SON DAKİKA
Hava Durumu

Siyasetin ince ayarı

İnsanları anlamak çok güç. Birisi, diğerinin ayağına bastığı sırada kızılca kıyamet kopuyor. Kimsenin kimseye karşı “özür dileme” yada yaptıklarıyla ilgili olarak kusuru kendisinde bulma lüksü yok ülkemizde. Bu haftaya damgasını vuran siyasi o

Haber Giriş Tarihi: 26.03.2015 10:34
Haber Güncellenme Tarihi: 26.03.2015 10:34
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursadameydan.com/

İnsanları anlamak çok güç. Birisi, diğerinin ayağına bastığı sırada kızılca kıyamet kopuyor. Kimsenin kimseye karşı “özür dileme” yada yaptıklarıyla ilgili olarak kusuru kendisinde bulma lüksü yok ülkemizde.

Bu haftaya damgasını vuran siyasi olay Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasındaki tartışmalar oldu. Her ikisi de aynı partili. Aynı çatı altında yıllarca siyaset yapıyorlar. Birbirleriyle yıldızlarının barışmadığını cümle alem biliyor. Ama, yıllarca “kol kırılır yen içinde kalır” mantığı ile omuz omuza politika yaptılar.

Halkın kafasını karıştıran ve cevap aradığı soru şu;

Ne oldu da AK Parti için vazgeçilmez olan bu iki insan arasında bu kadar yüksek dozlu bir tartışma çıktı?

Ne oldu da her iki tarafta birbirleriyle ilgili sıkıntılı açıklama yapma gereği duydular?

Asıl mesele bu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu aslında konuyla ilgili son noktayı koydu diyebiliriz. Halkın kendi arasında konuştuğunu Başbakan Davutoğlu yüksek sesle dillendirdi.

“Her ikisi de yanlış yaptı.” Dedi.

Ki, bu isimler deneyimli politikacılar. Gençlikleri, nerede ise bütün ömürleri siyaset sahnesinde geçmiş.

Ne zaman, nerede, nasıl ve ne şekilde konuşacaklarını çok iyi biliyorlar. İkisinin de halk desteği var arkasında. Birisi, 1994 yılından bu yana başkent Ankara’yı yönetiyor. Dile kolay, yaptığımız hesaplamalara göre 31 yıldır Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda otuyor.

Diğeri, ülke yönetiminde söz sahibi olan hükümetin ikinci adamı.

Birbirlerine muhalif desek, aynı parti çatısı altındalar.

Birkaç ay sonra seçim var. Tek başına iktidar olan AK Parti, kamuoyu yoklamalarına göre yine halkın favorisi. Oylarında azalma yok. Artma var gibi gözüküyor.

Halka inildiğinde ise, seçimlerden yine en büyük başarı ile çıkması beklenen parti AK Parti.

Peki, AK Parti içindeki bu iki önemli başkanın, üst düzey yöneticisinin kavga etmelerinin ardında neler yatıyor?

Durum bu kadar vahim midir?

Her iki tarafında birbirleriyle ilgili söyledikleri sözler, bir basın mensubu olarak inanın benim gazete sayfalarına yazmak istemeyeceğim sözlerdir.

Sessiz, sakin ve ılımlı bir siyaset sürdüren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın bu kadar sinirlenmesine yol açacak olayların önemli olması gerekiyor. Çünkü, kendisini tanıdığım kadarıyla pek sinirlenmiyor. Siyaset yaparken, ister sevsin ister sevmesin AK Parti’nin çıkarlarını ön planda tutup hareket ediyor.

Melih Gökçek açısından baktığımızda ise, ben kendisini Sırameşeler Çocuk Yetiştirme Yurdu’ndaki görevi sırasında tanıtım. Sonra, Genel Müdür oldu. Sonra milletvekili oldu. Sonra Keçiören belediye başkanı oldu. Sonra Büyükşehir Belediye başkanı oldu. Ankara’nın gülen yüzü olarak konuşulan bir siyasetçi.

Bütün bu olayların sadece milletvekilleri aday adaylarının sıralamaları veya listeye girip girmemeleri konusunda olduğuna bağlanmak istenmesi bence doğru bir davranış değil.

Yine de genel merkez yöneticileri, bakanlar ve belediye başkanlarının milletvekili sıralamasında söz sahibi olmaları bu konunun önemini arz ediyor.

Sözün özü ise, başbakanın dediği gibi, seçim öncesinde yapılan bu yanlışlar kişilere değil partiye zarar veriyor.

Bu olaylar bana 1991 yılı genel seçimler öncesini hatırlattı. Bakanlar arasında liste kavgası başlayan Anavatan Partisi, yapılan seçimde tek başına hükmettiği iktidarı kaybetmişti.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.