Dönek Türküsü

Sakıncalı Piyade…
Uğur Mumcu yazdı…
Rutkay Aziz yönetti…
Ankara Sanat Tiyatrosu (AST) sergiledi yıllar önce, 80’lerden önce…
Rana Cabbar’ın unutulmaz oyunculuğu…
Kimler yok ki, Şener Kökkaya, Altan Erkekli…
Müziklere de imza atan Timur Selçuk…
O oyundan hafızamda kalan ise ‘dönek türküsü.’
Ülkemizi öyle güzel anlatıyor ki, özellikle de politikacılarımızı…
Dün başka, bugün başka…
Rüzgar nereden esiyorsa o yöndeler…
★★★
Çok yönlülük politika…
Biz de ise çok yüzlülük gibi bir algıya dönüştü yıllardır…
Siyaset ise ün, nam, soyut tatmini çoktan aştı…
Bir arınma, siyaset kurumunun temel taşı siyasi partilerin yeniden yapılanması şart…
Siyasi partiler kanunu ile seçim kanunun değişmesi şart…
Maalesef vekillerimiz biz ne dersek diyelim, onları o noktaya taşıyan liderleri olduğu için millete değil, lidere tabiler…
Ve hiç kimse de bu durumu değiştirmeye hevesli değil…
Şimdi de önümüze referandumu koyuyorlar…
Millet için evet de…
Millet için hayır de…
Niçin evet, neden hayır denilecek çok da belli değil…
Evet diye bağıran, neden evet dediğini bilmiyor…
Hayır diye bağıran, niçin hayır dediğini bilmiyor…
Evetçiler nedeni Cumhurbaşkanına bağlıyor, genelde…
Hayırcılar da Cumhuriyete, demokrasiye bağlıyor…
Tam bir muamma…
★★★
Evet çıkma ihtimalini yüksek buluyorum…
Genel anlamda yasama-yürütme-yargı bağımsızlığını çok ta savunan millet değiliz…
Rahmetli Özal’ın bize empoze ettiği, öğrettiği kanalda ‘işimizi nasıl görürüz’ daha önemli…
Hayır çıkma ihtimali daha zayıf…
Çünkü hayırcıların medya gücü yok…
Propaganda güçleri zayıf…
Ve işin bir diğer yanı da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi, kitleleri etkileyen liderleri yok…
★★★
Genelde kendi eksikliklerimizi sürekli hayvanlar üzerinden örtmeye çalışırız…
Balık hafızası da bunlardan biri…
Biz 5 gün öncesini dahi hafızamızda tutamazken, silerken, oysa balıklar 5 ay öncesine ait bilgileri hafızasında tutabiliyor…
Hafıza beynin büyüklüğü ile değil, işlevi ve geliştirilmesiyle ilgili…
Şöyle geriye gidin…
Hangi siyasetçimiz olursa olsun, alın birini…
Son 20 yılda Türkiye’nin geleceği ile ilgili sarf ettikleri sözleri alt alta yazın…
Görün çelişkiyi…
Ve bizdeki hafızayı da, kanıyor muyuz,  aldanıyor muyuz, yoksa gerçekten beynimize her seferinde kendimiz mi format atıyoruz?
Rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi, biz de ‘dün dündür, bugün bugündür’ diyerek, hep dünü unutuyoruz…