Güne her gün yeni, yepyeni ve her seferinde de farklı bir arabayla başlamak ister miydiniz?

“Şahane olur” dediğinizi duyar gibiyim.

Dubai’de tecrübe ettiğimiz bir taksi sistemini anlatmak istiyorum sizlere bu yazımda.

Bu sistemde üstelik çok harcamadan, taksi ücretinin de altında ödüyorsunuz desem nasıl olur?

Nasıl olduğunu hemen anlatayım.

Telefonunuza indirdiğiniz bir aplikasyon ile evinizin ya da iş yerinizin en yakınındaki sizi bekleyen araca ulaşabiliyorsunuz.

Hatta her defasında yepyeni, çeşit çeşit modellerin sizi beklediğini görüyorsunuz.

Mesela sabah Honda ile güne başlıyor, öğleden sonra bir Audi’ye biniyor,  akşamı da bir Mustang ile sonlandırıyorsunuz.

Nasıl harika değil mi?

Taksi bekleme derdi yok, Uber taksi şoförü kaprisi yok, “Acaba çok para almak için beni dolaştırıyor mu” korkusu hiç yok.

Adı üstünde “You Drive”, yani bin arabaya, “Sen Sür” diyor bu sistem sana.

Kısa adı “U-DRİVE” ve araçların üzerinde de bu ibare yazıyor, her şey yasal yani.

Gideceğiniz yere kadar aracı kendiniz kullanarak gidiyor, uygun bir yol kenarında bırakıyorsunuz, sonra bir başka müşteri gelip alıyor, o da gideceği yere kadar gidip orada bırakıyor.

Her şey teknolojik. Aracı cep telefonundaki aplikasyondan buluyorsunuz, kapıları yine cep telefonuyla açıyorsunuz, kontak anahtarı sizi aracın içinde bekliyor oluyor. Çalıştırıp gidiyorsunuz.

Ödeme mi? O da varış noktasına göre sistem tarafından kredi kartınızdan tahsil ediliyor. Dakika ve kilometre hesabıyla taksi fiyatına göre yüzde 30 oranında bir tasarrufunuz oluyor.

Dördüncü kez geldiğim Dubai’de tanıştığım bu uygulamayı çok pratik buldum.

Benzin derdi yok, bakım derdi yok, hepsini sizin yerinize şirket hallediyor.

Sabah güne başlarken bu sistemi deneyelim dedik.

Konakladığımız yere 50 metre uzaklıkta bir Nissan Jeep, akşam da yine bulunduğumuz yerin çok yakınında bir Mustang marka araç bizi bekliyordu.

Doğrusu insan böyle bir uygulama ile tanıştıktan sonra, zorda kalmadıkça taksi kullanmak istemez gibi geliyor bana.

Dubai’de bu uygulama çok yaygın ve diğer Arap ülkelerinden çok farklı olarak, hayatı kolaylaştırmak için düşünülmüş. Her şey vatandaşın konforu için yani.

Benzin konusu da şöyle işliyor. Genelde aracı benzinli buluyorsunuz. Diyelim ki yolda bitti ve siz benzin almak durumunda kaldınız.

Ödediğiniz ücret anında hesabınıza hesabınıza geri yatırılıyor, isterseniz de ödeyeceğiniz meblağ üzerinden düşürülerek yatırılıyor.

Ne eksik, ne fazla, böyle de sistematik ve dürüst bir yaklaşım.

Şirket için önemli olan sizin müşteri memnuniyetiniz ve asla düşük model araç ile karşılaşmıyorsunuz. Üstelik de aracınız tertemiz ve çok hoş bir parfüm kokulu. Bu uygulama dünyadada yaygınlaşmaya başlamış ancak biz Dubai’de ilk kez karşılaştık.

Satın aldığımız araçlara yıllarca aylarca taksit ödediğimizi, bakımını, taşıt vergisini, yakıtını, taşıt pulunu, yedek parçasını falan düşününce bu sistem çok mantıklı geldi.

Bu uygulama ülkemizde var mı bilmiyorum, ben pek duymadım.

En heyecanlı yeri de, acaba hangi

model bir aracın denk gelecek olması.

Üstelik yağmurda, çamurda, güneşin altında bekleme derdi olmadan, stres yaşamadan. Gittiğiniz yerde işiniz bitince en yakın “U-DRİVE” park alanına park ediyorsunuz, sadece yapmanız gereken indirdiğiniz aplikasyondan iletişime geçmek.

Bu araçlar şehrin her noktasında, her köşe başında. İşiniz bitince de bırakacağınız bu araçlar için özel park alanları var ve asla park ücreti de ödemiyorsunuz, sadece bırakıyorsunuz hepsi bu.

Bu uygulamanın ülkemizde de olması ve yaygınlaşması, araç ve yakıt fiyatlarının uçtuğu şu günlerde yararlı olur diye düşünüyorum.

Mutlu bir haftasonu dileğiyle, sevgiyle kalın…