Uludağ’ın karlı tepesi

Bir bakıyoruz Bursa çok şanslı. Bir bakıyoruz, Bursa kendi zenginliklerinden faydalanamıyor. Bir daha bakıyoruz, Bursa’nın geleceğine yönelik kararlar Ankara’da, eş dost, ahbap çavuş ilişkisiyle alınmış. Bursa’ya uygulanması için diretiliyor.

Bir gün öyle, bir gün böyle.

Akıl almaz olaylarla karşılaşmak mümkün.

Senelerdir çözemediğimiz, çözmek için uğraş verilmesine rağmen, birilerinin “sen bu işe karışma. Burnunu sokma” diye çemkirdiği bir ortamda, Uludağ ile ilgili sıkıntıların çözümü için formül arıyoruz.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Uludağ’daki bütün yetkilerin Bursa Büyükşehir Belediyesine verilmesi için didinip duruyor. Ankara’daki sesini duyuyorlar ama bu sese kulak verme niyetleri pek yok gibi.

Gelelim olayın Bursa boyutuna.

Bursa’daki bazı karar vericiler, Altepe’nin bu istemine destek vermiyorlar. Özellikle de turizm işiyle uğraşanlar. Bazı kamu yöneticileri de onlara destek veriyorlarmış. Yani, Bursa adına karar verenler yine Bursalılar değil. Buraya gelmiş, 3-5 yıl görev yapacak sonra nereye gittiğini biz bile unutacağımız birkaç kişi , bu işin olmaması için ayak diretenler arasında sayılıyor.

Birde, başka düşünceleri olanlar var. Uludağ’ın Bursa’ya verilmesi ve Bursa Büyükşehir’in tam yetki ile bölgeye sahip olmasıyla beraber turizmin gelişeceğinden sanayinin arka planda kalacağından korkanların da olduğunu duyduk. Üzüldük.

Demek ki, iş dönüp dolaşıp yine ekonomik çıkarlar uğruna, bu kentin geleceğiyle ilgili kararlar alınması noktasında tıkanıyor.

Çileyi çeken ise Bursalılar olarak biz oluyoruz. Çünkü, Uludağ’ın tadını çıkaramıyoruz. Ulaşımdan tutunda otellerdeki konaklamalara kadar her şey pahalı. Bursalı ailelerin bütçelerine hitap etmiyor.

Günü birlik çıkanların bile “illallah” dedikleri bir ortamda, Uludağ’daki sorunların faturası Bursa’ya çıkarılıyor.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’dan bir vatandaş Büyükşehir Belediyesini arayıp, yoldaki trafik tıkanıklığını neden çözümlenmediğini sordu. Buna ben şahit oldum. Bir başka vatandaş ise, günü birlik geldikleri İstanbul’dan Bursa’ya karayolu ile 2,5 saatte ulaştıklarını, Bursa’dan Uludağ Oteller bölgesine 3 saatte zor çıktıklarını, birde arabalarını park edecek yer bulamadıklarını anlattı.

Biz zaten bunları biliyoruz. Ama, yetkinin ve etkinin kimde olduğunu bilmeyen vatandaşlar faturayı Bursalı yöneticilere çıkarmanın derdindeler. Çıkarıyorlar.

Sorunlardan haberimiz var. Sorunların nasıl çözümlenmesi gerektiğini de biliyoruz.

Uludağ’daki otel fiyatlarının nasıl düşürülmesi gerektiğinden de haberdarız. Bu iş için bölgeye yeni tesis lazım. Ama bu tesislerin özel kişilerce işletilmesi değil Büyükşehir Belediyesince işletilmesi lazım. Çünkü, Burfaş Kanalıyla Bursa merkezde işletilen kafeterya ve restoranların kalitesi ile piyasadaki fiyat denetimlerini nasıl yaptığını ve fiyatların nasıl ucuzladığını görüyoruz.

Kent merkezinde bu iş başarılı olmuş ve fiyat denetimi sağlandı ise Uludağ’da neden olmasın? Demeliyiz.

Bölgedeki kayak kiralama ücretlerinden tutun da otellerdeki barınmalara kadar her türlü fiyatların denetilmesi gerekiyor. Halkın buradan faydalanması gerekiyor.

Bizim bu düşüncelerimizi 2004 yılından bu yana her ortamda söylüyoruz. Ankara’da söylüyoruz. İstanbul’da söylüyoruz.

Oralardan sesimize ses verenler olmasa da söylemeye devam edeceğiz.

Aslında çözüm basit. Görev daha çok Bursa milletvekillerine düşüyor. Tek yumruk halinde, 18 vekilimizin de hepsinin imzasıyla verilecek olan bir önergenin işleme alınması ve yetki devri ile ilgili yasanın çıkarılması bu işi kökten çözüyor.

Önce iktidar partisinin olaya el koyması lazım. Ankara’daki masa başında oturanların “siz bu işe karışmayın” sözlerine itibar gösterip susan değil, “Bursa olarak biz Uludağ’ı istiyoruz” sözleriyle cevap verebilecek cesaretli siyasi yöneticiler istiyoruz.

Sorun, “tamam efendim” demekle çözülmez.

Sayılı günler çabuk gelip geçiyor.

Tabi ki ülkemizin sorunları var. Bursa’nın başka sorunları var. Halkımızın sorunları var.

Ama, bu sorunların çözümü için çalışılmak gerekiyor. Nasıl, sağlık, asayiş ve eğitim konularında kamu sorunlarının çözümü için kamuoyu oluşturma adına çalışmalar yapılıyorsa, Uludağ için de kamuoyu oluşturma ve Bursa halkın istemlerinin Ankara’ya duyurulması ve bu istemin çözümlenmesi gerekiyor.

Uludağ’ın karlı tepelerinde Bursalılar neden keyif çatmasın. Karın, kışın, yaz aylarında ise temiz ve serinletici havaların keyfini çıkarmasın?

Bunu söylemeye başladık. Susup kaderimize razı olma niyetinde hiç değiliz.