Merkez Bankası yılın ilk sekiz ayına ait konut satışlarına ait raporunu yayınladı. Bu rapora göre ilk sekiz aylık dönemde 232 bin 56 adet ipotekli konut satışı olduğu ve 6.6 milyarlık bir kredi kullanımının sağlandığı bildirildi.
Satışlarda yaşanan %6’lık bir azalması sonucu ortaya çıkan tablo geçen yıla oranla olağan bir dalgalanma diye yorumlanabilir. Geçen yılın ilk sekiz aylık döneminde 322 bin 997 konut satışına karşın 16,5 milyar liralık kredi çekilmişti. Ülkedeki siyasi atmosferin etkisi ve ekonomik göstergelerin dinamik olarak değişmesi sonucu 2014’ün ilk sekiz ayının böyle geçmesini normal karşılamak gerekiyor.
İlk el ve 2.el konut satışları başabaş..
Açıklanan istatistiklerde dikkat çeken bir noktada satılan konutların 330 bin 44’ünün ilk satış, 385 bin 457’sinin ise ikinci satış olarak yansımasıydı diyebiliriz. Genellikle konut alıcılarının ilk tercihinin yeni konut projeleri olduğu son yıllara nazaran son sekiz aylık periyotta yükselişe geçen ikinci el konut satışı da üzerinde durulması gereken konuların başında geliyor. Bu sonuçlara göre bir yorumlama yapacak olursak konut alıcılarının bu yıl ki yatırım tercihinin “yüksek fiyatlı” projeler yerine uygun maliyetli konutlar olduğunu söylebilirim. Özellikle konut satışının yoğun yaşandığı İstanbul, Bursa, İzmir ve Ankara gibi şehirlerde konut alıcıları genellikle ekonomik ve güvenilir bir inşaat firması tarafından inşaa edilen projeleri tercih etme yoluna gidiyor. Önceki yıllarda konut alımını doğrudan etkileyen faktörlerin başında gelen “semt” ve “konum” konut alıcıları için öncelikli tercih olmaktan çıkıyor. Bunun nedeni ise şehirlerin yatay büyümesi ve uzak denilen bölgelerin dahi kent merkezine yaklaşması…
Merkez Bankası’nın bu tablosunun özetine bir bakacak olursak; ilk sekiz aylık periyottaki konut alıcının eğilimi ekonomik ve ikinci el konutlar olmuş…
2023’e kadar 7 milyon 560 bin nitelikli konut
Türkiye’nin önemli gayrimenkul derneklerinden biri olan GYODER’in 2023 Vizyonunda Gayrimenkul Sektörü raporuna göre 2023 yılına kadar 7 milyon 560 bin nitelikli konutun üretilmesi öngörülüyor.
2000’lerin başından bu yana sektörün gerçekleştirdiği konut üretiminin rakamına bakacak olursak bu rakam neredeyse iki katı anlamına geliyor. Arzın bu şekilde artmasına neden ise şüphesi talebinde bir o kadar artış göstermesi. Konu ile ilgili de görüştüğüm birçok işadamının ortak söylemi de önümüzdeki 10 yıl boyunca Dünyada ve Türkiye’de ekonomik gelişmeler ne yönde olursa olsun inşaat sektörünün hızla üretmeye ve büyümeye devam edeceği yönünde..
Ancak altı çizilmesi gereken bir nokta var ki bu gerçekten büyük bir önem taşıyor; sektöre karşı olan güveninin sarsılması ve ekonomik istikrar..
Günün Sözü; Gelecek için yapılan en iyi hazırlık, bugünden mükemmele ulaşmaktır. – William Osler
