Van’dan gelen gazeteciler

Bu kenti yönetenlere, Bursa’yı nasıl tarif edersiniz? Diye sorulduğunda verilen klasik cevaplar şöyle; “Bursa 81 vilayetimizden 80’in den göç alan bir şehir.”

Bursa’da sadece ülke içindeki göç değil, ülke dışı göçlerde çok önemli. Bu yüzden, her mahallede, her semtte bur göç eden aileye rastlamak mümkün.

Bizler, Van’dan Bursa’ya gelen valimizin Münir Karaloğlu’nun önerisiyle, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Bursa İl Müdürlüğü’nün de bu görevi kabul edip üstlenmesiyle Bursalı gazeteciler olarak Ağustos ayında bir Van ziyareti yaptık.

Bu şehirde 3 gün kaldık. Tarihi ve kültürel yerleri gezdik. Halkla görüştük. Esnafla görüştük. Sokakta yürüyen ve gezen vatandaşlarla görüştük. Taksiciyle görüştük. Minibüs şoförüyle görüştük.

Velhasıl, aklımıza gelen her türlü insanla görüşüp, Van’ı, Van’daki yaşantıyı ve bölücü olaylara bakış açılarını fark eder duruma geldik.

Sağ olsunlar, bu gezimiz sırasında bizlere Vangölü Gazeteciler Cemiyeti başkanı Fatih Sevinç ile yönetim kurulu üyeleri rehberlik etti. Karaloğlu’nun Van’da görev yaptığı sırada basın danışmanlığını üstlenen Selahattin Aktaş ise, hem bürokratik hem de siviller arasında yaşanılan olaylara farklı bir bakış açısı getirdi.

Kim ne derse desin. Kim nasıl eleştiri yaparsa yapsın. Kim olayı nereye çekmek isterse istesin. Van gezisi bizler için Bursalı gazeteciler için, Bursa medyası için büyük bir destek gördü. Karşılıklı il yöneticileri arasında yakınlaşma oldu. Bu olay, ekonomik ve ticari alanlarda çok kısa zamanda meyvelerini bile vermeye başladı.

Özellikle, ülkemizde yürütülen çözüm süreci içinde belki de bir ilk oldu. Çünkü, insanlar, gitmedikleri, görmedikleri yerlerle ilgili yazılar yazarken, fikir beyan ederken zorlanıyorlar. Bazıları, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olabiliyor ama, onları toplum çok iyi tanıyor. Onların bilgilerine bu ülkenin ve bu halkın ihtiyacı yok. Çünkü, bilgiler ve fikirler, doğru oldukça, paylaşıldıkça, yayıldıkça ve hedef kitleye ulaştıkça faydalı olur. Yoksa, benim bildiğimi karşımdaki bilmezse, karşımdakinin ne bildiğini, ne düşündüğünü ben bilmezsem, ortadaki kaos ortamının çözümü yerine, kavga ortamının devamı niteliğinde fikirler ortaya çıkar.

Van gezisi bana göre, ülkemiz içindeki belli bölgelerle ilgili pek çok ön yargıyı sildi.

İnsanlarımızın arasındaki fikir ayrılıkları da kısa zamanda ve yerinde görüp inceleme, dinleme ile ortadan kalktı.

Hep tartışılır. Dünyada da ülkemizde de konuşulur. “Çok gezen mi bilir, yoksa çok okuyan mı?” sorusuna cevap aranır. Okumak, tabi ki önemlidir. Bizlerde yazdıklarımızın okunması, takip edilmesi sayesinde mesleğimizi icra ediyoruz. Yoksa, bizim yazdığımız haberleri, çektiğimiz fotoğ3rafları, bastığımız gazeteleri, kullandığımız medya iletiyim araçlarını halkımız kabullenip satın almasa, ne yazdığımızın bir kıymeti olur ne de yaptığımız işin. Bu nedenle, ben çok gezenin yerinde görüp bilgi edinenin, oralarla ilgili yazılanları tek taraflı okuyup bilgi sahibi olanlardan daha fazla bilgi ve fikir sahibi olacağına inanıyorum.

Bizim, Van’a yaptığımızın ziyaretin ardından Vangölü Gazeteciler Cemiyeti, yine Basın Yayın ve Enformasyon Müdürlüğümüzün “Gazeteci değişim süreci ve sürüm sürecine destek olunması” için 30 kişilik bir ekiple Bursa’ya geldiler.

Cemiyet yönetim kurulu üyesi Selahattin Aktaş’ın başkanlığındaki heyeti Basın Yayın ve Enformasyon İl Müdürü Kadir Akarkaya, Bursa Büyükşehir Belediyesi adına başkan vekili Abdullah Karadağ ve Yeşil Bursam Derneği başkanı hem de gazeteci olarak benimde aralarında bulunduğum heyetle beraber karşıladık.

Vanlı gazeteci meslektaşlarımızı üç gün süreyle Bursa’da misafir edeceğiz. Bu süre içinde Bursa’nın tarihi, sosyal ve kültürel yerlerini gezecekler. Daha önce Van’da görev yapan vali Münir Karaloğlu ile görüşecekler. Kent yöneticileriyle görüşecekler. Van’a giden gazeteciler olarak bizlerde vaktimiz el verdiği süre içinde kendilerine eşlik etmeye çabalayacağız.

Diyeceğim o ki; bu tür karşılıklı geziler ve görüşmeler, insanların beşeri ilişkilerine büyük önem veriyor. Bilgi kirliliğini ortadan kaldırıyor. Ön yargılı hareket edilmesini önlüyor.

Bu görevi ifa eden Basın Yayın ve Enformasyon İl Müdürü Kadir Akarkaya’nın nezdinde bütün çalışanları kutluyorum.

…..

Van ile Bursa arası epey uzak.

Van, ülkemizde daha önceleri olağanüstü hal uygulaması yapılan bir kent. Bugün ise, çözüm süreci ile beraber fidanların yeniden filizlenmeye başladığı, ekonominin canlanmaya başladığı, insanların birbirlerine düşmanca değil, dostça bakmayı öğrenmeye tekrar başladıkları bir şehir.

Bu çalışmalar sadece Van’la kalmamalı. Van’daki vatandaşlar Bursa’yı gezmeli görmeli, Bursa’daki vatandaşlarımızda o bölgeye gidip durumu vaziyeti görüp idrak etmeli.