İstiklal marşımızın yazarı ünlü şair Mehmet Akif Ersoy’un  kaleme aldığı dörtlükler aslında çok şeyi anlatıyor.

Bir dörtlükte şu ifadeleri kullanır;

“Hayır,hayal ile yoktur benim alışverişim.inan ki her ne demişsem görüp de söylemişim…!”

İstiklal şairimizin, mısralara taşıdığı gibi, bizde gördüklerimizin analizini yaparak sütunlara döküyoruz.

Ülke yada Bursa ne  kadar büyürse büyüsün, istediği kadar genişlesin, istediği kadar kabuğuna sığmasın, kimin ne yaptığı ya da yapmak istediği, kimin-kim olduğunu bilmek çokta zor değil.

Yani nesli tükenmeye başlayan deve kuşları gibi kafalarını kuma gömenler bir taraflarının da açıkta kaldığından habersiz olsa bile..

14 Mayıs da yapılacak genel seçimler öncesi siyasi partilerde hareketlilik milletvekili müracaatları ile iyiden iyiye kendini göstermeye başladı.

Muhalefetin tüm salvolarına rağmen  anlaşılan Ak Parti Bursa yine cazibe merkezi durumunda.

Aday adaylıkları için başvurular her geçen gün artıyor.Bu süreçte dikkat çeken en önemli unsur,Bursa’da hiçbir karşılığı olmayan siyasetçilerin yeniden sahneye çıkması…

Bir hatırlatma yapalım;

Parti’de küskünler ordusu yaratan, oturdukları koltuğa güç vermek yerine koltuktan güç almaya çalışan kibir abidesi  isimlerin “Adayım” diyerek ortaya çıkması seçimlerde Ak Partiye eksi olarak yazılacaktır.

“Benim adamım meclise girsin. İleride bana da alan açar”  şeklinde yürütülmek istenen  ‘gayri nizami’ siyaset anlayışının parçası haline gelenlerin, seçimler sonrası ortaya çıkacak faturaya ortak olması kaçınılmaz.

Bakın;TBMM meclisinde bulunduğu seçim bölgesini temsil etmeyi “ hak” eden insanlar yok mu?  Sorusuna bazı “vekillerimiz” var. Partide yıllarca hizmet etmiş bugün isimleri yeniden gündeme gelen parti emektarları var. İl yönetiminden Avukat Mustafa Yavuz,İrfan Akkaya,Fuat Alpaslan  gibi isimler de konuşulabilir.Bu isimleri göreve geldikleri günden itibaren her yerde görmek mümkün.Cenaze törenlerinde,Cemiyetlerde her yerde..,(Süreci parti üst yönetimi değerlendirecek..)

Ama öyle isimler var ki, “Yahu arkadaş sen hangi yüzle aday adayı oldun” ifadesini kullanmak bile hafif kalır. Bu isimler önümüzdeki günler tek tek kapsama alanımızda olacak.

Esasen ülke için hayati önem taşıyan bu seçimlerde bahar bulutlarının arkasına saklanmak çözüm olmaktan çıkmıştır.

Teknoloji o kadar gelişti ki, kimin ne kadar oksijen soluduğu, oksijenin kimin ciğerlerinde kaç saniye durduğunu bilmemek gibi bir durum söz konusu değil.

Gazeteci milletinin yaratılış fıtratında vardır;

Göstermelik eylemlerin ardında hangi art niyetler saklıdır; kimin niyetine niyaz güzelliğinde dualargirmiştir, öğrenmeye çalışır!

Kimden kime, hangi yoldan bilgi ve duygu akar, kimin eli kimin cebindedir,kim ihanet çetesinde yar almıştır bilinir!

Bizde biliyoruz, herkes de biliyor.

Araştırmak, sorgulamak, tarihe not düşmek bizim meslekte, halka hizmetin bir versiyonudur.

O nedenle Ak Parti bu süreçte ince eleyip sık dokumak zorundadır..Vatandaş nazarında hiçbir karşılığı olmayan ve kamuya ait kurumları söğüşleyip  ajanslar üzerinden medyada boy gösterenlerden çok,vatandaşın derdine derman olmak için çabalayanlar ön plana çıkarılmalı…

Kurulan bir Sosyal medya platformuyla siyaseti ve dolayısıyla da Ak Partiyi kendi uhdelerinde görmeye çalışanlar, Ankara’da Parti üst yönetimi Bursa’da ise Başkan Davut Gürkan ve ekibi tarafından devre dışı bırakılarak, fırsat verilmeyeceğini düşünenlerdenim.

Bütün ahlaki değerleri yok ederek, ahlak nutukları atanlar bu dönem kendi yaptıklarını göz ardı edip,yozlaşmanın adresi olarak kendilerine muhalif olan insanları göstermelerinin önü bir anlamda kapatılmalıdır.

Çünkü;

Ülke hayati önem taşıyan bir seçime gidiyor…

Zorlu bir seçim..

Ak Parti ince eleyip sık dokumak zorunda..