

Son dört aydır meydanlarda sürekli olarak seçimle ilgileniyorduk. Liderler söylemlerini sertleştirmişler ve hatta birbirlerine akıl almaz iddialarla eleştiriler yapmışlardı. Ülkemizde yepyeni bir dönemin başlangıcı olarak beklenen seçimleri dün yaptık.
Hemen belirtmemde f ayda var. Kesin olmayan sonuçlara göre, halkımız herhangi bir siyasi parntiye tek başına iktidar izni vermedi.
Bu durum, birkaç şekilde değerlendirilebilir. İktidar AK Parti’nin tek başına iktidara geldiği günden bu yana yapılan 10 ayrı seçimde ülkenin birinci partisi olduğu kesin. Ama, 9 seçimde bir önceki seçime göre oylarını artıran AK Parti, bu kez, ciddi oranda oy kayıplarıyla karşılaştı. Milletvekili kayıplarıyla karşılaştı. Hükümeti tek başına kurabilecek sayıya ulaşamadığı içinde iktidar kaybı tehlikesi ile karşılaştı.
Gelelim ana muhalefete. CHP, bol kesedern seçim vaatleriyle ve adaylarını ön seçimle belirlediği için, özellikle, Bursa’da bir önceki seçimlere genel seçimlere göre oylarını artırmasına rağmen, mahnalli seçimlere göre oy keybetti. Ülke genelinde oy kaybına uğradı.
MHP oylarını artırdı. HDP barajı aşmada zorlanmadı.
7 haziran seçimlerinin ilk sonuçları böyle.
Şimdi ortaya çıkan bu tabloyu değerlendirmeye bakalım.
Kıyaslama bir önceki milletvekili seçimlere göre, yani 2011 seçimleriyle 2015 seçim sonuçlarının karşılaştırılmasıyla yapılır. 2011ve 2015 seçimlerindeki Bursa sonuçlarına göre; AK Parti oyunu 52.9’dan yüzde 43.8’e düşürdü. CHP 24.9 oyunu 28.3’e yükseltti. MHP 14.4 olan oy oranını 17.8’e çıkardı. HDP o seçimlerde bağımsız adaylarla katıldığı için oy oranı yoktu ama bu seçimlerde yüzde 5.3 oy topladı.
Bu tablodan ise AK Parti 9, CHP 5, MHP 3, HDP 1 tane vekil çıkardı.
Oy oranlarının 2014 mahalli seçimlerine göre kıyaslanmasına baktığımızda ise AK Parti’de yine ciddi oranlı oy kaybına rastlamak mümkün.
Mahalli seçimlerde AK Parti 49.6, CHP 28.7, MHP 15.3, HDP ise 1.7 oy toplamış.
Bu rakamların 7 haziran seçimleriyle karşılaştırdığımızda ise AK Parti’nin yaklaşık 6 puan, CHP’nin ise binde 5 oranlı oy kaybettiğine rastlıyoruz.
Seçim sonuçları bana göre, bütün partilerde hayal kırıklığı ile karşılandı. 2011 ve 2014 ile 2015 seçim sonuçlarına bakıldığında oy oranlarını artıran iki parti karşımıza çıktı. MHP ve HDP. Bu partilerin siyasi yapılarına baktığımızda ise her ikisinde de etnik kökenli milliyetçilik savunulması var.
Peki, ana muhalefet CHP, bu seçimlerde her türlü vaadi verdi. Yaptı. Milletvekilleri adaylarının belirlenmesi için örgüte güvendi. Önseçim yaptı. Listeleri tabanıyla beraber belirlemiş oldu. Bütün bu artı değerlere rağmen seçmen CHP’ye neden destek olmadı?
Ana muhalefetin sorgulaması gereken nokta budur. Bursa’da bile mahalli seçimlere göre CHP’nin oy kaybı var.
MHP’nin Bursa sonuçları bana göre normal. 2011 seçimlerinde hem oy kaybetmişler hem de milletvekili sayısı azalmıştı. Bugün ise kayıplarını geri almışlar. Tabi, ilçe bazlı seçim sonuçlarına bakıldığında ise MHP’nin kırsal kesimden oy topladığını söylemek mümkün.
Peki, muhalefetin beklentise neydi?
CHP yüzde 30 oy bekliyordu. MHP ise yüzde 20’leri aştıklarını söylüyordu. Her iki partide hedeflerine ulaşamadı.
En büyük hayal kırıklığı ise AK Parti’de oldu. İktidar yüzde 50 oy bekliyordu. Anketler ise yüzde 45-47 bandını gösteriyordu. Anketlerin bile altında oy topladılar.
Demek ki, seçmen ülkemizdeki siyasi partilere bir kez daha ihtar verdi. Liderleri ikaz etti. Uygulanan politikaların gözden geçirilmesini istedi. Ekonomik ve siyasi kulvarlardaki sıkıntılara dikkat çekti.
Türkiye bugün yepyeni bir güne merhaba dedi. Seçim sonuçları tabi ki değerlendirilecek. Nerede yanlışların yapıldığı, hangi politikaların hatalı olduğu, gözden geçirilmesi gerektiği tartışılacak.
Ama, seçmen, halk hem iktidara, hem AK Parti’ye hem CHP’ye hem de MHP’ye büyük bir ihtar verdi.
Tabi, anlayana…
Yarın ülkemizde yepyeni siyasi tartışmalar olacak. Koltuk savaşları olacak. Parti yönetimlerinin istifaları istenecek. Bu tartışma henüz yeni başladı.