve huzur içinde yaşaması. Toplumların sorunlarını oturup kendi aralarında müzakere ile çözümlenmesi. Her ne sebeple olsun, insanlara karşı silah kullanılmaması. İnsanlar arasında din, dil, ırk, inanç ayrımı yapılmadan herkesin hür ve bağımsız yaşayabilmesi. Bu konularla
Haber Giriş Tarihi: 28.02.2022 08:56
Haber Güncellenme Tarihi: 28.02.2022 08:56
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursadameydan.com/
Dünyanın pek çok ülkesinin yöneticilerinden bu söylemleri sık duyuyoruz.
Ne diye konuşuyorlar?
Savaşa hayır.
Toplumsal barış ve uzlaşı.
İnsanların kardeşçe ve huzur içinde yaşaması.
Toplumların sorunlarını oturup kendi aralarında müzakere ile çözümlenmesi.
Her ne sebeple olsun, insanlara karşı silah kullanılmaması.
İnsanlar arasında din, dil, ırk, inanç ayrımı yapılmadan herkesin hür ve bağımsız yaşayabilmesi.
Bu konularla ilgili olarak sürekli açıklama yapıyorlar. Dünyada barış ve huzur istediklerini anlatıyorlar.
Sonrasında neler oluyor?
Suriye’de nerede ise 13 yıldır iç savaş var. Ukrayna topraklarında askeri savaş yeni başladı.
Dünyanın pek çok ülkesi bu ülkenin toprakları içinde askerlerini göndermiş. Petrol kuyularına sahip olan şirketlere yardım ve destek oluyorlar. Terörü destekleyip, insanların ölümüne seyirci kalıyorlar.
Bazı ülkeler, kendi askerlerini göndermese bile taşeron terör örgütleriyle pazarlık yapıp, onlara para verip bölgede terör estiriyorlar.
Sonra da çıkıp, barış istediklerini, dünyanın bütün ülkelerinde insanların hür, bağımsız ve demokratik haklarını özgürce kullanabilecekleri bir demokratik düzen istediklerini ifade ediyorlar.
Hep dinliyoruz.
Sonra, bakıyoruz, çocuklar ölüyorlar. Sivil insanlar ölüyor. Askerler ölüyor. Toprak kan gölüne dönüşüyor.
İnsanlar, evlerini, barklarını, yurtlarını, işlerini güçlerini bırakıp, yanlarına en alabilirlerse yola çıkıp ülkelerini terk ediyorlar. Başka ülkelere gidip sığınmacı oluyorlar. Bu yolculuk sırasında bazıları ölüp hayatlarını kaybediyorlar.
Bu olaylara sebep olduğuna inanılan ülkelerin yöneticileri ise yine çıkıp konuşuyorlar;
Barış istiyoruz. Diye sözü başlayıp, insanların ne duymak istediklerini inanıyorlarsa o sözleri söylüyorlar.
Sonra, yine yapacaklarını yapıyorlar.
Savaş, olabildiğince kanlı ve yıkıcılığıyla devam ediyor.
Madem ki barış isteniyor, o halde neden savaşa engel olunmuyor ki?…
Şimdi, Ukrayna topraklarında kan akmaya başladı. Bisikletli çocuğun üzerine düşen bomba sadece onu öldürmekle yetinmedi. Dünyadaki barışı öldürdü.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Savaşa Hayır !
Dünyanın pek çok ülkesinin yöneticilerinden bu söylemleri sık duyuyoruz. Ne diye konuşuyorlar? Savaşa hayır. Toplumsal barış ve uzlaşı. İnsanların kardeşçe ve huzur içinde yaşaması. Toplumların sorunlarını oturup kendi aralarında müzakere ile çözümlenmesi. Her ne sebeple olsun, insanlara karşı silah kullanılmaması. İnsanlar arasında din, dil, ırk, inanç ayrımı yapılmadan herkesin hür ve bağımsız yaşayabilmesi. Bu konularla
Dünyanın pek çok ülkesinin yöneticilerinden bu söylemleri sık duyuyoruz.
Ne diye konuşuyorlar?
Savaşa hayır.
Toplumsal barış ve uzlaşı.
İnsanların kardeşçe ve huzur içinde yaşaması.
Toplumların sorunlarını oturup kendi aralarında müzakere ile çözümlenmesi.
Her ne sebeple olsun, insanlara karşı silah kullanılmaması.
İnsanlar arasında din, dil, ırk, inanç ayrımı yapılmadan herkesin hür ve bağımsız yaşayabilmesi.
Bu konularla ilgili olarak sürekli açıklama yapıyorlar. Dünyada barış ve huzur istediklerini anlatıyorlar.
Sonrasında neler oluyor?
Suriye’de nerede ise 13 yıldır iç savaş var. Ukrayna topraklarında askeri savaş yeni başladı.
Dünyanın pek çok ülkesi bu ülkenin toprakları içinde askerlerini göndermiş. Petrol kuyularına sahip olan şirketlere yardım ve destek oluyorlar. Terörü destekleyip, insanların ölümüne seyirci kalıyorlar.
Bazı ülkeler, kendi askerlerini göndermese bile taşeron terör örgütleriyle pazarlık yapıp, onlara para verip bölgede terör estiriyorlar.
Sonra da çıkıp, barış istediklerini, dünyanın bütün ülkelerinde insanların hür, bağımsız ve demokratik haklarını özgürce kullanabilecekleri bir demokratik düzen istediklerini ifade ediyorlar.
Hep dinliyoruz.
Sonra, bakıyoruz, çocuklar ölüyorlar. Sivil insanlar ölüyor. Askerler ölüyor. Toprak kan gölüne dönüşüyor.
İnsanlar, evlerini, barklarını, yurtlarını, işlerini güçlerini bırakıp, yanlarına en alabilirlerse yola çıkıp ülkelerini terk ediyorlar. Başka ülkelere gidip sığınmacı oluyorlar. Bu yolculuk sırasında bazıları ölüp hayatlarını kaybediyorlar.
Bu olaylara sebep olduğuna inanılan ülkelerin yöneticileri ise yine çıkıp konuşuyorlar;
Barış istiyoruz. Diye sözü başlayıp, insanların ne duymak istediklerini inanıyorlarsa o sözleri söylüyorlar.
Sonra, yine yapacaklarını yapıyorlar.
Savaş, olabildiğince kanlı ve yıkıcılığıyla devam ediyor.
Madem ki barış isteniyor, o halde neden savaşa engel olunmuyor ki?…
Şimdi, Ukrayna topraklarında kan akmaya başladı. Bisikletli çocuğun üzerine düşen bomba sadece onu öldürmekle yetinmedi. Dünyadaki barışı öldürdü.
Savaş değil, barış istiyoruz….
En Çok Okunan Haberler