Burkay’la BTSO Devrimi

Yakın tarihe kadar BTSO’nun adını seçimden seçime duyardık… BTSO Başkanı’nın ara ara enflasyon değerlendirmelerini alırdık, o kadar… İktidar desteğiyle odalara, borsalara girilmesi, kamuoyunda, iş dünyasında, bizler de ister istemez bir te

Haber Giriş Tarihi: 21.11.2014 21:15

Haber Güncellenme Tarihi: 21.11.2014 21:15

Kaynak: Haber Merkezi

https://bursadameydan.com/

Yakın tarihe kadar BTSO’nun adını seçimden seçime duyardık…

BTSO Başkanı’nın ara ara enflasyon değerlendirmelerini alırdık, o kadar…

İktidar desteğiyle odalara, borsalara girilmesi, kamuoyunda, iş dünyasında, bizler de ister istemez bir tedirginlik yaratıyordu…

Seçimlerin, sonuçlarının tartışılır olması da bu kuşkuyu artıran etmenlerdi…

BTSO’da benim tanıklık edebildiğim son 32 yılda, 1 yıl bile sürmeyen Mehmet Şener’in başkanlığı ile, 1 ay bile sürmeyen kısa dönem Mutlu Uraz’ın başkanlığı ve merhum Ali Osman Sönmez’in 20 yıl ve oğul Celal Sönmez’in 18 yıl başkanlığının ardından seçilen İbrahim Burkay ne yapacaktı?

Konuşmalarına baktığımda, ciddi ciddi, politikacı edasıyla ‘mide-i kübra’ attığını düşünmedim desem yalan olur…

***

Hani atasözünde olduğu gibi ‘Böyle gelmiş böyle gider’den farklı bir düşünce içinde değilken; BTSO seçimleri bitti ve Burkay ve ekibi düğmeye bastı…

Bu kez, ben onları takip ederken yoruldum…

‘Ülkeler değil, kentler yarışıyor’ düşüncesiyle, Bursa’yı bütünleyen bir anlayışla yola çıktılar…

Nasıl ki büyükşehir ‘bütünşehir’ olduysa, BTSO’da kentin tüm odalarını, meslek örgütlerini kucaklamaya, işbirliği halinde hareke başladı…

Fuarlar…

İnovasyon, tasarım…

AR-GE…

Eğitim, Avrupa Birliği, Kalite…

Yabancı işadamları geliyor…

Bursalı işadamları yurt dışına gidiyor…

Aklımızı uzaya çeviriyor…

Aklımız almıyor, Burkay’ın yarattığı, yapmaya çalıştığı devrimi…

Akıl almayınca da, ‘sallamak’ en doğrusu oluyor…

***

Nere gidiyorsunuz bakayım?

Kimin parasını harcıyorsunuz anlatın hadi?

Ne işiniz var yaban ellerde?

İşi gücü bırakıp bir de MÜSİAD Bursa Şubesi ve BEBKA ile işbirliği yapıp, yaklaşık yüz yabancı işadamını, yatırımcıyı kentimize mi getireceksiniz?

Ne işleri var onların Bursa’da?

Bu değirmenin suyu nereden geliyor?

***

Maalesef ülkemizin hastalığı, çalışan eleştirilir, yerilir…

Övmek hiç akıllara gelmez…

Hep bir dar pencereden bakmaya alışmışız…

Perspektifimiz, dünyayı, evreni algılamaya yetmezken, uzayda ne işimiz var?

***

Başkan Burkay kalkmış, birlikte hareket etme duygusunun Bursa’yı geleceğine taşıyacağından dem vuruyor…

Taş devri, tunç devri anlayışıyla mümkün mü?

Anlamak mümkün değil bu Burkay’ı…

Geçtiğimiz günlerde de işi gücü bırakmış, Hemofili ve Talasemi Derneği (HETADER)’ne destek vermiş… ‘Kan kardeşim olur musun?’ kampanyasına da katılmış, 2 yaşındaki minik Adil Emir ile kan kardeş olmuş…

Zor iş vesselam çalışanı anlamak…

Anlamıyorsanız da bırakın gölge etmeyin…

***

Eeee yani, spor, kültür-sanat ve ekonomi editörlüğü yapan biri olarak, konuyu aynı odağa bağlamazsam olmaz…

Evrenseli yakalamak zordur…

Duygularıyla, düşünceleriyle, eserleriyle evrensel dili yakalayan sanatçılar, dünyaya, insanlığa mal olmuşlardır…

Nazım Hikmet…

Fazıl Say…

Sporda da aynı ruhu yakalayan bir Tugay, bir Arda yurt dışında da başarılı olmuştur…

İş dünyasında da farklı değil…

Lokal kaldığın sürece yok olmaya mahkumsun…

Ya da bir zamanların Arnavutluk’u gibi, kendin pişirir, kendin yersin ama hep bir özlem, özentiyle bir gün, insanlar kırar zincirini…