İnsanları anlamak zor. Güç.
Hele, kamu görevi yapanların bazılarını anlamak öylesine güç ki, kamu adına görev yaparken, eline geçirdiği imkanları siyasi çıkarları için kullanan o kadar çok kişi var ki, sormayın gitsin.
Bu tip kişilere, hem iktidarda hem de muhalefette rastlıyoruz.
Aslında bu tür kişiler, kraldan çok kralcı rol üstlenmesiyle bazen bürokraside de karşımıza çıkabiliyorlar.
Bursa’nın Nilüfer ilçesinde, 3 yıldır tartışılan bir restaurant var. Tavacı Recep Usta Restaurant.
İmar planlarına göre burası, tapusuz, kamuya ait yeşil alan ve üzerine yapılan binalar imara ve yasalara aykırı inşa edilmiş.
CHP’li Belediye, burasını yap-işlet-devret yöntemiyle kiraya vermiş. Kiraya verilen alan ile fiilen kullanılan alan arasında dağlar kadar metrekare farkı olsa da göz yumulmuş. Ben bu konuyla ilgili pek çok haber yaptım. Yazı yazdım. Gelişmeleri kamuoyu ve okurlarımla paylaştım.
ALPİŞ Gurup başkanı Serdaç Karaalp arayıp, “Tavacı’nın bütün hisselerini biz aldık. Seni de basın toplantısına bekliyoruz” diye davet etti.
“Hayırlı, uğurlu olsun. Bol kazançlar” diye cevap verdim.
Davete icabet etmek sünnettir.
Gittim. Çok güzel bir organizasyon ve nerede ise Bursa’daki bütün medyaların temsilcilerinin katıldığı güzel bir toplantı oldu.
Sertaç Karaalp, ağabeyi Mahmut, kardeşleri Serdar ve Kerim Karaalp’le beraber medyanın karşısına çıktı. Tavacı olayındaki gelişmeleri açıkladı:
Burası kullanılmayan çöplük gibi bir yerdi. Belediye kiraya çıktı. Biz aldık. Temizledik. Bu tesisi yaptık.
Belediye bize projeyi verdi. İnşaat bitince işletme ruhsatımızı verdi. Biz işimize bakıyoruz.
Burasının kaçak olup olmayışı işletmeci olarak bizleri ilgilendirmiyor. Bizim sorunuz değil. Hukuki süreç devam ediyor.
Bize, burasını Nilüfer Belediyesi verdi. Kaçak ise, imara aykırı ise, bunun bir suçu var ise sorumlusu işletmeci olarak bizler değiliz. Bütün sorumluluk Nilüfer Belediyesine aittir.
Sorun aslında basit. Çözülmeli. Ama, burası CHP’li Büyükşehir AK Partili. Sıkıntı burada.
5 tane dava açıldı. Biz ve belediye görevlileri 2 davadan beraat ettik.
Gelinen nokta bu imiş.
Birde yeni gelişmeler var.
HSYK’nın bu beraat kararlarını veren mahkemelerle ilgili incelemeler başlattığı kulağımıza geldi. Beraat kararına yol açan İdare Mahkemesi kararıyla ilgili de inceleme başlatılmış. Çünkü, kaçak inşaat yapıldığı gerekçesiyle Büyükşehir Belediyesince yazılan bir ceza, şirketin ortağı olan bir kişiye tebliğ edilmiş. Bu kişi, “ceza bana değil, şirkete tebliğ edilmeli” iddiasıyla dava açmış. Davaya bakan mahkeme de her ne hikmetse, hem tebligatı hem de yıkım kararını ve bütün cezaları iptal etmiş. Bu karar üzerine de kaçak inşaat yaptıkları iddiasıyla yargılanmakta olan belediye görevlilerinin davası, yıkım kararı iptal edildiği gerekçesiyle beraatle sonuçlanmış.
Bu rada, Büyükşehir Belediyesi, aynı yıkım kararını ve aynı cezaları tekrar alıp, yıkım işlemi için Nilüfer Belediyesine yazı yazmış. İşletme sahiplerine de tebligatları aynen yapmış.
Bugüne bakıldığında, mevcut bina yine imar yasasına aykırı gözüküyor.
İşletme sahipleri, gıda sektöründe büyüme hedefledikleri için Üç Kaşık Ltd. Şti. İsimli Tavacı Restaurant işletme şirketinin bütün hisselerini ALPİŞ Gurup olarak almışlar.
İmar ve yetki sorununun çözümlenmesini bekliyorlar. Sertaç Karaalp, gıda sektöründe büyümeyi hedeflediklerini söyledi. Tavacı Recep Usta gibi bir markayı daha Bursa’ya kazandırmak için çalıştıklarını belirtti. Ayrıca, hizmet sektöründe dünyaca ünlü bir otelle anlaşmak üzere olduklarının sinyallerini verdi.
Gelinen yola baktığımızda, Tavacı Restaurant’ın kaçak yapımı ile ilgili olarak işin başından bu yana yazdığım gibi, işletmecilerin bir eksikliği yok. Yeşil alana inşaat yapımına izin veren Belediye, Nilüfer Belediyesi. Bunun hesabı belediyeden sorulmalı. Ama, aynı belediye şimdiye kadar onlarca yeşil alanı aynı yöntemle betonlaştırmış. Hepsinin de dosyası kapatılmış. Bazıları da hala incelemede.
