Öyle güzel işler yapılıyor ki bu ülkede..Bugün Ortadoğu başta olmak üzere mavi vatanda oynanmak istenen oyunları bozacak,düşünülen haritaları yırtıp atacak, kendisine biçilmeye çalışılan kaftanı elinin tersiyle itecek güce kudrete sahip bir ülkedir Türkiye…
Irak -Suriye bağlamında oynanan ve kabul ettirilmeye çalışılan pozisyona rest çekti..

Terör devletine müsaade etmiyoruz…Binlerce asker Suriye sınırına konuşlanmış.Terör örgütüne göz açtırmıyor. Kuzey Irak’ta ve Suriye’de nokta operasyonları yapılıyor.

İstanbul’daki patlamanın ardından,terörist kadın ve destekçileri tek tek enselendi.

Cevabı Kuzey Irak ve Suriye en sert şekilde verildi.Verilmeye de devam ediliyor..

Bakan Akar’ın açıklamalarına göre ilk belirlemelere göre 254 terörist yok edildi.

Türkiye için çok kritik bir süreçte güçlü bir iktidar işbaşında ve devletin üst düzey yöneticileri arasında ‘birlik’ havası sağlanmışken sormak istiyorum; “Bu dönemde kalleşlik kimin işine yarar,bundan kim medet umar”

Bu bağlamda özellikle Bağdat caddesinde düzenlenen hain saldırıya bir kez daha bakmak lazım. Kim ne oyun oynamak istiyor?

Anlaşılan devleti yönetenlerin sabrı en son haddesine dayanmış.

Bu vatanın bağrında yaşayıp ekmeğini yiyen, suyunu içen, mübarek havasını teneffüs eden bu kahpeler, oyunun parçası haline gelmiş…Tutmayacak bir oyunun.

Huzura, mutluluğa bırakılan bombayı görmezden gelip,ipe sapa gelmeyen açıklama yapmaya devam ediyorlar.

Neden mi?

Çünkü öyle istiyor etekli ağababaları..

Karkamış’ı görmüyorlar..

Bulutlar simsiyah.Taptaze kardelen çiçeklerimiz,bir kez daha hedef oldular kahpe saldırılara..Ağıtlar yükseldi Gaziantep’ten..

Kaç ana oğulsuz, kaç bebe babasız, kaç kınalı gelin dul, kaç nişanlı kız elleri koynunda yaralı kaldı.Kaç çiçek açmadan soldu.Bu ülkede..

Yediği kabın içine tüküren ve puslu havaları bekleyen ipleri dışarıda, şerefsizlerin İstanbul’da  son olarak Gaziantep’te, oynadıkları son oyunları bu.

Son çırpınışları

Bozulacak mutlaka.

Tutmayacak son oyunları.

Ta içimize,meclisimize kadar giren soysuzlara, dur denilmeyecek mi zannediyorsunuz?

Bunları sorgulayan mizanın kurulmayacağını mı, mezarında kahrolan onca şehidimizin al kanının hesabı sorulmayacak mı sanıyorsunuz?

Soruluyor…

Hemde en ağır şekilde soruluyor.Sorulmaya devam edilecek..

Zaten Milletin arzusu da budur.

Yokluktan var olma mücadelesi içinde destanlar yazan, Çanakkale ve

Kurtuluş Savaşı kazanan bir nezih milletin fertleri olarak bağrımızda

yaşayan üç beş soysuz hala içimizi acıtıyor.

İnanıyorum ki,küçücük menfaatlerin arkasına saklanmasaydık, şucu bucu diye kamplara bölünmeseydik yıllar öncesinden tükürüğümüzle boğardık bu üç beş soysuzu.

Yok bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın Yahudi mantığıyla

hareket ederim diyenlere de hiçbir sözümüz olamaz.

Allah güvenlik güçlerimize güç kuvvet versin..

Allah nefislerimizi,imanımızı, sevdamızı ıslah etsin, ne diyeyim.