Allah’tan Ak Parti iktidarda

Başlığa bakıp hemen önyargılı olmayalım…

Kimin iktidarda olduğu en azından benim için çok da önemli değil…

Benim mantığımda söylemleri farklı da olsa, tamamı birbirinin aynı…

Çalışana, emekliye geldi mi Türkiye ekonomisi, ‘aman ha batarız’ söylemleri…

Kayıt dışı önlenebiliyor mu?

Vergi verenle vermeyen arasında fark var mı?

Örnekleri çoğaltmak mümkün…

Ama konu başka…

Ha keza iktidarda şu an CHP ya da MHP olsaydı, halimiz nice olurdu.

Başkanlık sistemi şu an fiilen var ama, onlardan biri iktidarda olsaydı; ülke olarak vay halimize…

Bu şans mı sizce?

Davutoğlu gitti, arkasından methiyeler düzülüyor.

Düzenler de genelde düne kadar yerden yere vuranlar…

Ak Parti de tıs yok desek yeridir…

Genel anlayış, emanetçiydi, mal sahibi istedi, emaneti bıraktı…

Türkiye için bilmem ama, Ak Parti için Cumhurbaşkanı her şey…

O ne derse o…

O ne isterse o…

Kendisi de inkar etmiyor zaten…

***

Şu an önümüzdeki en büyük sorun;

ne terör,

ne canlı bombalar,

yalnızca ve yalnızca ‘başkanlık’…

Fiili durum bu olabilir, ancak hukuki durum değil…

Fiiliyatı hukuka uydurmak gerekir…

Olur mu?

Bekleyip göreceğiz…

Olmazsa…

Derdimiz derinleşerek artacak demektir…

***

Dokunmak gerekir…

İnsanın insana, insanın hayvana, insanın bitkiye…

Dokunması gerekir…

Millete dokunmak serbesttir…

Asıl olan millettir…

Ancak vekiline ‘dokunmak’ yasak…

Dokunulmazlık tartışmasıyla yine gündeme geldi…

Üzerinde çalışılan yasa da, yine milletin vekiline dokunulmasını istemiyor…

Başbakan’a dokunma…

Bakan’a dokunma…

Eski bakanlara da dokunma…

Bir tarih aralığındaki ‘vekillere’ dokun…

Bu da ‘hukuki’ değil…

Amaç HDP’nin milletvekillerine dokunmaksa, başkaca bir yol bulunmalı…

Ya da Bağımsız Türk Yargısı’nın herkese dokunmasının yolu açılmalı…

Kuşkusuz kürsü dokunulmazlığı korunmalı…

Konuştuklarından çok, yaptıklarından sorumlu tutulmalı vekiller…

Suretlerine bu hak tanınırken de asılları da aynı konuma taşınmalı…