Denize düşen…

Atasözlerimiz tuhaftır bazen…

Bazen ilginç…

‘Denize düşen yılana sarılır’ da kimi zaman, bir durumu anlatmak için ‘cuk’ diye oturur…

Siyaset sahnesi de farklı değil…

Al gülüm ver gülüm misali…

İktidardan herkesin memnun ve mutlu olma ihtimali hiç bir zaman olamaz…

Doğaldır büyük bir kesimde de umutsuzluk hakimdir…

Hele hele muhalefet iyi değilse, umutlar iyice söner…

O an, umut pompalamak şart…

Şu anda da o durum gündemde…

İyi Parti…

Nasıl bir hazırlık yapıldıysa, patenti var olan bir slogan bulmuşlar, ‘iyi gelecek’ diye…

Sırf bu yüzden mahkemelik olacaklar…

Kimilerine iyi gelecek belki ama, görünen o ki, onlara iyi gelmeyecek…

***

Maalesef, sistemle mücadele yerine, sistemi daha iyi işler hale getirebilme düşüncesi yerine, kişilere bağlı umut, kişilere bağlı kurtuluş komikliğini hep yaşadık, yaşıyoruz…

Ak Parti Genel Başkanıyla mücadelenin anlamı var mı?

Partiler kanununun değişimi için mücadele şart…

Yasalar ortadayken, Ak Parti Genel Başkanı ile İyi Parti Genel Başkanı arasında icraatta ne gibi farklılık olabilir?

Söylem derseniz, muhalefette her partinin söylemi mükemmel, iktidar görünce işler değişiyor…

Bir gün söylediklerini, bir başka gün unutabiliyorlar.

***

Kuşkusuz bugün, Akşener bir çok kesim için umut…

Ama unutmayın, Ak Parti Genel Başkanına en ağır laflar ederek oy alan Akşener’in eski genel başkanı bugün Ak Parti Genel Başkanı ile omuz omuza…

O yüzden lafa bakarak yol alınmaz…

Bir diğer nokta da DYP, Ak Parti, MHP ve şimdi de İyi Parti ile yola devam eden Akşener, sizi yarın başka yola sürükleyemez mi?

Hangi partiye girerseniz girin, ama mutlak girin ve o mecrada sisteme dönük değişimlere önayak olsun…

Demokratikleşmeye yönelik gelişmelere önayak olun…

Yoksa partinin adı değişse de, ülkemiz adına değişen bir şey olmaz…