Bugüne kadar her gelen hükümet o kadar çok af çıkardı ki… Neredeyse hemen herkes ‘Nasıl olsa af çıkacak, neden prim ya da vergi borcumu ödeyeyim ki?’ derken; düzenli ödeme yapan vatandaşlar ise, ‘Biz keriz miyiz?’ diye isyan ediyordu. İki farklı görüş de yanlış değildi aslında. Biri yükümlülüklerini tam yerine getirirken, diğeri ise alışılagelen afları bekleyerek,
Haber Giriş Tarihi: 09.03.2017 08:58
Haber Güncellenme Tarihi: 09.03.2017 08:58
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursadameydan.com/
Bugüne kadar her gelen hükümet o kadar çok af çıkardı ki…
Neredeyse hemen herkes ‘Nasıl olsa af çıkacak, neden prim ya da vergi borcumu ödeyeyim ki?’ derken; düzenli ödeme yapan vatandaşlar ise, ‘Biz keriz miyiz?’ diye isyan ediyordu.
İki farklı görüş de yanlış değildi aslında.
Biri yükümlülüklerini tam yerine getirirken, diğeri ise alışılagelen afları bekleyerek, yükümlülüklerini öteliyordu.
Ve bugüne kadar da maalesef, vergisini, prim borçlarını zamanında ödeyen vatandaş, bence mağdur vatandaş oluyordu.
Ne var ki şimdi hükümet, alkışlanacak bir kararı alarak, yasayı yürürlüğe koydu.
‘Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans ve emeklilik şirketleri ile emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere) belirlenen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin yüzde 5’i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilecek.
Hesaplanan indirim tutarı, her hal ve takdirde 1 milyon liradan fazla olamayacak. Bakanlar Kurulu, indirim oranını ve 1 milyon liralık tutarı iki katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, kanuni oran ve tutarına getirmeye yetkili olacak.’
Bu bence zamanında yükümlülüklerini yerine getiren vatandaşa, inanılmaz moral desteği oldu.
Bu sayede, vatandaşlar af beklemeden da yükümlülüklerini yerine getirmenin avantajlarını görecekler.
***
Yabancıların ülkemizde alacakları ev ve işyerlerinin KDV’den muaf tutulması döviz girişi için belki güzel, ancak kendi vatandaşına yük bindirdiğini göstermesi açısından hoş değil.
TC vatandaşı olmak, negatif ayrımcılık nedeni olmamalı.
Bugün inanın zorunlu olarak ülkemize gelen Suriyeli mültecilerden halkın şikayetleri, yakınmalarının altında da, onlara karşı kin ya da öfkeden kaynaklanmıyor, onlara yönelik uygulamaların, TC vatandaşları açısından negatif ayrımcılık yaratmasından kaynaklanıyor.
Ancak bunlar da geçici ve zorunlu süreç.
Hükümetler zaman zaman bir kesim üzerinde pozitif ayrımcılık yapmak zorunda, bunu da anlamalıyız.
Kuşkusuz, 8 Mart’ı geride bıraktık.
23 Nisan’da çocukları hatırladığımız gibi, 8 Mart’tan 8 Mart’a da kadınlarımızı hatırlar olduk.
Oysa en çok ihtiyacımız olan, çocuklar ve kadınlara yönelik sürekli pozitif ayrımcılık.
Dileğim tüm hemcinslerimin ‘adam’, ‘insan’ olması ve kadınlarımızın yılın tüm günlerinde nefes alabilmeleri.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Bu yasa alkışlanır…
Bugüne kadar her gelen hükümet o kadar çok af çıkardı ki… Neredeyse hemen herkes ‘Nasıl olsa af çıkacak, neden prim ya da vergi borcumu ödeyeyim ki?’ derken; düzenli ödeme yapan vatandaşlar ise, ‘Biz keriz miyiz?’ diye isyan ediyordu. İki farklı görüş de yanlış değildi aslında. Biri yükümlülüklerini tam yerine getirirken, diğeri ise alışılagelen afları bekleyerek,
Bugüne kadar her gelen hükümet o kadar çok af çıkardı ki…
Neredeyse hemen herkes ‘Nasıl olsa af çıkacak, neden prim ya da vergi borcumu ödeyeyim ki?’ derken; düzenli ödeme yapan vatandaşlar ise, ‘Biz keriz miyiz?’ diye isyan ediyordu.
İki farklı görüş de yanlış değildi aslında.
Biri yükümlülüklerini tam yerine getirirken, diğeri ise alışılagelen afları bekleyerek, yükümlülüklerini öteliyordu.
Ve bugüne kadar da maalesef, vergisini, prim borçlarını zamanında ödeyen vatandaş, bence mağdur vatandaş oluyordu.
Ne var ki şimdi hükümet, alkışlanacak bir kararı alarak, yasayı yürürlüğe koydu.
‘Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans ve emeklilik şirketleri ile emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere) belirlenen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin yüzde 5’i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilecek.
Hesaplanan indirim tutarı, her hal ve takdirde 1 milyon liradan fazla olamayacak. Bakanlar Kurulu, indirim oranını ve 1 milyon liralık tutarı iki katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, kanuni oran ve tutarına getirmeye yetkili olacak.’
Bu bence zamanında yükümlülüklerini yerine getiren vatandaşa, inanılmaz moral desteği oldu.
Bu sayede, vatandaşlar af beklemeden da yükümlülüklerini yerine getirmenin avantajlarını görecekler.
***
Yabancıların ülkemizde alacakları ev ve işyerlerinin KDV’den muaf tutulması döviz girişi için belki güzel, ancak kendi vatandaşına yük bindirdiğini göstermesi açısından hoş değil.
TC vatandaşı olmak, negatif ayrımcılık nedeni olmamalı.
Bugün inanın zorunlu olarak ülkemize gelen Suriyeli mültecilerden halkın şikayetleri, yakınmalarının altında da, onlara karşı kin ya da öfkeden kaynaklanmıyor, onlara yönelik uygulamaların, TC vatandaşları açısından negatif ayrımcılık yaratmasından kaynaklanıyor.
Ancak bunlar da geçici ve zorunlu süreç.
Hükümetler zaman zaman bir kesim üzerinde pozitif ayrımcılık yapmak zorunda, bunu da anlamalıyız.
Kuşkusuz, 8 Mart’ı geride bıraktık.
23 Nisan’da çocukları hatırladığımız gibi, 8 Mart’tan 8 Mart’a da kadınlarımızı hatırlar olduk.
Oysa en çok ihtiyacımız olan, çocuklar ve kadınlara yönelik sürekli pozitif ayrımcılık.
Dileğim tüm hemcinslerimin ‘adam’, ‘insan’ olması ve kadınlarımızın yılın tüm günlerinde nefes alabilmeleri.
En Çok Okunan Haberler