Türk siyasi hayatında ilk darbe, 27 Mayıs 1960 tarihinde ordu içinden bir gurup subayın Menderes hükümetine karşı yaptığı darbedir. 
38’ler olarak bilinen ve kendilerine Milli Birlik Komitesi (MBK) ismini veren bu subayların ordu içindeki kalkişması neticesinde Menderes hükümeti devrilmiş, TBMM lağvedilmiştir. 
27 yıllık CHP’nin tek parti sultasınin 1950’de yapılan seçimlerle devrilmesini kendilerine yediremeyen iç ve dış güçlerin provokasyonlari neticesinde yıllarca darbe hazırlıkları yapan bir gurup subayın ekmeğine tuz serpilmistir. 
***
CHP’nin tek başına iktidarında millete yaptığı zulüm ve baskılar tahammül hudutlarını aşmıştı. Millet fakirliğin pençesi altında inim inim inliyordu. Milli Şef İnönü paralardan Ataturk’un resimlerini kaldırıp kendi resimlerini bastirmıştı. İşte bu şartlar altında CHP’den ayrılan başta Adnan Menderes ve Celal Bayar olmak üzere bir gurup milletvekili Demokrat Parti’yi (DP) kurdular.
CHP’den bıkip usanmış olan halk 1950 seçimlerinde DP’yi tek başına iktidara getirdi.
1950-1960 arasındaki bütün seçimleri kazanan DP zamanında milletin hayrına birçok yatırıma imza attı. CHP döneminde Türkçe okutulan ezan tekrar orjinal şekliyle okutulmaya başlandı. Milletin gözünde Adnan Menderes sevgi odağı olmuştu.
CHP’liler bu durumdan oldukça rahatsizdılar. DP’yi halkın gözünden düşürmek için her türlü fitneye çikartıyor provokatif eylemi tezgâhlıyorlardı.Şimdiki Gezi Parkı olaylarına benzer birçok provokasyona imza atılarak darbenin zemini hazırlandı. 
Milletin oyları ile iktidara gelemeyeceklerinı anlayan CHP, CHP+ Ordu= İktidar formülünü devreye sokarak 27 Mayıs 1960 tarihinde orduya darbe yaptırarak Menderes hükümetini devirtmişlerdir..
Böylece, halkın helâl oyları ile iktidara gelen DP demokrasi dışı bir yolla iktidardan indirildi. Kurulan Yassıada Mahkemelerinde yargılanan başta Celâl Bayar, Adnan Menderes olmak üzere Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’à idam cezası verdi. Celâl Bayar’in cezası yaş durumundan ömürboyu hapis cezasına çevrilirken Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatka’nin cezaları ise infaz edildi.
Ne hazin bir durumdur ki; hiç yoktan sebeplerle yargılanan ve idama mahkum edilen Menderes olayı Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Milletin o kadar çok sevdiği Menderes’in idam kararı karşısında hiç ses çıkarmadan seyretmesi ise ibret alınacak zavallı bir davranıştır.
***
Şimdi geldiğimiz durum itibarı ile baktığımızda görüldü ki milletimiz artık darbecilere prim vermiyor.
15 Temmuz 2016’daki hain ve alçak darbe girişiminde tanklarin önüne yatıp ölüme seve seve koşarak bunu bütün dünyaya göstermiş ve darbecilere hiç ummadıkları bir yenilgiyi tattırmiştır.
Tabii şunu da ifade etmemiz gerekir ki “at sahibine göre kişner”. Milletin başında da şapkasını alıp kaçacak birisi yoktu.
Milletimiz bu sefer mübarek oyları ile seçtiği evladına 250 şehit vererek sahip çıkmıştır. 
Eğer bundan sonra darbe yapmayı aklından geçirecek olanlar varsa milletten görecekleri karşılığı tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek.
Son söz olarak; milli iradenin üzerinde zahiri bir güç yoktur. Seçimle gelen seçimle gider. Darbe şakşakçısı CHP’lilerin de bunu böyle bilmeleri gerekir.