Sabah erken kalkanın parti kurduğu bir ülkede yaşıyoruz. Biraz kendinde bir varlık görenler “küçük olsun benim olsun” diyerek yeni bir siyasi parti kurma yoluna gitmektedir. Bu kişiler biraz da çevrenin dolduruşuyla hareket ederek sonunu kestiremedikleri bir maceraya atılmaktadırlar. Bugüne kadar kimler parti kurmadılar ki…

Yaşar Nuri Öztürk’ten Abdüllatif Şener’e kadar birçok kişi siyasi arenada kendine yer bulmaya çalıştı.

Bunların ekseriyeti doğmadan öldüler. Millet tarafından itibar görmediler.

***

Milletimiz istisnalar hariç ana kütleden ayrılıp kurulan partilere prim vermiyor. Geçmişte bunun örneklerini çok gördük. Böyle olmasına rağmen halen yeni partiler kurulmakta, yeni arayışlar içine girilmektedir. Bunun son örnekleri AK Parti’den ayrılıp yeni parti kuran Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu’dur. Bunlara sol kulvarda kurulan Mustafa Sarıgül ile Muharrem İnce’nin partilerini de ekleyebiliriz.

Bu partilerin akıbetleri meçhul.

Daha önce başbakanlık yapmış olan Ahmet Davutoğlu bu titrine güvenerek kolları sıvamıştır. Davutoğlu daha önceleri de Başbakanlık Başdanışmanığı ve Dışişleri Bakanlığı görevlerinde de bulunmuştu. Bu bekraund Davutoğlu’nu cesaretlendiren en büyük etkenler olmuştur.

Ali Babacan da geçmişte Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı gibi son derece önemli görevlerde bulunmuştu. Bunun haricinde dürüst ve şaibesiz birisi olarak tanınan Ali Babacan’ın siyasette ne kadar taraftar toplayacağı da başlı başına bir merak konusu. Çünkü siyasi başarı için sadece bilgi birikimi ve dürüstlük de yeterli değil.

Liderlik ve karizma da hepsinden önemli gelmektedir. Millet karşısında karizmatik ve dik duruşlu birisini beklemektedir. Umumi istek ve arzularına neşter vuracak, alçak gönüllü, milli ve manevi değerleriyle barışık, yenilikçi bir lider arzu etmektedir.

Milletimiz nezdinde bir heyecan oluşturmalıdır. Bir rüzgar oluşturmalıdır.

Bunun haricinde parti tabela partisi olmaktan kurtulamaz.

Geçenlerde SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bir televizyon kanalında Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın AK Parti’den ayrılıp yeni parti kurmalarıyla yüzde 20-30’luk bir kütleyi de koparacaklarını düşündüklerini ama bunun olmadığını söyledi.

Yanlış hesap Bağdat’tan döner demişler.

Maalesef bazı siyasiler ileriyi öngöremiyorlar. Böyle olunca da yanlış hesap yapmaktadırlar.

***

Yeni parti kurmanın maddi ve manevi zorlukları vardır. Nitekim şu an kurulu bulunan 109 partiden milletimiz kaçını tanımaktadır?

Parti kurmak kolay ama onu yaşatmak zordur. Bu nedenle doğru hesap yapmalı, geçmiş tecrübelerden de faydalanılmalıdır.

Bilhassa Erdoğan gibi bir liderin partisinden ayrılıp yeni parti kuranların işi oldukça zordur. Büyük ümitlerle kurulan bu partilerin şu an kamuoyu araştırmalarındaki oy oranları yüzde birler civarındadır.

Demek ki bu işlere kalkışırken etraflıca değerlendirip ona göre yola çıkmak gerekiyormuş.