2007 yılından sonra Dünyada, batılı liberal demokrasilerde ciddi bir gerileme görülürken otoriter ve muhafazakar, milliyetçi akımlar hızla yükselişe geçmiş durumda.

Her alanda ilerlemek isteyen ülkeler artık kalkınma ve ilerleme için batı tipi demokrasinin gerekmediği fark etmiş durumdalar. Çin ve Güneydoğu Asya ülkelerindeki hızlı ilerleme devletçi bir tutumla da ekonomik ve sosyal alanda hızlı bir gelişme sağlanabileceğini kanıtlamıştır.

Çin’in ekonomik anlamda ABD’ye kafa tutması, Rusya’nın siyasi ve askeri alanda özellikle Ortadoğu ve Avrupa üzerinde ABD egemenliğini kırmış olması, ABD’yi hızla gerilemeye itmiştir. Bu faktörler yüzünden işsizliğin ve hayat pahalılığının hızla arttığı ABD’de, ülkeyi fabrika ayarlarına döndüreceğini söyleyen Trump 2017 yılında başkan seçilmiştir.

Trump, söylemleri, yaptıkları ve tarzı ile muhafazakar Amerikalılar ve ülkenin orta kesiminin tam desteğini almış, ancak ABD’yi yöneten üst akıl, büyük global şirketlerinin korkulu rüyası olmuştur. Bu nedenle ilk seçimde, kendi partisinin bile yeterince kendisini desteklememesi nedeniyle seçimi kaybetmiştir.

Trump, seçimi kaybetmiş olsa da 4 yıllık dönemde ırkçılığı, kutuplaşmayı ve yabancı düşmanlığını öyle bir körüklediki, artık bu kavramların Amerikan hafızasında silinmesi mümkün gözükmüyor.

Trump, 2017  yılı Ocak ayındaki görevi devraldığı konuşmada, ABD’yi gerçek sahiplerine geri verme zamanı geldi demiştir. Bu konuşmadan tam 4 yıl sonra Trump yanlıları, ABD senatosu işgal etme cüretini göstermişlerdir. Ama daha ilginci işgalciler beyaz tenli olduğu için hiçbir polis müdahale etmemiştir.

Trump seçimi kaybetti ama unutmayalım ki, Trump’un bir sözü ile senato basan ve her şeye rağmen kendisine oy veren ABD’nin %48 i hala yaşıyor ve Trump’ı her nedense seviyorlar. Trump’ta beyaz sarayı terk ederken yandaşlarına bir gün bir şekilde geri döneceğim diye mesaj vermiştir.

Şuan Cumhuriyetçi Parti delegeleri arasında bir seçim yapılsa yinede en güçlü aday yine TRUMP. Hatta bazı siyasiler Trump’un yeni bir parti kuracağını ve kendi ekolü ile siyaset yapacağını belirtiyor.

Böyle bir baskın karakter ve uç politikalar güden bir Trump’tan sonra, Biden’in yapacağı her hatalı politika Trump’a oy ve haklılık olarak geri dönecektir. Bu nedenle Biden’in Trump gibi hatalar ile dolu bir siyaset yapma lüksü yok.

Örneğin sınır duvarını durduran ve göçmen politikasını yumuşatan Biden döneminde zencilerin, yabancı göçmenlerin yapacağı her türlü yasa dışı davranış Trump’a puan getirecektir. Yine Çin ve İran’ın ABD’ye her çalımı Trump’u Amerikalılar nezdinde haklı konuma getirecektir.

Yine yönetime gelen Biden ve Demokrat Parti içindeki sayısı bir hayli fazla olan siyahi Amerikalılar ile göçmen kökenlilere şimdiden birçok ABD eyaletinden tepki gelmeye başladı. Hatta ABD’yi kuran beyaz ve anglo sakson kökenliler gelecekte ABD’nin nüfusunun çoğunluğunun siyahi ve göçmenlerden oluşacak olmasından çok büyük bir rahatsızlık içindeler.

Bu nedenle Tüm Dünyanın gözü Biden’ın Trump dönemindeki dış politikanın yumuşatılması yönündeki icraatlarında olurken, Trump ve yanlıları ise Biden’in en ufak bir yanlış yapmasını bekleyeceklerdir.

Bu nedenle Biden’ı çok zorlu bir 4 yıl beklemektedir. Bakalım görelim uzun vade de kazanan demokratlar mı yoksa Trump mı olacak…..