SON DAKİKA
Hava Durumu

Siyasette “Aşiret” anlayışı hala devam ediyor…

Yazının Giriş Tarihi: 28.07.2022 07:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.07.2022 07:40

Demokratik ülkelerde siyasetin önemini konuşurken,halka hizmetin farklı bir versiyonu olarak da karşımıza çıkar.İnsanların rahat ve huzur içinde yaşamalarında siyaset bir anlamda hizmet aracı olarak kendini gösterir.

Siyasetin başarılı olabilmesi için,siyasi partilerin de sağlıklı bir teşkilat yapısına kavuşmasının önemini sanırım tartışmaya bile gerek yok.

Bugünkü tabloya bakıldığında, özellikle ülkeyi yönetmeye talip muhalefet partilerinde ki “Aşiret anlayışı” daha şimdiden heyecansızlık ve parçalanmışlığın işaretini veriyor.

Özellikle CHP ve İYİ Parti de Genel merkezleri tarafından alınan kararlar doğrultusunda hareket etmeyen partililer ya ihraç ediliyor, yada dışlanıyor.

Bursa eksenin de durum farklı değil..

Hadi Parti üyeliklerini bir kenara koyalım..Formalite de olsa yapılan delege seçimleri de bir işe yaramıyor.

İl yada İlçe Başkanları Genel merkezler tarafından belirlenip gösteriliyor. Yani seçilen delegelere belirlenen isimler dayattırılarak seçimler sonuçlandırılıyor.

Buda şu anlama geliyor…

Siyasi Partilerdeki “Aşiret anlayışı” devam ettiği sürece, siyasette “Parti içi demokrasiden” bahsetmek mümkün değildir.1 yıldan az bir zamanın kaldığı Cumhurbaşkanlığı seçimlerde bulundukları kentleri temsil edecek milletvekilleri de belirlenecek.

Kıstas yine Parti Genel merkezlerin inisiyatifinde..Tartışmalar bir anlam ifade etmeyecek. Ankara’dan gelecek işaret, her anlamda belirleyici rol oynayacak .İl ve İlçe yönetimleri tarafından alınacak kararlar yok hükmünde sayılacak.

Her ne kadar CHP ve İYİ Parti’yi örnek gösterecek olursak da diğer siyasi partilerde de durum farklı değil.

Bakın; yıllarca takip ettiğim siyasette şunu gördüm;

Ağzınızdan kuş tutsanız,gece gündüz demeden koşuştursanız,evinizi otel gibi kullanıp,zamanınızın büyük bir kısmını yaşadığınız şehir için harcasanız da,Parti Genel merkezleri tarafından verilecek karar her zaman belirleyici rol oynar.

Yani bugünkü siyasette ilke,tecrübe falan filan hikaye…

Siyasette “Biat” kültürün hakimiyeti hala devam ediyor.

Dikkatimi çeken diğer bir konu ise,yıllarca siyaset yaptıkları partilerde mevki ve makam sahibi olanlar,hatta siyaseten kendilerin var eden partilerden ayrılanlar en fazla koptukları harekete düşman oluyorlar.

Bursa’daki siyaset galerisine baktığımızda DSP ile CHP, BBP ile MHP, FP ile AKP ve ANAP ile DYP ‘nin yıllarca birbirlerini nasıl yok etme savaşı verdiklerini, görebiliyoruz.

Bugünde Gelecek Partisi ve Deva partisinin Ak Parti ile İYİ Partinin de MHP’yi yok etmek için nasıl mücadele verdiklerini gözlemleyebiliyoruz.

“Aşiret” anlayışın hakimiyet altına aldığı siyasette “ilkesel” olmaktan çok ben merkezli kavgalar demokratik ülkelerin bir zaafı olarak değerlendirilebilir.

20 yıldır Ülkeyi yöneten Ak Parti ve ona destek veren MHP zaman içinde yaşadığı tecrübelerle kurumsal yapılaşmada diğer partilere rağmen bir adım öne geçtiğini söylemek sanırım yanlış olmaz.

Diğer partiler için durum farklı.. Oligarşik yapıların hakimiyeti her alanda kendini gösteriyor.

Genel Başkanların olur vermediği hiçbir konu  partilerde gündeme getiremiyor. Milletvekili ise komisyonlarda görev alamıyor.

Türk siyaseti bu hastalıktan kurtulmak zorundadır….Siyasi Partilerde parti içi demokrasi işletilerek,kurumsallaşmanın önü açılmalıdır.

Sadakatten çok liyakat ön plana çıkarılmalı ki,birikimli,deneyimli yetişmiş insanlar siyasetten soğumasın.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.