Toplumların ayakta kalmasını sağlayacak en önemli diyalog ölçüsünün “Saygı” olduğunu kabul edersek “Saygıda mecburiyet” kuralı da insanların “medeniyet” seviyesini gösterir.

Siyasi düşüncesi ne olursa olsun,hangi siyasi oluşuma mensup olursa olsun, önemli olan o kişinin siyaseti hizmet aracı olarak görüp,ona göre hareket etmesidir.

Bir insanın kara kaşına yada kara gözüne bakarak değerlendirme yapmaya kalkışmak insani değerlerin içinde yer almaz.

Ak Parti Bursa İl Başkanlığı tarafından 17 İlçe de yürütülen çalışma programı kapsamında İl Başkanı Davut Gürkan başta olmak üzere tüm teşkilat mensupları ve Milletvekillerinin devam eden ziyaretleri, birileri tarafında adeta gölgelenmeye çalışılıyor.

Ne hikmetse hedefte  hep aynı isimler…

2023 seçimlerine neredeyse 1 yıla yakın bir zaman varken,yapılan çalışmaların niye rahatsızlık verdiğini anlayamadım.21 yıldır İktidarda bulunan bir partini tarihi süreçlerden geçmiş, bazı yanlışlıklar da yapılmıştır.Bu yanlışlıklar sadece Ak Parti döneminde değil öncesinde de yapılmıştır.

Şimdi saha çalışmalarına katılan milletvekillerinden eski Başbakan yardımcısı Hakan Çavuşoğlu,Mustafa Esgin,Refik Özen, hatta Ahmet Kılıç zaman zaman Ak Partili olduklarını söyleyen AKP’liler tarafından eleştiri yağmuruna tutuluyor.

El insaf…

Sadece seçimde isimlerini duyduğumuz varlıklarından yada yoklukların bi haber olduğumuz diğer vekillere ses çıkarmayanların yoksa  “Muhalefetin” değirmenine  su’mu taşıyor..

Aslında dikkat edildiğinde görülecektir ki,hedef tahtasına oturtulan vekillerin sadece bugün değil sürekli saha olmaları birilerine rahatsızlık verdiği kesindir.

Evet yanlışlar yapılmıştır..

Ak Partinin her zaman övgüyle bahsettiği sağlık sistemi Özcan Akan’ın ayrılmasıyla akamete uğramıştır…8 yıl Bursa’da sağlık Müdürlüğü yapan tüm yatırımların hazırlanmasında ön ayak olan Akan’ın kısır bir tartışmanın ardından görevinden ayrılmasıyla başlayan sıkıntılar halen bitirilememiştir.

Hızlı tren projesi ilan edilen tarihte tamamlanmamış,Bursa’da kurumlarda ki bürokrasi engellerinin önüne geçmekte geç kalınmıştır.Bazı kurum müdürlerinin hatta başhekimlerin kurumlarında “Bağımsızlık” ilan etmesi engellenememiştir.

Ancak,bu ülke de,bu kentte o kadar çok yanlışlar yapıldı ki..

Yoksa “Yağmurlar yağdı,yarıklar kapandı mı” dersiniz..

Uludağ’da otellerine tuvalet ruhsatı alıp kaçak inşaat kondurup,sonra devlete meydan okuyan üç beş işletmeci hakkında işlem yapamayan kurumlar yanlış yapmadı mı?

Üç mahalleyi kaldırıp yerine Doğanbey Ucubesini konduranlara göz yuman kurumlar yanlış yapmadı mı?

2B çıkacak dedikodusu üzerine  Ormanlar birileri tarafından yok edilirken,göz yuman kurum yanlış yapmadı mı?.

Sadece İnancından dolayı başına örtü  taktı diye gözaltına alınan kız öğrencileri, günlerce gözatında tutarak eğitim yapmalarını engelleyen ler  zamanında  yanlış yapmadı mı?(Yaptılar ki bugün helalleşmenin zeminini arıyor) Demek ki tarihsel süreçlerden geçerken yanlışlıklar olabiliyor.

Son olarak şunu ifade etmek istiyorum;

Önemli olan vatandaşın sorununa çözüm bulmaktır..

Önemli olan vatandaşla yüzleşebilmektir..

Önemli olan 21 yıllık tecrübeyi sokağa taşımaktır.

Gerisi lafı-güzaftır..