Gerisi yalan

İyi kötü bir yılı daha geride bırakmaya 10 günden az kaldı…

Aslında iyileri az, kötüleri çok fazla bir yılı geride bırakacağız…

Ve temenniler…

Yeni yıl, yeni umutlar…

Görünen o ki, dünyada artık her yeni yıl gideni aratıyor.

Yeni yılda da satranç ustaları gibi liderler, öncelikle beyin savaşı verecek…

Bu konuda en şanslı ise Rus lider Putin…

Türkiye’de komşularla ‘sıfır’ sorun diye çıktığı yolda, çok boyutlu sorunların içinde kaldı…

Neredeyse ‘piyon’ konumuna düşmüştük ki, ani hamlelerle, ‘şah-mat’ olmaktan kurtulduk.

2018’de ne olabiliri, bugünden kestirmek çok zor.

Çünkü, uzun zamandır ‘dış politika’, iç politikaya malzeme ola geldi.

Öncelikle bu durumdan kurtulmak şart.

Mümkün mü?

İmkansız.

İktidarı da, muhalefeti de, içeriden çok dışarısı ile ilgili…

İçeride vatandaş baksın başının çaresine, şükretsin durumlarındayız.

***

Kuşkusuz beklentiler olacak…

Umutlar yeşerteceğiz.

Bir ‘Torun’un gidişi…

Bir ‘Salman’ın gelişi…

Bir ‘Altepe’nin gidişi…

Bir ‘Aktaş’ın gelişinin kentte yarattığı sinerjinin farkında olmayan var mı?

İktidar kanadı, değişimi ve gelişimiyle kente yeni yıla doğru güzelliklerin umudunu pompaladı.

Muhalefetin, yapacakları şu an için sınırlı.

Ancak Ana Muhalefet lideri de ilk defa yüzünü Bursa’ya çevirdi, ‘İnegöl il olsun’ diye kanun teklifi verdi.

Kuşkusuz İnegöl’de yıllardır il olma özlemi içinde olanlar çok…

15-20 yıl önce olsaydı, bu çok anlaşılır olabilirdi.

Tabi ki benim görüşüm, Bursa ile bütünleşmiş bir İnegöl’ün ‘il’ olma durumu ne denli doğru olabilir?

Bursa’yı yöneten İnegöllü belediye başkanlarına bakalım…

Rahmetli Mustafa Eroğlu…

Rahmetli Hikmet Şahin…

Ve şimdi de Alinur Aktaş…

Bursa iş dünyasına bir dönem damga vurmuş rahmetli Ali Osman Sönmez, rahmetli Mümin Gençoğlu…

O nedenle il olma durumu çok gerçekçi değil, ancak malum siyaset ve oy gereği her şey olabilir.

Unutmayın, Türk siyasi tarihinde bir gecede ilken, ilçe olan yer vardı.

***

Her şey bir yana, öncelikle kentte yaşayanlar olarak umutlarımızı daha da artırmalıyız.

Kendimiz olmasa bile, çocuklarımızı kültürel etkinliklere yöneltmeliyiz.

Ki Bursa çok şanslı…

Senfonisi var…

DT’si var…

Büyükşehir Tiyatrosu var…

Nilüfer Kent Tiyatrosu var…

Tüm belediyelerimizin kültürel etkinlikleri var…

Çocuklar tamam derseniz, bizler de STK’larda aktif görevler almalıyız.

Siyasi partilerde daha aktif görevler üstlenmeliyiz.

Daha doğrusu hayatın ve karar süreçlerinin bir yerinden tutmalıyız.

Yalnız seçimden seçime oy vererek, vatandaşlık görevi tamam da, gerisi yalan.