Aynaya bak aynaya

Çok kolay eleştiriyoruz, toplumu…
Eğitimini, görgüsünü…
Yaşanan olayları da öyle bir kınıyoruz ki akıllara zarar…
Eften püften kavgalara, bazen de linçe varan olaylara tanıklık yapıyoruz…
‘Pes yani bu kadar da olur mu’ tarzı sohbetleri yapmaktan da geri kalmıyoruz…
Bazen ‘iyi olmuş’, bazen ‘kötü olmuş’ gibi yakıştırmalarla olayı onaylıyor ya da reddediyoruz…
Kimi zaman da kolayını buluyoruz, ‘Adam cinnet geçirmiş ya’.
Bu adamlık hali adamlık ta kalmıyor topluma da uzanıyor…
Nedir bu işin çözümü?
İyi bir hukuk düzeni…
Erklerin bağımsızlığı…
İyi bir Anayasa…
Peki kim yapacak bunu?
Tabi ki halkı temsilen vekillerinin yer aldığı yüce Türkiye Büyük Millet Meclisi…
Türkiye düze çıksın diye, şu an geceli gündüzlü ‘anayasa’ oylamalarıyla meşgul vekillerimiz…
İlkokul çocukları bile ‘gizli oy’ kullanın dendiğinde bunu gerçekleştirir, hoş sonrasında herkes oyunu açıklar…
Meclisimiz ise, ki grup kararı bile almanın yasaklandığı anayasa değişim oylamalarında bu kuralı ihlal etti…
Ve Meclisimiz de kör dövüş sürüyor…
Tekmeler, tokatlar…
En sonunda kadın vekiller de buna katıldı…
İnsaf ya…
Gerçi yadırgamıyorum artık, toplumun aynası onlar, uzaydan gelmediler…
Bu görüntüleri gördükten sonra, daha çok demokrasi, daha hedefe koşan Türkiye için bu değişimlerin yapıldığına inancım kalmadı.
İnanın bu anayasaya evet de hayır da demek arasında bir fark yok.
Sonuçta Meclis’te gördüğümüz daha çok kamplaşma, daha çok kavga…
Bu aynanın topluma yansımasının olmayacağı mı sanılıyor.
Birlik, beraberlik, birlikte hareket edebilmek, neden bu kadar zor bir de anlasam…