Evrenin gücüne inanır mısınız ya da ne kadar inanırsınız bilemiyorum.
Peki ya güneşin, yıldızların gücüne?
Aynı şekilde toprağın, ateşin, enerjisi olan taşların üzerimizde bir takım etkileri olduğu bilinir.
Evrende hiç bir şeyin tesadüf olmadığına inananlardanım. Kainatta her şeyin ama her şeyin milimetrik hesaplandığını düşünenlerdenim.
Bazılarımıza göre bunlar göreceli kavramlar olabilir ancak hiç şüphesiz ki evrende güçlü bir enerji var, tasavvur bile edemediğimiz. Hepimizin zaman zaman kötü enerjilerden arınmak için yöneldiğimiz farklı çalışmalarımız olabiliyor.
Kimimiz meditasyon yaparak, kimimiz yoga yaparak, kimimiz evin bir köşesine tütsü ya da mum yakarak, bazılarımız fenkşui sanatını kullanarak ya da tarot ve yıldız fallarına bakarak bunu yapıyor.
Tabi ki en anlamlısı ve en etkilisi, tertemiz duygularla, samimi bir inanç gücüyle, el açıp içten, gönülden, yürekten dua etmektir.
Çoğunlukla herkesin ruhunu arındırma ve rahatlatma yöntemi var hiç şüphesiz.
Bunların hepsi, bedenimizdeki kötü enerjiyi dışa vurma yolları ya da biz öyle sanırız.
İyi enerji veya kötü enerji, aslında zihnimiz çoğu zaman bize oyun oynar.
Ancak bilinçaltımız, beynimizin köşesinde gizli, karanlık bir oda
değil, aksine bizim sahip olduğumuz enerji alanımız.
Yaşadığımız iyi ya da kötü olaylar, yüz yüze kaldığımız travmatik durumlar, bazen içinden çıkamadığımız haller, bunların çoğu
zihnimizin bir köşedinde depolanıyor bir anlamda.
Bu güne dek yaşadığımız, en çok da çocukluğumuzda yaşanan korkular,
içimize attıklarımız ya da bizi üzen kayıplar, çoğu kez bilinçaltımızın bir yerlerinde depolanıyor veya benliğimizde, duygularımızda saklanıyor.
Bu nedenle de bir anlamda bilinçaltımızda her zaman negatif gölgeler olabilir.
Daha çok bizi sıkan, hatırlamak
istemediğimiz hatıralarımızı depolarız. Yani bir anlamda biliçaltımız bizi yönetiyor diyebiliriz.
Genelde bastırılmış, bedenimize iyi gelmeyen duygulardır bunlar.
Bilinçaltımız beynimizin merkezidir bile diyebiliriz.
Böyle durumlarda yoga & meditasyon, taşların enerjisi yetersizdir çoğu zaman.
En doğrusu işin uzmanı ya da psikolog en doğu adrestir.
Mesela küçük bir örnek vereyim. Deniz ve güneş çoğumuza mutluluk verirken, ıssız bir orman, sarp kayalıklar ya da ateş bizi ürkütür.
Gece fırtınada & yağmurda, sokakta kaldığımızda korkarız.
Aynı şekilde bir gece yakamoz ve ay ışığında kalmamız romantik gelebilir ve insanı mutlu eder.
Duygularımız da böyle değişken olabilir.
Belki de bize en iyi gelen yine kendimizdir, ne dersiniz?
Mutlu bir haftasonu dileğiyle, sevgiyle kalın…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Sevgi Erdoğan Akyüz
TRAVMATİK DURUMLAR…