Gerilim filmi gibi

Nedense dünyada son yıllarda, gerilim politikaları yürüten, savaştan kaçınmayan yönetimler tarafından yönetiliyor ülkeler.
İster istemez insanların yüreklerinde de korku hiç bitmiyor.
Bulunduğumuz coğrafyadaki gerilim ve savaşlar da bunun en güzel örneği.
En çok etkilenen de tabi ki Türkiye.
Mültecilere kucak açan Türkiye.
Gerilim azalıyor, tamam işte rahatlıyoruz derken, biri biterken, bir başkası başlıyor.
Bunda da en etkili olan, kuşkusuz son yıllarda dış politikaların, iç politikaya malzeme edilmesi.
Seçimler de bunun önemli bir nedeni.
Olayları, gelişmeleri soğukkanlılıkla değerlendirmeli.
Hollanda’nın seçim derdi var…
Türkiye’nin de referandum…
Seçim derdinde olan Hollandalı yöneticilerin, oy uğruna Türkiye’ye tavır koyması yanlış da olsa, onların penceresinden bakıldığında algılanabilir.
Irkçılığı durdurabilmek için ırkçı yaklaşımlar tuzağına düştüler.
Bu dönem de bizim yöneticilerimiz de aslında iyi bir dış politika gözlemiyle, ikili görüşmelerle sorunun baştan önünü kesebilirdi.
Olmadı.
Karşılıklı gerilim…
Notalar…
Olayı çığırından çıkardı.
Kolayca çözülebilecek durum, zorlaştıkça zorlaştı.
Bu dönemde halkları düşmanlaştıracak tavırlardan kaçınmalı.
Nasıl ki Türkiye’nin dış politika tavrını ülkemizde de onaylamayan birçok insan varsa, aynı şekilde Hollanda da kendi ülkelerinin politikalarını onaylamayan büyük bir kitle var.
Hele hele ekonomik tavır geliştirme yönündeki davranışlar, şu an için çok anlamsız.
Bir bankayı hedef alan davranışlarda.
Türkiye Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren tüm bankalar devlet denetimindedir ve TC yasalarına göre işlerler.
Bu nedenle de bankalar hakkında olumsuz açıklamalar da kanunen suçtur.
Bunlar bilinmeli.
Soğukkanlı olmalı.
Ve hükümetler arası ilişkinin normalleşmesi yolunda yine yöneticilerin atacağı adımlar beklenmeli.
Unutmayın, yakın tarihte herkes Rusya düşmanıydı.
Bugün ise tam tersi.
Demek ki neymiş, dış politikada gelişmeler hızla tam ters duruma gidebilirmiş.
***
İktidarın tavrını muhalefetin de desteklemesi önemliydi,
Dış politikada içeride birlik, Türkiye için önemli.
Ancak yine de görüyorum ki, hala yaşananları iç politikaya malzeme yapmaya çalışan bir güruh var.
Haklı ya da haksız fark etmez, bir ülkeye, o ülkenin bakanlarına yönelik insanlık dışı bir davranış varsa, tavrımız hep ortak olmalı.
İnsanlık dışı davranışına uğrayanlar, bu ülkenin bakanları.
Türkiye bu badireyi de atlatacak, yeter ki bizler soğukkanlı olalım, haklıyken kendi kendimizi haksız konuma taşımayalım.