Pek çok kişi konuşuyor.
Aklına geleni söylüyor.
Bazıları ellerine belge geçirip şikayet ediyor. Bazıları ise, malı götürdüğünü iddia ettiği kişinin etrafında pervane gibi dönüp dolaşıp, kendisine avanta çıkarmanın peşinde koşup duruyor.
Peki, bütün bunlar nerelerde oluyor?
Tabi ki siyasette. Politikacıların bazıları, bu işi geçim kaynağı haline getirmişler.
Kağıt üstündü iş güç sahibiler. Partilere yüklü miktarda bağış yapıyorlar. Parti yöneticilerini el üstünde tutuyorlar.
Sonra, iş geliyor keserin kendilerine doğru yontmaya başlamasına.
Hemen ortaya çıkıp, “bu iş benim hakkım” diyorlar. Par8ti başkanı sessiz kalıyor. Kamu ihaleleriyle ilgili paylaşım başlıyor. Sonrası malum, kazan kazanırım misali ortalıkta yeni türedi zenginler, siyasetin rantının kaymağını yiyen politikacılar falan, filan.
Aslında, bu tür insanların sayısı az.
Çevremizde yok diyemem. Daha düne kadar adı şanı bilinmeyen pek çok kişi bugün kamu işleri sayesinde sayılı zenginlerden oluverdi.
Her iktidar kendi zenginini yaratır misali, birde 1946 ruhu ile başlayan “her mahallede bir milyoner” hevesi hala devam ediyor.
Kimseyi ismen suçlamıyorum. Ama, çevremizdeki insanlar, hatta basınla, medya ile iş ve güç ilişkilerini geliştirme niyetinde olanlar bile, kamu ihalelerinde nasıl parsayı götürdüklerinin hesabı vermiyorlar.
Vermek istemiyorlar.
Bir koyup, yerine 5 payı geri alan bu kişilerin siyasetten temizlenmesi gerekiyor. Ama, kim, nasıl ve ne şekilde temizleyecek?
İşte sıkıntı burada.
Siyasi partilerin çalışması, halkla buluşması için para gerekiyor. Mali kaynak şart. Mali kaynakta en fazla kamuya iş yapanlarda var. İhale alanların bazıları, kendilerine göre yardımsever gözüküp paylaşımlarda bulunuyorlar.
Bazıları, halka gerekli yatırımlara imza atıyorlar. Okul yaptıran, camiye yardım eden, sosyal ihtiyaçlar için para harcayanları da. Daha fazla iş ve ihale alabilmek adına bazı bürokratların ceplerini dolduranlar, politikacılara şirin gözükenler de var. Göz boyama ağırlıkta.
Bütün bunlar, başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Bursa’da partisine mensup 18 Büyükşehir Belediye Başkanı ile yaptığı toplantıda konuşulan konular arasında yer alan siyasi rantın önlenmesi başlıklı istem nedeniyle aklıma geldi.
Başbakan, Belediye başkanlarından siyasi rantın önlenmesini önemle istiyor. Hatta, birinci madde olarak bu konunun üzerine gitmelerini istiyor.
Kişiye özel imar planları yapılmaması için uyarılarda bulunuyor.
Bu durum çok önemli.
Belediye meclislerinin gündemlerine bakın. Yüzde 90 imar planlarıyla ilgili kararlar yer alıyor. Neden? Kişiye özel planlama istekleri nedeniyle.
Bir sokağa giriyorsunuz. Evler iki katlı. Yanına yeni yapılan bir inşaat üç kata çıkmış. Ondan sonra yapılan dört kata yükselmiş. Sonrasında ise 5-6 kat yapılmış.
Yani, adamını bulan, mecliste çoğunluğu elinde tutanlar, kişiye özel imar planları hazırlayıp rant dağıtmakta birinci.
Birde, mahalle aralarında bırakılan, çocuk parkı, yeşil alan ve semt parkı yapılması için zorunlu alanlar var. Zamanla buraları da birilerine peşkeş çekilip imara açılıyor. İmara açılmazsa, bilmem ne derneği adına, olmazsa bilmem ne cemaati adına betonlaştırılıp ticarethaneye dönüştürülüyor.
Oy devşirmesi nedeniyle siyasetçiler susuyor. Muhalefet susuyor. İktidar zaten kendine taraftar bulma adına böyle işlere imza atıyor.
Demek ki, sayın başbakan Ahmet Davutoğlu, halkın yükselen bu feryatlarını duymuş.
İnşallah, mahalli idarecilerde duyarda duyarlı olurlar.
Belediyenin yeşil alan katliamına kaymakamlık, valilik seyirci kalmaz. Buralarda yapılan ve imarlara aykırı ruhsatlandırılan yapılara mühür vurulur da kamu vicdanı rahat eder.
Olması gereken bu, fakat, uygulamaya bakılınca kimse kimsenin tavuğuna kışt diyemiyor. Anlaşılan o ki, bazı rant yiyiciler sırtlarını sağlam yere dayamış.
Başbakanın Bursa gezisiyle ilgili tartışmalar ve gündem hala devam ediyor. Davutoğlu, Ak Parti’nin Salı günü TBMM’de yapılan gurup toplantısında Bursa temaslarını anlattı. Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin çalışmalarından övgüyle söz etti.
Başbakanın Bursa gezisiyle ilgili tartışılan Merinos’taki toplu açılış mitingine katılanların sayısıyla ilgili de bir bilgi notu ulaştırıldı. Bazı kişiler, alanda 15 bin kişinin toplandığını söylemişler.
Bende o alanda idim. Bana sorarsanız polisler, bürokratlar vs görevliler dahil katılanların sayısı dört bini geçmez. İsterseniz, googledan kontrol edelim. Hava fotoğraflarını bulalım. Büyütüp, katılanları tek tek sayalım.
Bakalım kaç kişi varmış.
